"حيرة" - Traduction Arabe en Turc

    • karıştı
        
    • şaşkın
        
    • karışık
        
    • şaşırmış
        
    • karışmış
        
    • karışıyor
        
    • karışıklık
        
    • karışmıştı
        
    • şaşkına
        
    • ikilemde
        
    • durumdayım
        
    • karıştırdı
        
    • belirsizlik
        
    • kafa karıştırıcı
        
    • karışıktı
        
    Durun biraz, kafam karıştı. Yalan konusunda mı yalan söylüyor? Open Subtitles إنتظروا ، أنا في حيرة الآن أهي الآن تكذّب الكذب؟
    Sonradan aklı karıştı, çünkü bu erkek olanların kolonideki yavrulara baktıkları anlamına da geliyordu ve o bunun tamamıyla imkânsız olduğunu düşünüyordu. TED ولكنه وقع في حيرة لأن هذا يعني رعاية الذكور أيضًا للصغار في الخلية وقد بدا له هذا مستحيلاً تمامًا.
    Bu pelerin olay yerinde bulundu. Polisin şaşkın aklı karışık. Open Subtitles هذا الرداء الأسود وجدوه في مسرح الجريمة الشرطة في حيرة
    Yetkililer bu gün erken saatlerde gerçekleşen gizemli uçak kazası yüzünden şaşırmış durumdalar. Open Subtitles السلطات مازالت فى حيرة من حادث تحطم غامض لطائرة حيث إحتلت مكاناً اليوم
    Aklın karışmış gibi ama benimkinden başka bir sebepten dolayı. Open Subtitles أنت تبدو في حيرة من أمرك ولكن ليس لنفس سبب حيرتي
    Artık kafam çok karışıyor. Open Subtitles اتعلم انها فقط نتيجة ما يظن الجميع اننا في حيرة
    İletişim engelinde yaşanan karışıklık yüzünden önce ekibin ateş etti. Open Subtitles وفي حيرة من انقطاع الاتصالات - فريقك اطلق النار اولاً
    Einstein da dahil zamanının kabul görmüş tüm bilimcilerinin beklendiği gibi kafası karışmıştı. Open Subtitles من غير المفاجئ أن كل العلماء المعترف بهم في ذلك الوقت بما فيهم أينشتاين كانوا في حيرة من أمرهم
    Evet, Bayan McQuean, biraz kafam karıştı. Open Subtitles لذلك، وملكة جمال ماكوين، أنا في حيرة قليلا.
    Kafam her zamankinden daha fazla karıştı anlamına geliyor. Open Subtitles هذا يعني أنني أكثر حيرة الآن من أي وقت مضى
    Kafam karıştı. Bunu istediğini söyledin. Open Subtitles أنا فى حيرة من أمري لقد قلتِ أن هذا ما ترغبين به
    Kafam karıştı. İzin yok ama ben yapabilirim, öyle mi? Open Subtitles أنا في حيرة من أمري أنه غير مسموح به و لكني أستطيع ؟
    Kafam karıştı. Bu kadar değerliyse neden çıktın? Open Subtitles انا في حيرة , ان كان يعني لك الكثير , لماذا اذاً انسحبت ؟
    Hayır, endişelenmeye gerek yok. Sadece kafam karıştı. Open Subtitles لا، لا، ما من داع للقلق كل ما بالأمر أنني في حيرة.
    Tek şaşkın olan Gotham Polis Departmanı değil. Open Subtitles شرطة غوثام ليسوا الوحيدين الواقعين في حيرة
    Çavuş Callahan hakkında... kafam çok karışık. Open Subtitles كما ترى, انا في حيرة كبيرة حول العريفِ كالاهان
    Aniden bu mektubu alınca,şaşırmış olmalısın. Open Subtitles لابد أنك في حيرة لاستقبالك هذه الرسالة بشكل مفاجئ
    Olaylar, ateşli bir hastalığın nöbetleri gibi gelip gidiyorlar ve bizi kafası karışmış ve kendinden emin olamayan bir halde bırakıyorlar. Open Subtitles الأحداث تأتي وتروح كنوبات الحمى لتتركنا في حيرة وعدم يقين
    Bence insanların çoğu zaman toplumlarımızın maddi başarısı –emsalsiz zenginlik seviyeleri- ve pek çok sosyal başarısızlık arasındaki zıtlıktan dolayı kafaları karışıyor. Open Subtitles ويسبب تدهوراً لا يُعقَل في الصحة العامة ككل. حسنا، اعتقد بأن الناس هم في حيرة بسبب التناقض بين النجاح المادي لمجتمعاتنا
    Yo, yo kıyafetlerle ilgili değil Fikirlerim ve hislerim arasındaki bir karışıklık bu. Open Subtitles لا لا ليس في الملابس ... هناك حيرة في عقلي وفي قلبي
    Aklım karışmıştı,sinirliydim o kadar sinirliydim ki tükürmek istedim. Open Subtitles حسنا انا في حيرة من أمري .. ومحبـطه وغاضبه ولااعرف كيف اخرج غضبي
    Bu intiharlar karşısında şaşkına dönen emniyet, bir sebep bulamıyor. Open Subtitles لا تزال الشرطة في حيرة وليس لديهم دوافع لحالات الانتحار هذه في هذا الوقت
    Tam anlamıyla bir ikilemde kaldık. Open Subtitles نحن بحالة حيرة تامة ، علينا أن نحميّ المواطنين.
    Doğrusu ben de senin kadar şaşırmış durumdayım hayatım. Open Subtitles حسناً ، بصراحة يا عزيزتي ، أنا في حيرة من أمري مثلك
    Ama sizin bu alçakça uydurulmuş hikayeyi, gerçek bir olaymış gibi durumaya çalışmanız, gerçekten kafamı çok karıştırdı. Open Subtitles لذا، فإن الشيء الأكثر حيرة في هذا هو محاولتك تمرير هذه الرواية الخبيثة كحقيقة مبررة
    - Sanırım inanılmaz bir belirsizlik söz konusu. Open Subtitles في حيرة تامة (هذا ما تعنيه)
    Sandığım kadarıyla çok kafa karıştırıcı olmalı. Open Subtitles حسناً , حيرة كبيرة .. أستطيع تخيٌل ذلك
    ama doğrusu bütün bunlar benim için bile acayipti ve inandırıcı değildi ve sonunda eve döndüğümde kafam öncekinden de karışıktı. TED ولكن لأكون صريحة، الأمر كله كان غريبًا وغير حاسم بالنسبة لي، وبالنهاية، عدت إلى وطني، أكثر حيرة من ذي قبل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus