Annemin aktif bir sosyal hayatı vardı. | Open Subtitles | حسناً، كانت لوالدتي حياةٌ اجتماعيّةٌ حافلة. |
Ama bir adamın hayatı söz konusu burada, ki hiç hafife almam. | Open Subtitles | و هنالك حياةٌ رجلٍ على المحكهنا،وهوأمرٌلاأستخفبهأبداً. |
Ama bu illetten kurtuldu, şimdi iyi bir hayatı var. | Open Subtitles | لكنهُ خرج.. وإنتهى به الحال أن يعيش حياةٌ جميلة |
Aslında düşünürsen pek iyi bir hayat değildi sizinkisi. | Open Subtitles | لم تكن تلك حياةٌ التي تعيشها لو أنك تتذكر |
Normal bir hayat, sanki o hiç olmamış gibi. Benimle sahip olabileceğin bir hayat. | Open Subtitles | حياةٌ مناسبة، كالتي لم يحظ بها حياةٌ يمكنكِ أن تحظِ بها معي |
Ama adam belli ki korkunç bir yaşam sürmüş, mutsuzmuş, eziyet çekmiş. | Open Subtitles | لكنني قُلت ان هذا الرجل يائس وحزين جداً وكانت لديه حياةٌ مروعه |
Benim yüzümün iki işaretini... | Open Subtitles | حياةٌ واحده .. وجهآن حياةٌ واحده .. |
- Josh gibi konuştun. - Burda bir hayatı var. | Open Subtitles | أنتَ تتحدث مثل جوش إن لديهِ حياةٌ هنا |
Yani benim hayatım sona erip, başka birisinin hayatı başlayacaktı. | Open Subtitles | حياتي كانت تنتهي، و حياةٌ أخرى تبدأ |
Ama onun hayatı burada biliyorsun işte okulu bitirmesi gerekiyor falan... | Open Subtitles | لكن له حياةٌ هنا، كما تعلم، إنهاء دراسته، و... |
Başka yerde bir hayatı var. Bırakın kendi haline. | Open Subtitles | لديهِ حياةٌ في مكانٍ اخر فقط دعيهِ يرحل |
Önünde yaşayacağı uzun bir hayatı var. | Open Subtitles | لديها حياةٌ كاملة لتعيشها |
İsminin Negel olduğunu sanmıyorum. Yabancı bir özgeçmişi, sıkıcı bir hayatı ve seyahatle alâkalı bir hayatı var. | Open Subtitles | لا أعتقد أنَّ لـ(نيغل) وجود، خلفيةٌ أجنبية، حياةٌ مملة |
Fırtınalı bir hayatı olan birini. | Open Subtitles | شخصٌ لديه حياةٌ مضطربة. |
sıradan bir avukat olup... her akşam ailemi görebileceğim bir hayat, güzel bir hayattır. | Open Subtitles | قررت أن كوني مُحامياً وأن أرى عائلتي كل ليلة هي حياةٌ هنيّة |
Gezici, hafızasız, alt-üst olmuş bir hayat ama yine de bir hayat. | Open Subtitles | حياةٌ متعثرة, بلا ذاكرة, و مجنونة لكنها لا تزال حياتهُ |
Sadece bir hayat türümüzün geleceğiyle karşılaştırılamaz bile. | Open Subtitles | إنّها حياةٌ واحدة فقط، و هي لا شيءَ مقارنةً بمستقبل جنسنا. |
Ama öyle. Başka bir hayat satın almaya yetecek kadar gerçek. | Open Subtitles | إنّه كذلك، يكفي لأن يبتاع لكِ حياةٌ فى مكانٍ آخر |
Sana bir aile, normal bir hayat veremem. | Open Subtitles | لا يُمكنني إعطائكَ عائلة، حياةٌ طبيعيّة. |
yaşam enerjidir. Her yeni hayatın başlamasıyla, bir diğeri sona erer. | Open Subtitles | الحياة طاقة، هل تفهمون عند بداية كلّ حياة، تنتهي حياةٌ أخرى |
Ama sessiz bir yaşam için değer. Hatta artık sevmeye bile başladım. | Open Subtitles | . لكن أى شئ فى سبيل حياةٌ هادئة . أنا بالأحرى ما أحب الأمر الأن |
Ve sana elimden geldiğince, parlak ve esprili bir dahiyle birlikte yaşam sunabilirim. | Open Subtitles | وكل ما يمكنني عرضهُ عليك، حياةٌ رائعة مع عبقريا رائع.. |
Benim yüzümün iki işaretini... | Open Subtitles | حياةٌ واحده .. وجهآن |