"حين قلت" - Traduction Arabe en Turc

• derken
• söylediğinde
• dediğimde

Tabi, sıradışı bir şey yoktu derken kastettiğim normal şartlar altında, sıradışı bir şey sayılmazdı.
بالطبع حين قلت لا شيء غير معتاد ما أقصده هو تحت الظروف الطبيعية

Şu çok özel suçla ilgili "emin değilim" derken ne kastettin?
ماذا كنت تعني قبل قليل حين قلت أنك لست واثقاً، حيال الجريمة الفائقة؟

İnsanlara örnek olayım derken aklımdan geçen böyle bir şey değildi.
لم يكن ما كنت افكر به حين قلت أني أريد أن ألهم الناس

Arabayla şehir dışına gitmediğini söylediğinde, yalan söyledin.
و كذبت حين قلت بأنك لا تأخذالسيارةالىخارجالمدينة.

Hayatı işiydi dediğimde kastettiğim buydu.
هذا ما قصدته حين قلت أن حياته كانت مهنته

İnsanlar acı çekebilir derken utandın.
حين قلت بأن الأشخاص فد يتآذوا أظهرت الخجل

Dışarıda bir yerlerde derken, uzaydan bahsettiğimi biliyordun, değil mi?
حين قلت أنه لا يوجد سوانا فقط كنت تعرف أني أتكلم عن الفضاء ؟

Benzinimiz bitti derken dalga geçmiyormuşsun.
لم تكوني تمزحين حين قلت أن الوقود نفد في سيارتك

Arabam sorun çıkardı derken dalga geçiyormuşsun.
حين قلت أن لديك مشكلة بسيارتك لم تكن تمزح

Birlikte şarkı sözü yazmalıyız derken ciddiydim.
لم أكن أمزح حين قلت أن علينا الكتابة سوياً

Üzerini bir şeyler giyin derken hep birlikte Grotto mağarasının derinliklerine gitmeyi kast etmemiş miydin?
حين قلت ارتدوا بدلاتكم ألم تقصد بأننا جميعاً ذاهبون للسباحة ؟

Peki, kocaman derken 38D'den falan mı bahsediyordun?
الآن حين قلت كبيرا تتحدثين عن مثلا : مقاس د 38

Narkotik beni sildi derken şaka yapmıyordum.
لم أكن أمزح حين قلت إن إدارة مكافحة المخدرات تخلت عني.

"Hayatın durmasını istiyorum" derken neyi kastettin?
ماذا قصدت حين قلت إنك تريدين للحياة أن تتوقف؟

Ron, Mick'e öğretti derken ne demek istedin?
ماذا كنت تقصدين حين قلت أن " رون " قد علم " ميك " ؟

Doğru yaptınız derken, hepimiz adına konuşuyorum.
واعتقد انني اتكلم عن الكل حين قلت ذلك

Paramı fakirlere vereceğim derken...
حين قلت انك ستُعطي اموالك لناس الفقراء

Ben akraba arası ilişkiden doğan çocuğunuzu bodrumda sakladığınızı söylediğinde şaka yapıyorsun sandım.
كنت أحسبك تمزح... حين قلت بأنك لديك أبن غير طبيعي يعيش في قبوك

Babamı bulmaya yardım edebileceğini söylediğinde evime kablo döşediğini bilmiyordum.
حين قلت لي أنّك ستساعديني على البحث عن أبي، لم أكن أعرف أنّه لأنك تراقبين منزلي.

Dün amaçsız yaşadığımı söylediğinde haklıydın.
بالأمس حين قلت أني لا أعيش لهدف كنت على حق

Daha sonra konuşuruz dediğimde eve geldiğimde konuşmaktan bahsetmiştim.
حين قلت أن أحدثك عن كل شيء عنه، كنت أعني حتى أعود للمنزل

Şimdilik sadece biz varız dediğimde uzaydan bahsediyordum, biliyorsun değil mi?
حين قلت أنه لا يوجد سوانا فقط كنت تعرف أني أتكلم عن الفضاء ؟