İstanbul böyle kar görmemişti. Nasıl çıktın bu karlarda? | Open Subtitles | لم تشهد استانبول ثلجاً كهذا من قبل كيف خرجتَ فى ذلك الثلج؟ |
Daha yeni bir ilişkinden çıktın. Olayın daha da derinleşeceğini biliyorsun... | Open Subtitles | لقد خرجتَ توّاً من علاقة تعلم أنّ الأمور تسير أعمق من... |
Hadi, geri dönelim. Haydi. Nasıl dışarı çıktın? | Open Subtitles | هيا بنا لنعد إلى الداخل كيف خرجتَ من الشقة؟ |
Eğer o tüfekle buradan çıkarsan seni cinayetle itham ettireceğim. | Open Subtitles | سأكون قد إتّهمتـكَ بالقتـل إذا خرجتَ بتلك البندقيـة |
Sakın çıkma! Arabadan çıkarsan seni koruyamam. | Open Subtitles | لا تَخْرج, إذا خرجتَ من هذهِ السيارة فلن أستطيعُ حمياتُكَ |
Daha yeni çıktın. Hayatımın o kadar önemli olmadığını düşündüm. | Open Subtitles | لقد خرجتَ للتو، تصورتُ أنّ حياتي ليست بتلك الأهمية. |
- NSA'den çıktığında garajın neresinden çıktın? | Open Subtitles | من أيِّ مخرجٍ خرجتَ عندما غادرتَ وكالةَ الأمنِ الوطنيُّ؟ |
Gecenin ortasında evinden çıktın, bir halat ve cüruf betonu bulup ayak bileklerine bağladıktan sonra o lanet göle attın. | Open Subtitles | لقد خرجتَ من منزلك في منتصف الليل.. ولقد وجدتَ حبلاً وحجراً |
Ardından ben de seni tamamen çıldırtacak doğru ama adice birşey söyleyeceğim. Zümrüd-ü Anka taşından çıktın ama hâlâ taşın içinde olduğunu sanıyordun. | Open Subtitles | ثم أتفوّه بقول قاسٍ، لكنّه حقّ، فيدبّ قولي فيك الجنون. خرجتَ من حجر العنقاء، لكنّك وهمتَ أنّك ما تزال بداخله. |
Acil servisten daha yeni çıktın. | Open Subtitles | لقد خرجتَ توّاً من قسم الطوارىء |
Deliğinden çıktın mı? | Open Subtitles | هل خرجتَ من تلك الفوضى التي كنتَ فيها؟ |
Hapishaneden çıktın. İntikamını aldın. | Open Subtitles | لقد خرجتَ من السجن وحصلتَ على إنتقامكَ |
Zümrüd-ü Anka taşından çıktın ama hâlâ taşın içinde olduğunu sanıyordun. | Open Subtitles | {\pos(190,220)} خرجتَ من حجر العنقاء، لكنّك وهمتَ أنّك ما تزال بداخله. |
Üç gün önce mezarından çıktın ve... -... Benny Sutton'ı mı öldürdün? | Open Subtitles | و قبل 3 أيام خرجتَ من قبرك , و قتلتَ (بيني ساتن) ؟ |
Tahminimden daha erken çıktın. | Open Subtitles | خرجتَ مبكراً أكثر مما توقعت |
Yarıştan çıktın. | Open Subtitles | أنت خرجتَ من سباق الرئاسة |
Danny, hastaneden çıktın mı? Üstelik maç gününde buraya gelmişsin. | Open Subtitles | (داني)، خرجتَ مِن المشفى و جئتَ في يوم المباراة؟ |
- Öyleyse hapisten nasıl çıktın? | Open Subtitles | إذاً كيف خرجتَ من الحجز؟ |
O kapıdan çıkarsan annene her şeyi anlatırım. | Open Subtitles | إن خرجتَ من هذا الباب فسأخبر والدتك تماماً ما الذي كنتَ تفعله هنا. |
Eğer buradan çıkarsan Horlivka'ya gitmelisin. | Open Subtitles | لو خرجتَ من هنا في أيّ وقت فيجب أن تذهب إلى "هورليفكا" |
Eğer bu kapıdan çıkarsan, o yalnız kalacak. | Open Subtitles | إن خرجتَ وذهبتَ فستكون وحدها. |