hayatı boyunca, kendisi dışında kimsenin sorumluluğunu almamış. | Open Subtitles | هو ما كَانَ مسؤوليةَ أخرى في حياتِه إضافةً إلى نفسه. |
Bir ryourinin hayatı bir reçeteden daha önemli. | Open Subtitles | إلى الرايوناين , حيث أن الوصفة أكثر أهميَّةً مِنْ حياتِه |
Bütün hayatında tek bir yanlışa düşen adama merhamet etmek gerekir. | Open Subtitles | عليكُم أن تُشفِقوا على الشَخص الذي أخطَأَ خَطَأً وحيداً طَوالَ حياتِه |
Ve, sonunda hayatında ilk kez gerçeği söylediği ortaya çıktı. | Open Subtitles | وهو يَظْهرُ، هذه المرة الأولى في حياتِه هو يُخبرُ الحقيقةَ. |
Pekala çocuklar görünüşe göre arkadaşınız Mezar Bekçisi Hayatının korkusunu yaşamak üzere. | Open Subtitles | حَسناً،يا أطفال، يبدوا مثل زميلِكَ مراقبِ القبو في قمة خوفِ حياتِه. |
Ben Andrew gibi değilim, seni hayatındaki her bokluktan dolayı suçlardı. | Open Subtitles | أنا لَستُ مِثلَ آندرو ألومُكَ مِثلُه على كُل الأمور الفاسِدَة في حياتِه |
Babam hayatı boyunca Pakistan'da kadınların hakları için mücadele verdi. | Open Subtitles | قاتلَ أبّي كامل حياتِه لمساعدة النِساءِ في باكستان |
Babam hayatı boyunca Pakistan'da kadınların hakları için mücadele verdi. | Open Subtitles | قاتلَ أبّي كامل حياتِه لمساعدة النِساءِ في باكستان |
Tüm hayatı boyunca herkes için bir hiç olduğunu o anda anladı. | Open Subtitles | ، للمرة الأولى في حياتِه أدرك جرينوى. أنه لم يكن لديه رائحةٌ خاصة به |
Çocuk hayatı boyunca bir kere bile hile yapmadı. | Open Subtitles | الطفل مَا سَبَقَ أَنْ غَشَّ أي يوم في حياتِه. |
Haskell, hayatı boyunca vergi beyannamesi doldurmamış. | Open Subtitles | حزقيل مَا حَفظَ شكل ضريبةِ دخل في حياتِه. |
hayatında gördüğü şiddeti hakedecek şeyler yaptı şeytani şeyler. | Open Subtitles | كان هناك أشياءَ في حياتِه التي يُمْكِنُ أَنْ تفسّرَ العنفَ لة.. أشياء شريرة |
Böylece ormanlar kralı George hayatında ilk kez bir maymun ya da fil... dışındaki biri tarafından öpülmüş oldu. | Open Subtitles | وهكذا تلقى جورج فتى الأدغال القبلة الأولى في حياتِه التي لم تأتي من فيل أو قرد |
O sadece eski hayatında yaptığı alışkanlıklarını yapıyor. | Open Subtitles | هو فقط يُكرّرُ الروتينَ اليوميَ حياتِه القديمةِ |
hayatında bir kez olsun iyi bir şey yapacaktı. | Open Subtitles | لمرة واحدة في حياتِه ليَعمَلُ شيءُ جيدُ. |
Gerçek, Hayatının en trajedisinin, onu benimle geçirmemek olduğunu düşünmesiydi. | Open Subtitles | التي المأساة الأكبر مِنْ حياتِه ما كَانَ يَصْرفُه مَعي. |
Bence Hayatının ayrılmaz bir parçası olman çok hoş. | Open Subtitles | أنا فقط أَعتقدُ بأنّه رائعُ أنت مثل هذا عنصر مكمّلِ حياتِه. |
Hayatının en önemli gecelerinden birinin arifesinde terk etmişsin. | Open Subtitles | لقد تركته مباشرةً قبل إحدى الليالي المهمه في حياتِه |
hayatındaki birilerinin senden kendi hayatlarını gizlemesi büyüleyici ve korkutucu. | Open Subtitles | عندما يَبقي شخص ما جزء كامل من حياتِه سِرّ عنك، هو سَاحِرُ و مخيفُ. |
Ölmüş olsa bile enerjisi onu eski hayatındaki modele göre yaşatmaya devam ediyor. | Open Subtitles | بالرغم من أنَّ هو ميتُ تَبقي طاقتُه على معيشة الأنماطِ حياتِه السابقةِ |
Bu hayatındaki en büyük zaferi olacaktı. | Open Subtitles | هذا من المحتمل كَانَ يمكنُ أَنْ يَكُونَ الفوز الأكبر مِنْ حياتِه. |
Ama hiç kimse bütün gün boyunca kendisini düşünmek istemez... kendisiyle ilgili gerçeklerle yüzleşmek istemez... ömrünün geri kalanında. | Open Subtitles | لكن لا يوجَد رجُل يُريدُ التفكيرَ عَن نفسِهِ طَوال اليوم و مُواجَهَة الحقيقَة عن نَفسهِ كُلَ يوم لبَقيَة حياتِه |