Onların evi yokken benim iki tane olamaz. | Open Subtitles | أشعر بالذنب لإمتلاكي منزلين في حين لا يملكون شيئا |
Tamam, Evimde, etrafta hiç kimse yokken parfüm kokusu alıyorum. | Open Subtitles | حَسناً، بيتي، أحياناً أَشتمُّ عطراً في حين لا يوجد حولي احد |
Ama biliyorum ki ben yokken o kısma çok fena abanıyorlar. | Open Subtitles | لكن أعلم حين لا أكون هناك يتئكون على الكلمة |
Ellerim parlak boyayla kaplı olmadığı zaman sence bunu bir daha deneyebilir miyiz? | Open Subtitles | حين لا تكون يداي ملطختان بطلاء اللمعان، هل تظنين بوسعنا محاولة هذا مجدداً؟ |
O tüm sırlarımı biliyor. Yani istediğim olmayınca ne kadar aksileştiğimi bilir. | Open Subtitles | إنّه يعرف كلّ أسراري، فهو يعلم كم أصبح مشاكسًا حين لا أُطاع. |
Yeteri kadar ceset torbası kalmadığında duyduğunuz şeydir. | TED | هو ما تسمعه حين لا يبقى ما يكفي من أكياس للجثث. |
Bu kendinden utanan insanların uydurmasıdır. | Open Subtitles | هذا ما يقوله الناس حين لا يحبون من يكونو |
Ben orada yokken insanların ofisime girmelerinden hoşlanmam. | Open Subtitles | لا أحب أن يقتحم الناس مكتبي حين لا أكون موجودة. |
Gençken ve sorumlulukların yokken prensipten bahsetmek kolaydır. | Open Subtitles | من السهل أن تحافظ على مبادئك عندما تكون شاباً و في حين لا يكون لديك مسؤوليات |
Ben yokken aletlerle oynama. | Open Subtitles | لكن لا مزيد من اللعب بالأدوات حين لا أكون بالجوار. |
Yani belki de aranızdaki şu bastırılmış cinsel gerilimi etrafta milleti boğmaya çalışan bir kitap yokken çözmeye çalışsanız. | Open Subtitles | لذا ربما يمكنكم العمل علي التوتر الجنسي المكبوت بينكما في وقت ما حين لا يكون لدينا كتاب يجري |
Çekecek bir sıkıntı yokken, Azize gibi davranmak kolaydır. | Open Subtitles | أتعلمين، يسهل أن تكوني قدّيسة حين لا يكون لديكِ ما تخسريه. |
Sen yokken insanlar ne dusunuyor? Ben bunu bilmek isterdim. | Open Subtitles | ماذا يفكر به الناس حين لا أكون موجوداً هذه الفكرة التي أريد أن أعرفها |
Ben orda yokken,insanlar ne dusunur? Ben ordayken birsey dusundugunu biliyorum. | Open Subtitles | ماذا يفكر به الناس حين لا أكون في الغرفة ، أعرف أنك تفكر بشيء ما وأنا متواجد |
Ama ben yokken! Ne dusunuyorsun? | Open Subtitles | لكن حين لا أكون متواجداً ، ماذا تفكر به ؟ |
Umarım sorun yapmazsın ama gerek yokken plan değişikliği yapmaktan nefret ederim. | Open Subtitles | أتمنى أنك لا تمانعين ولكنني أكره تغيير خططي حين لا يكون هناك داع |
Partner olmadığı durumlarda da böyle oluyor, orada oturan bir partner yok. Gördük ki şempanzeler diğerlerinin | TED | وهذا ما يحدث من دون شريك، حين لا يكون هناك شريك هناك. وبالتالي وجدنا أن الشمبانزيات تهتم |
Halüsinasyonun oluşup kaybolmasının sebebi ya da neden bazı kişilerde olurken bazılarında olmadığı bilinmiyor. | TED | مازلنا لا نعرف تماماً الأسباب وراء ظهورها واختفائها، أو لماذا يعاني منها بعض المرضى في حين لا يفعل البعض الآخر. |
Üzgünüm. Sen burada olmayınca sinyal daha iyi oluyor. | Open Subtitles | عفواً، تزداد قوّةُ إشارة الشبكة حين لا تكونُ هنا |
Ona nerede olduğunu söyleyecek birisi olmayınca telaşlanıyor. | Open Subtitles | تضيق حين لا يكون أحدٌ بجانبها ليخبرها أين هي |
Herkes kaybedecek bir şeyi kalmadığında havlu atar. | Open Subtitles | المرء يحاول محاولته الأخيرة حين لا يملك شيئًا ليخسره. |
Gelecek hafta geride sessizlikten başka bir şey kalmadığında gelecek. | Open Subtitles | سيحلّ الأسبوع المقبل حين لا تأنسين شيئًا سوى الصمت. |
Bu kendinden utanan insanların uydurmasıdır. | Open Subtitles | هذا ما يقوله الناس حين لا يحبون انفسهم |