| Evet, hadi gidip şu piçi yakalayalım. Tamam, beyler, yükleyin şunları. | Open Subtitles | حسناً ، يا سادة حملوا حقائبكم فنحن على وشك الرحيل |
| - Yürüyün sizi köpekler! Daha hızlı! yükleyin hepsini. | Open Subtitles | تحركوا أيها الكلاب، أسرع، أسرع، حملوا جميعهم |
| Beyler! Bombayı yükleyin. Başlıyoruz! | Open Subtitles | ايها السادة حملوا القنبلة ، سنذهب |
| Arkayı iyi doldurun ki, patronlar sizinle gurur duyabilsin | Open Subtitles | حملوا الصناديق واربطوها جيداً لقد قمتم بأدوراكم بشكل جيد |
| Kapıyı aç! Kirpiyi doldurun! | Open Subtitles | افتحوا الباب حملوا الاله |
| Kovan gemisi planlarıyla birlikte bir şeyler indirdiler. | Open Subtitles | ما لم يكونوا حملوا شيء مع خطط السفينة الأم |
| Çuvalları buğdayların un yapıldığı öğütücüye, oradan da onların yeniden buğdaya dönüştürüldüğü un bölümüne taşırlardı. | Open Subtitles | لقد حملوا الأكياس إلى الطاحونة حيث يتخبص الطحين في الأرضية ومن هناك إلى غرفة الطحين التي ترجعه مرة أخرى إلى حبوب |
| Öldürülmüş Filistinliler'in parçalarını antiseptik ve su antiseptik ve su karışımı dolu kaplarda taşıyorlardı. | Open Subtitles | لقد حملوا قطع من أجساد فلسطينين قتلى و حفظوها في مادة الفورمالدهايد |
| Malzemeleri rokete yükleyin. | Open Subtitles | حملوا الأمتعه في الصاروخ فوراً |
| Kutuları yükleyin. Cesetten kurtulun. | Open Subtitles | حملوا العبوات، وتخلصوا من الجثة |
| Kıçınızı kaldırın, ve teçhizatı yükleyin! | Open Subtitles | قفوا على أقدامكم و حملوا سيارتي |
| Parayı, bilgisayarları, her şeyi, fıstığın kamyonete yükleyin. | Open Subtitles | حملوا المال والحواسيب... كل شيء... إلى شاحنة الطفلة الدمية. |
| Şimdi, uçağı hemen yükleyin. | Open Subtitles | الآن، حملوا الطائرة حالاً |
| - Bombaları kamyona yükleyin. Gidiyoruz. - Nereye gidiyoruz? | Open Subtitles | حملوا القنابل بالشاحنة سنغادر |
| Evet, gemilere kükürt yükleyin. | Open Subtitles | نعم ، حملوا السفن بالكبريت |
| Silahları doldurun! | Open Subtitles | ! حملوا بنادقكم |
| Silahları doldurun! | Open Subtitles | ! حملوا البنادق |
| Silahları doldurun! | Open Subtitles | حملوا المدفع |
| Kovan gemisi planlarıyla birlikte bir şeyler indirdiler. | Open Subtitles | ما لم يكونوا حملوا شيء مع خطط السفينة الأم |
| Uyuyan kralı dev camdan bir tabutta taşırlardı ve o uyurken kurt kadın korkunç hırsı ile İngiltere'yi birbirine katardı! | Open Subtitles | لقد حملوا الملك النائم في نعش زجاجي كبير وبينما هو نائم قامت الذئبة بتمزيق "إنجلترا" بطموحها الرهيب! |
| Paul von Hindenburg ve Erich Ludendorff ülkelerinin umutlarını omuzlarında taşıyorlardı. | Open Subtitles | "بول فون هيندنبرج" و"إريك لودندورف" حملوا آمال بلادهم |
| Ve onlar bu şüpheyi, yanlarında | Open Subtitles | وعند عودتهم حملوا هذا الشعور بانعدام الثقة معهم |
| Ahit sandığında, senin onlara getirdiğin yasaları taşıyorlar. | Open Subtitles | حملوا معهم فى تابوت العهد التشريعات التى أحضرتها لهم |