Başkası için hayatını riske attın. Bundan büyük sevgi yoktur. | Open Subtitles | لا ، لا ، لقد خاطرت بحياتك لأنقاذ حياة أخرى ، لا يوجد حب اعظم من هذا |
Başkası için hayatını riske attın. Bundan büyük sevgi yoktur. | Open Subtitles | أنت خاطرت بحياتك من أجل آخر لا يوجد حب أعظم من ذلك |
Senden hiç şüphelenmemeliydim. Benim için hayatını riske attın. | Open Subtitles | أنا ما كان يجب أن أشكّ في انك خاطرت بحياتك من اجلى |
hayatını tehlikeye attın. Birleşik Devletler'in korumasındasın. | Open Subtitles | لقد خاطرت بحياتك ومن واجب المسئولين في مباحث الأمن الأمريكي حمايتك |
Prenses seninle konuşmak istiyor. Beni başka bir adama vermek için hayatını tehlikeye attın. | Open Subtitles | الأميرة تريد أن تتحدّث معك لقد خاطرت بحياتك لتعطينى لرجل آخر |
Demek istediğim, durdurmak için hayatınızı tehlikeye attığınız konu buydu. | Open Subtitles | أقصد أن هذا هو ما خاطرت بحياتك لردعه |
Bu kasaba için zaten canını tehlikeye attın ve senden bunu tekrar yapmanı istemezdim ama ama neyin tehlikede olduğunu anlayınca yardım etmek isteyeceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | بالفعل خاطرت بحياتك من قبل لأجل هذه المدينة وأخرشيءقد أودفعله... أن أطلب منكى فعلها ثانية , لكن.. |
Belki sana benim gibi yıldırım çarpmadı ama bugün, hiç tanımadığın bir insan için hayatını riske attın. | Open Subtitles | ربما لم ييضربك البرق مثلي لكنك اليوم خاطرت بحياتك لإنقاذ شخص لا تعرفه |
Bugün tehlikeli bir adamı durdururken hayatını riske attın. | Open Subtitles | إنه سوء فهم صغير مولاي أنا مقتنع بهذا، خاطرت بحياتك لتجرد رجل خطر من سلاحة اليوم |
Belki sana benim gibi yıldırım çarpmadı ama bugün, hiç tanımadığın bir insan için hayatını riske attın. | Open Subtitles | ربما لم ييضربك البرق مثلي لكنك اليوم خاطرت بحياتك لإنقاذ شخص لا تعرفه |
İşi halletmek için hayatını riske attın. | Open Subtitles | خاطرت بحياتك من أجل أداء المهمة. |
Herhangi bir iş arkadaşın için hayatını riske attın. | Open Subtitles | لقد خاطرت بحياتك لأجل زميلة عمل عادية |
Hayır, kendi hayatını riske attın. Bunu yapmamalıydın! | Open Subtitles | لقد خاطرت بحياتك, ما كان عليك فعل ذلك |
Neden onu almak için hayatını riske attın? | Open Subtitles | لماذا خاطرت بحياتك كي تحضرهّا ؟ |
Hadi ama hayatını tehlikeye attın, eğer 20 yıl önce orada olabilseydik. | Open Subtitles | هيّا يا رجل لقد خاطرت بحياتك أعني , أجل لو كنـّا وصلنا هناك قبل 20 سنة |
Beni önemsediğin için kendi hayatını tehlikeye attın. | Open Subtitles | أنت بالواقع خاطرت بحياتك لإنك تهتم بأمري |
O halde, onlara da teşekkür edeceğim. Siz benim için hayatını tehlikeye attın. | Open Subtitles | ،حسنا ،سأشكرهم أيضا ولكنك خاطرت بحياتك لأجلي |
Evet, ama ilk tanıştığımızda kendi başımı belaya ben sokmuştum ve sen beni kurtarmak için hayatını tehlikeye attın. | Open Subtitles | أجل، ولكنّي أوقعتُ نفسي بمشكلة في أوّل مرّة إلتقينا فيها، وأنت خاطرت بحياتك لإنقاذي. |
hayatını tehlikeye attın, buralara kadar geldin. | Open Subtitles | لقد خاطرت بحياتك وجئت طوال الطريق إلى هنا |
Görmek için hayatınızı tehlikeye attığınız adam bu. | Open Subtitles | هذا هو من خاطرت بحياتك لرؤيته |
Görmek için hayatınızı tehlikeye attığınız adam bu. | Open Subtitles | هذا هو من خاطرت بحياتك لرؤيته |
Atları durdurmak için canını tehlikeye attın. | Open Subtitles | خاطرت بحياتك لمحاولة وقفهم |
Başka kimse yapamayacakken, uğruna hayatını tehlikeye attığın kız. | Open Subtitles | إنّها الفتاة التي خاطرت بحياتك لأجلها، عندما لا أحد فعل |