Onu gördüğümde kapıyı açmıştı. Tabancaları vardı. | Open Subtitles | حين رأيته يفتح الباب كانا يحملان أسلّحة |
Onu gördüğümde o geyiği yiyordu. | Open Subtitles | حين رأيته, كان يأكل ذلك العزال. |
Tatildeyken. Onu gördüğümde neredeyse kafasını koparacaktım. | Open Subtitles | كدت أمزح رأسه حين رأيته |
Daha kısa bir süre önce o adamı temelli gönderirdim ama bugün o bomboş adama bakarken hiçbir anlamı olmazdı diye göründü. | Open Subtitles | منذ فترة قريبة تُقت لقتله لكن حين رأيته اليوم خاوي العقل |
Daha kısa bir süre önce o adamı temelli gönderirdim ama bugün o bomboş adama bakarken hiçbir anlamı olmazdı diye göründü. | Open Subtitles | منذ فترة قريبة تُقت لقتله، لكن حين رأيته اليوم خاوي العقل. |
İlk kez gördüğümde bana lav lambasını hatırlattı. | Open Subtitles | حين رأيته أول مرة، ذكرني بمصباح الحِمم. |
Saul da onu son gördüğümde bana pek sinirliydi. | Open Subtitles | (و(صول صول) كان غير مسرور) منّي حين رأيته آخر مرة |