| En iyi dostların ihanet, içinde olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | بأن نجعله يكتشف أنها خانته مع أعز أصدقائه |
| Devletin ona ihanet ettiğini ve intikam alacağını söyledi. | Open Subtitles | قال أن الحكومة خانته وأنه يريد الانتقام. |
| - Karısı ihanet edip onu ihbar etmiş. | Open Subtitles | زوجته هجرته، لقد خانته. |
| Karısı onu aldattı, evden postaladı ve o da bunlardan hiç etkilenmemiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | زوجته خانته وطردته من المنزل ولم يتأثر بكل هذا |
| Karısı onu aldatmış ve öfkeli bir şekilde öcünü almış. | Open Subtitles | لقد خانته زوجته و هو انتقم بغضب |
| Sana ihanet ettiğini öğrenirsin. | Open Subtitles | وسيعلم أنّها خانته |
| Onun zihninde, sevdiği kadın ona ihanet etti. Yani, aynı törenle Debbie'ye sahip olmayı deneyecek. | Open Subtitles | في مخيلته، تلك المرأة التي أحببها خانته لذلك سيقوم مع (ديبي) بنفس الطقوس |
| Kate'in kendisine nasıl ihanet ettiğini ve yıkımını anladığını söyle. | Open Subtitles | (دعيه يخبرك كيف خانته (كايت و كم تتفهمين دماره |
| Babam ona aşıktı, o ihanet etti. | Open Subtitles | لقد أحبها و هي خانته |
| Ve baban ona ihanet edenin Kore olmadığı gerçeğini öğrendiği zaman aklını başına alacak. | Open Subtitles | حينما يدرك قلبه المُنفطر بأن (كوري) لم تكن هي من خانته. |
| Her hâlükârda ona ihanet etti. | Open Subtitles | في كلتا الحالتين، لقد خانته. |
| Ve baban ona ihanet edenin Kore olmadığı gerçeğini öğrendiği zaman aklını başına alacak. | Open Subtitles | حينما يدرك قلبه المُنفطر بأن (كوري) لم تكن هي من خانته. |
| Acımasız baba piç evlat ve ona ihanet eden kız kardeşi. | Open Subtitles | اب شرير، وابن نغل... واخت خانته. |
| FBI ona ihanet etti. | Open Subtitles | . الشرطة الفردالية خانته |
| Morgana ona ihanet edeli bir yıl oldu. | Open Subtitles | لقد مر عام منذ أن خانته (مورجانة) |
| Sürekli beni kocasıyla aldattı, beni de aldatacak diyordu. | Open Subtitles | كان يقول لي دائما إن خانته معي فستخونني,أمي |
| Karısı onu aldattı, kalbini kırdı. | Open Subtitles | لقد خانته زوجته، وحطمت فؤاده. |
| Belki de Robin onu aldattı. | Open Subtitles | لربما (روبِن) من خانته.. |
| Onu aldatmış bir karısı var. | Open Subtitles | لديه زوجة خانته |
| Onu aldatmış. Bu yüzden ayrılmışlar. | Open Subtitles | هى خانته لهذا انفصلا |
| Annem... onu aldatmış. | Open Subtitles | والدتي... خانته |