Kendini ondan uzaklaştırıp yepyeni, farklı bir hayat bulabilirsin. | Open Subtitles | يُمكنكِ أن تبتعدي عنه. يُمكنكِ أن تجدي حياة جديدة، حياة مختلفة. |
Aşık olmuş ya da kafasını çarpıp hafızasını yitirmiş ya da bizim olmadığımız daha farklı bir hayat istemiş. | Open Subtitles | وقع في الحب أو أنه ضرب رأسه، وفقد ذاكرته أو أنه فقط يريد حياة مختلفة. |
Sanırım farklı bir hayat yaşamak istiyordum. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان المقصود أن يعيش حياة مختلفة |
Hisar'da hepimiz farklı sebeplerden ötürü farklı hayatlar süreriz. | Open Subtitles | في القلعة، نحن نعيش حياة مختلفة لأسباب مختلفة. |
Değişik bir hayat sürebileceğini düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | أنت تخافى انُ تتَخَيلى أنه يمكن أن يكون لديكَ حياة مختلفة |
Gördün mü burada, sen ve ben tamamen farklı yaşam formlarıyız. | Open Subtitles | أترى، هنا، أنت وأنا أشكال حياة مختلفة بالكامل |
Ben de kendim için çok farklı bir yaşam hayal etmiştim. | Open Subtitles | لقد تصوّرتُ حياة مختلفة كليّاً لنفسي أنا أيضاً |
Çok farklı bir hayatın oldu. | Open Subtitles | -لقد عشت أنماط حياة مختلفة |
Bu yüzden burada yaşıyorum. farklı bir hayat. | Open Subtitles | هذا هو السبب في أني أعيش هنا إنها حياة مختلفة |
Eğer oğlun senin yanında büyüyecek olursa tamamen başka birine dönüşebilir ve farklı bir hayat seçebilir. | Open Subtitles | إن نشأ ابنك بجوارك، قد يصبح شخصاً مختلفاً كلياً، ويختار حياة مختلفة. |
Nişanlandıktan sonra, farklı bir hayat istediğimize karar verdik. | Open Subtitles | عندما خطبني قررنا أننا نريد حياة مختلفة |
Farklı bir gerçeklikte farklı bir hayat yaşayacaksınız. | Open Subtitles | ستعيش في واقع مختلف، حياة مختلفة |
Yapabildiğim her şeyi yapmıştım. Artık farklı bir hayat sürdürüyorum. | Open Subtitles | ،فعلت ما باستطاعتي لدي حياة مختلفة الآن |
Çocuklarımıza farklı bir hayat vermek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أمنح حياة مختلفة لأبنائنا |
Şu anki yaşamından tamamen farklı bir hayat sürmeni sağlayacağım. | Open Subtitles | سأجعلك تعيشين حياة مختلفة تماما |
- Belki farklı bir hayat seçer. | Open Subtitles | ربما ستختار طريقة حياة مختلفة. |
Hisar'da hepimiz farklı sebeplerden ötürü farklı hayatlar süreriz. | Open Subtitles | "في "سيتادل نعيش حياة مختلفة لأسباب مختلفة |
Hisar'da hepimiz farklı sebeplerden ötürü farklı hayatlar süreriz. | Open Subtitles | في الـ(سيتادل) نعيش حياة مختلفة لأسباب مختلفة |
Ben bunun tamamen olası olduğunu düşünüyorum paylaştığımız bu gezegen yaşamın gerçekten bir uzaylı türüne yabancı değil -- çünkü yaşam mutlaka uzaydan gelmiş olmalı, çünkü Değişik bir hayat ağacına ait sizden yada benden. | Open Subtitles | أعتقد أنه من المرجح بأننا تقاسمنا هذا الكوكب "مع أنواع من مخلوقات غريبة حقا مخلوقات غريبة ليس بالضرورة أن تكون آتية من الفضاء بل لأنها تنتمي إلى شجرة حياة مختلفة |
Bu yüzden, boyutta evrimin önemi yoktur, birey tarafından genlerin geçip geçmemesi önemli değildir, uzun süre yaşaması veya üretilmesi, Bunda belirli bir geçiş miktarı vardır, niçin farklı canlılar farklı yaşam süresine sahiptir, ama niçin ölümsüz canlılar yoktur. | TED | لذا، فلا يهم فعلاً... حيث الاختيار الطّبيعي للجينات الّتي يتم تمريرها للأجيال... الّتي تعيش لفترة أطول، أو تتكاثر هناك تعديل ضمني معيّن... وهذا هو السّبب وراء كون الكائنات المختلفة، لديها دورة حياة مختلفة أيضاً لذا فلا يوجد كائنات خالدة |
Bu inanılmaz meşgul, üretici hayatları yaşıyorlar ve bu kaynaktan göstermek için tüm menfaatlere sahipler. Bill ise aksine çok farklı bir yaşam sürüyor. | TED | إنّهم يعيشون نمط حياة منشغلة و انتاجية، و هم يحصلون على جميع الفوائد التي يتحصلون عليها، في حين يعيش "بيل" حياة مختلفة جداً. |
Hatta belki farklı bir hayatın olur. | Open Subtitles | ...ربما حتى حياة مختلفة |