Üzerinde çalıştıkları şey hakkında kimsenin herhangi bir fikrinin olmadığı ortak, dağıtılmış müzik yapma işine bunun nasıl uygulanacağını görmek istedik. | TED | أردنا أن نرى كيف أن هذا ينطبق على التعاون ، والتوزيع الموسيقى، حيث لا يدري أي من الأشخاص ما يعمل عليه. |
Bu, hiç boş portrenin olmadığı çok az rastlanan bir durum. | TED | هذا واحد من الحالات النادرة حيث لا يوجد لدي صور فارغة. |
- Işığı aramayı bırak Dash, öyle bir şey yok. | Open Subtitles | توقف عن البحث عن البرق حيث لا يوجد ، داش |
Bunun için erkeklerin dahi gündüz gözü ile gitmedikleri bir yere gitmek? | Open Subtitles | ويذهب حيث لا يجرؤ الرجال أنّ يمشوا حتى في النهار خشية اللوم؟ |
Yazın birkaç ay boyunca hiçbir şey olmuyormuş gibi sanki. | Open Subtitles | فيما عدا الصيف حيث لا يحدث أي شيء لشهور كاملة. |
Alaska, çok şişman ya da çok sarhoş olabileceğiniz bir yer. | Open Subtitles | الاسكا، حيث لا يمكن ان تكون سمينا جدا او ثملا جد |
Bir gün bu dostluk olayı, hiç ummadığın bir anda seni sırtından bıçaklar. | Open Subtitles | بعض الأحيان ، من حيث لا تتوقع الصداقة ستطعنك في ظهرك كـ الخنجر |
Artık kimsenin beni vurmak istemediği bir yerde iş kuracağım. | Open Subtitles | وأبدأ عملاً جديداً حيث لا أحد يريد إطلاق النار عليّ |
Penceresi olmayan bir yere gitmeliydim. Bu sayede söylediğin gibi çipi çıkarabilirdim. | Open Subtitles | كان علي الذهاب حيث لا توجد نوافذ كي اْنزع الشريحة كما قلت |
Bir peri masalı değil. Acının olmadığı bir yaşam değil. | Open Subtitles | إنه ليس تلك القصة الطفولية حيث لا تعرف الألم البتة |
O halde başka şansının olmadığı konusunda daha ikna edici olun. | Open Subtitles | اضغط عليه بقوة أكبر حيث لا يكون لديه خيارٌ في الأمر |
Hey, güneşin olmadığı bir yerde sıkışmamı mı istiyorsun ? | Open Subtitles | أتريدني أن ألصق ذلك بمكان حيث لا تشرق الشمس فيه؟ |
Ne ATMlerin ne kredi kartlarının olmadığı büyülü bir yere. | Open Subtitles | لمكان سحرى حيث لا توجد ماكينات الصرف الآلى وبطاقات الإئتمان |
Yani tam anlamıyla, bu aleti doktorların olmadığı, hastaların yüzde 25'inin ve sağlık çalışanlarının yüzde 1.3'ünün bulunduğu gelişen dünyanın ortasında hayal edin. | TED | فتخيلوا هذا الجهاز في وسط العالم النامي حيث لا يوجد أطباء 25 بالمئة يعدون من حملة الأمراض و1.3 بالمئة فقط في مجال الصحة. |
Daha iyi fiyatlar. Küçük çaplı çiftçiye de uyar, böcek ilacı yok, gübre yok. | TED | أسعار أفضل. للعلاقات مع صغار المزارعين من حيث لا مبيدات، ولا أسمدة. |
Saat yok, ip yok, bir örtü de yok. | TED | حيث لا يوجد هناك ساعة، ولا يوجد هناك حبل، ولا يوجد هناك ملاءة. |
Penceresi olmayan bir yere gitmeliydim. Bu sayede söylediğin gibi çipi çıkarabilirdim. | Open Subtitles | كان علي الذهاب حيث لا توجد نوافذ كي اْنزع الشريحة كما قلت |
Güneş orada hiç batmıyor, ki bu benim için sorun değil. | Open Subtitles | , حيث لا تغيب الشمس أبداً و انا لا أمانع هذا |
hiçbir şeye sahip olamadığım bu küçücük alanda iki ayrı hayat yaşıyorum. | Open Subtitles | كنتُ أعيش حياةً مزدوجة في هذا الحيز الضيق حيث لا يحدث شيء |
Bir sonraki adım ve barınma için, nerede kalacağı konusunda polisin onu bulamayacağı, kendisine özel bir yer olacak mı diye endişeleniyor. | Open Subtitles | هو قلق للغاية بشأن الخطوة التالية، بشأن الإقامة، أين سيمكث، إن كان هناك مكان خاص حيث لا يتم اكتشافه من قبل الشرطة. |
Adamın biri gezintiye çıkmış ve bir anda ortaya çıkıyor. Sapığın teki olabilir-- | Open Subtitles | جاء رجل من حيث لا نعلم وقد يكون ممن يعتدون على الأطفال |
Onu kimsenin tanımadığı bir yerde buluşmak istedi bizimle sanırım. | Open Subtitles | أعتقد بأنها أرادت أن تقابلنا بمكان حيث لا تعرف أحداً |