artık içkiyi bırakmış olduğuna göre dürüst ve samimi bir ilişki kurabileceğin birini bulmaya çalışmanın vakti gelmiştir belki de. | Open Subtitles | الآن و أنت لا تشربين الكحول ربمـا عليك البـدأ بالتفكيـر في إيجـاد أحـد يمكنـك أن تقيمـي معـه علاقـة حميمية صـادقـة |
Ama bir noktada, ilişkiniz daha samimi bir hal aldı. | Open Subtitles | و لكن في مرحلة ما ، العلاقة تطورت لتصبح حميمية. |
Bu özellikle de, ergenlerin birleşmeden daha az samimi olduğunu var saydıkları oral seks için doğru. | TED | وهذا صحيحًا بشأن الجنس الفموي خاصةً حيث ينظرُ إليه المراهقون بأنه أقل حميمية من الجماع. |
Şimdi daha yakın bir şekilde bir makineyle etkileşim kuruyoruz. | TED | ولدينا الآن طريقة حميمية للتفاعل مع الآلة. |
Hayatında yaşadığın... en içten anı düşün. | Open Subtitles | حاول أن تفكر في اكثر اللحظات حميمية التي كانت في حياتك |
Birbirini önemseyen iki insan arasında fiziksel yakınlık paylaşılması çok güzel birşeydir. | Open Subtitles | حين تتم مشاركة أي حميمية جسدية بين شخصين يهتمان لأمر بعضهما فهو أمر جميل |
İstikrarlı bir cinsel ilişki sürdürmek için mücadele eden çiftlerin arasındaki mesafe bu uykulu kirpilerle dolu. | TED | والأزواج الذين يواجهون مُشكلةً في الإبقاء على علاقة حميمية قوية، تمتلئ المسافة بينهم بتلك القنافذ النائمة، |
Oysa sizin aşkı öven şiirlerinizde, iki insan birbirine tamamen bağlanıp birlikte, aşk dolu ve samimi bir hayat yaşama hevesindedirler. | Open Subtitles | ترانيمك عن الحب تصف حال شخصين مكرسين تمامًا لبعضهم البعض في حياة حميمية ومتدفقة بالحب معًا في دفء وحنان تام |
Her iki partner hatasız ve uyum içinde sergilerse, o zaman, bütün hareketlerin en samimi olanları ortaya çıkar. | Open Subtitles | لو رقص الشريكان بدون أخطاء ، وبتوافق حينها يأتي أخيراً أكثر الأفعال جميعها حميمية. |
Belki daha samimi bir ortamda yine konuşuruz. | Open Subtitles | لذلك ربما سوف نتحدث مرة أخرى في وضع أكثر حميمية |
Benden tamamen uzakta çok samimi ve duygusal bir şeyler yaşamaya başladılar. | Open Subtitles | تنشأ بينهما رابطة حميمية من الأفكار والمشاعر المنفصلة عني تماماً |
En samimi anlarının bütün ülkede canlı yayınlanmasından emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أنك توافق على بث أكثر لحظاتك حميمية في كل البلاد.. ؟ |
Ama tekrar söyleyeyim, şu sıralar karımla samimi bir ilişki yaşayan ben değilim. | Open Subtitles | لكن، بنفس الوقت، لست أنا من له علاقة حميمية حالياً مع زوجتي |
İnsan sözlerle kendini daha samimi bir şekilde ifade ediyor. | Open Subtitles | المرء يمكن أن يعبر أكثر حميمية بالكلمات فحسب |
Onunla ilişkiye girmek daha samimi, değil mi? | Open Subtitles | لكن ممارسة الجنس معه تكون حميمية للغاية، أليس كذلك؟ |
sorusu kozmik bir soru, daha yakın bir soru ile kafiyeli gibi: Neden varım? Neden varsın? | TED | ذلك سؤال كوني، وانه نوع من القوافي مع سؤال أكثر حميمية: لماذا أنا موجود؟ لماذا أنت موجود؟ |
Ona bakın, Tanrı'yla öylesine yakın ki eli O'nun koluna sarılmış. | TED | انظر إليها، حميمية جدا مع الإله حتى أنها تشبك يدها في ذراعه |
Tek kişilik olur. Daha yakın, daha iyi. | Open Subtitles | حسناً، سآخذ غرفة منفردة، فهي أكثر حميمية. |
Um... Birazdan hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlıycam ,ve... .. gerçekten içten bi an olucak. | Open Subtitles | سوف أبدأ بالنحيب كي نخلق لحظة حميمية |
Son olarak en önemlisi yakınlık ve seks yok. | Open Subtitles | وأخيرًا، وهذا هام لا حميمية أو جنس |
İstikrarlı bir cinsel ilişki sürdüren çiftlerin ikinci özellikleri neydi? | TED | وماذا كانت السِّمة الثانية للأزواج الذين يضمنون على علاقة حميمية قوية؟ |
Tabii ki. Millet, sanki mahrem bir ilişkiniz yokmuş gibi davranmanıza gerek yok. | Open Subtitles | يارفاق لاداعي للتظاهر بعدم وجود علاقة حميمية بينكما |
Ortalama 150 insandan fazlasıyla samimiyet kuramıyor oluşumuz da insanlığa dair basit bir gerçek. | TED | إنها وحسب حقيقة بسيطة عن البشرية بأننا لا نستطيع أن يكون لنا ألفةً حميمية مع أكثر من حوالي 150 شخصاً. |