"حولي" - Traduction Arabe en Turc

    • etrafımda
        
    • Etrafımdaki
        
    • Etrafıma
        
    • etrafa
        
    • Çevremdeki
        
    • etrafta
        
    • benim
        
    • çevremde
        
    • yanımda
        
    • benimle
        
    • etrafında
        
    • çevrili
        
    • üzerime
        
    Dediğim gibi etrafımda bulunan 3 boyutlu geometrik şekiller bunlar. TED كما أقول،هذا كله نوع من هندسة الأسطح ثلاثية الأبعاد حولي.
    etrafımda olması hoşuma gidiyor çünkü her zaman gideceği aklımda oluyor. Open Subtitles انا احب ان يكون حولي لان دائما ان اعرف انه يرحل
    Şimdi ise, işte San Fransisco'dayım ve Etrafımdaki herkes bunu başarıyor. TED ثم أتيت إلى سان فرانسيسكو، وكان كل من حولي يقوم بذلك.
    Sanki kendime ve Etrafımdaki herkese zarar verecekmişim gibi bana bakıyor. Open Subtitles إنه يحدق بي وكأنني أشكل خطراً على نفسي وعلى من حولي
    Etrafıma bakıyorum, herkes nereye gittiğini biliyor ya da en azından ne istediğini. Open Subtitles أنظر حولي ، الجميع يعلمون إلى أين سيذهبون أو على الأقل ماذا يريدون
    Fakat ben etrafa döndüm çünkü sesimin nereden geldiğini farkedemiyordum. TED لكنني التفت حولي لأنني لم أستطع التعرف على مصدر صوتي.
    Çevremdeki herkes et parçasına dönmüşken ben nasıl sağ kaldım? Open Subtitles ولماذا نجوت أنا عندما تحول جميع من حولي إلى أكل؟
    Evet, çünkü etrafta savaş hakkında fikirleri olduğunu sananlar var. Open Subtitles حسناً, لأن لدي أناس من حولي ذوي آراء عن الحرب
    Biliyorum. Kesin benim anlayamayacağım bir şeydir, değil mi? Pekâlâ. Open Subtitles بالتأكيد أنا أكاد لا أفهم ما يحصل حولي أجل ..
    Ama aslında, gökevi ayaklarımın yere basmasını sağlıyor, dünyanın benim etrafımda dönmediğini hatırlatıyor. Open Subtitles لكن بالواقع، القبة السماوية تضعني في مكاني، يذكرني أن العالم لا يدور حولي
    Bir kusurum varsa o da bazen etrafımda dönen şeyleri fark edememem. Open Subtitles إن كنتُ أملكُ عيباً، فهو أنّي لا أدركُ الأمور التّي تدورُ حولي.
    etrafımda işler yığılmış kahveyle ayakta durarak iş teslimleri ve uykusuz bir şekilde. Open Subtitles العمل متراكم حولي في كلّ مكان أعيش على القهوة والطّعام السّريع والنّوم القليل
    Etrafımdaki insanlar bulanık birer hatıra gibiler tek yaptığım gitmelerine izin vermek. Open Subtitles و أرى الأشخاص من حولي حقا و ليس فقط ألمحهم بينما أمر.
    Etrafımdaki herkesin beni öldürmeye çalıştığı düşman bölgesinde bunu ilk elden öğrendim. Open Subtitles تعلمت ذلك مباشرة في أرض العدو حين كان الجميع حولي يحاول قتلي
    Korktuğumda etrafımda duvarlar yükseliyor. Etrafımdaki insanlara güvenmeyi bırakıyorum. - Bunu biliyorsun. Open Subtitles تنشأ الحواجز حين أكون خائفة فأفقد الثقة بمَنْ حولي وأنت تعرف هذا
    Sonra Etrafıma bakındım ve farkettim ki-- çoğu komşumuz gitmiş. Open Subtitles وحينها ناظرت حولي وأدركت . الكثير من الجيران قد ذهبوا
    Bazen Etrafıma şöyle bir bakıp "Nasıl oldu bunlar?" diyorum. Open Subtitles في بعض الاحيان أنظر الى حولي واتساءل كيف حدث هذا؟
    İçeri girip nasıl pantolonumu alırım diye etrafa bakarken, birden güm! Open Subtitles نظرت حولي.. محاولاً إيجاد طريقة للدخول وإحضار سروالي.. وعندها حصل الإنفجار.
    Daha nefret dolu hissetikçe de... gerçekten öfke dolu -- Çevremdeki dünya da daha nefret dolu hâle geliyor gibiydi. TED وكما شعرت بكراهية لكثير والغضب، حقاً لاحظت أن العالم حولي يبدو أنه تزداد كراهيته أيضا.
    etrafta kimse yoktu, ben de bir sigara yaktım. Open Subtitles لم يكن هناك أحداً من حولي وقمت بإشعال سيجارة
    Sorun değil, sorun değil. çevremde her zaman olan şeyler. Open Subtitles لابأس , لا بأس , فالشراب يقبعُ حولي طوال الوقت
    Sürekli yanımda dolaşırsan onu tekrar görebilirsin değil mi? Open Subtitles لو تكونين حولي دوماً، يمكنكِ رؤيتها مجدداً،صحيح؟
    - İyi. Son zamanlarda herşey benimle ilgiliydi. Asıl sizin nasıl gidiyor? Open Subtitles كل شيء كان يدور حولي في الآونة الأخيرة لذا ما هي أحوالكم؟
    Tek bildiğim şey şu anda seninle konuşmak hatta etrafında bile olmak istemediğim. Open Subtitles لكنّي أدري أنّي لا أريد مخاطبتكَ ولا أريدك أن تكون حولي الآن.
    "etrafım sonsuz olasılıklarla çevrili olurdu." Ama zırva bu. Bıktım artık. Open Subtitles لا شيء حولي, بإمكانيات لا محدود وهذا أمر تافه, وسأمت منه
    dedim. Sonra Etrafıma baktım ve üzerime kilitlemiş 200 kadar göz beni izliyordu. TED وتفلت حولي ووجدت حوالي 200 عيون تحدق بي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus