Bu özel bir tartışma ise, Benim ofis kapısını kapatabilir. | Open Subtitles | لو كان هذا حديثاً خاصًّا, مسموح لك أن تغلق باب مكتبي. |
Anka skar transferi özel bir tür gerektirir. | Open Subtitles | ندبة العنقاء تتطلَّب نوعًا خاصًّا من النقل. |
Her biri doğru uzunlukta budanmış çimen tanelerini dikkatle seçerek hayli özel bir şey yaratıyor. | Open Subtitles | بإختيار العشب بعناية وقص الطول الصحيح هو يصنع شيئًا خاصًّا |
Tamamdır. Bence senden daha iyi bir özel ajan oldum. | Open Subtitles | أترى ، إنني أبدو عميلاً خاصًّا أفضلمنك. |
Sanırım ben senden çok daha iyi bir özel ajan oldum. | Open Subtitles | أترى ، إنني أبدو عميلاً خاصًّا أفضلمنك. |
özel bir gezi olacaktı. | Open Subtitles | كان يُفترض بهذا أن يكون خاصًّا. |
özel olacaktı. | Open Subtitles | كان يُفترض بهذا أن يكون خاصًّا. |
Doktorun özel isteğiydi bu. | Open Subtitles | هذا كان طلبًا خاصًّا من الطبيبة. |
Andy, Dark Web'de* biraz araştırma yapmış bina yapısını zayıflatmak için özel bir asit kullanan patlama ekibi bulmuş. | Open Subtitles | (آندي) تحرّى عن شبكة (دارك)، وتبيَّن أن "فريق الهدم" يستخدم حمضًا خاصًّا يضعف هياكل الأبنية. |
Bir arkadaşım bana Star City'de yaşamanın özel bir azim istediğini söylemişti ama burada yaşıyoruz çünkü burası bizim evimiz. | Open Subtitles | "أخبرني صديق أن العيش في مدينة (ستار) يتطلّب نوعًا خاصًّا من المثابر" "لكننا نحيا هنا، لأن هذه المدينة وطننا" |
özel bir veda olsun istedim. | Open Subtitles | -أردتُ وداعًا خاصًّا |