Çek bozdurma yerinden çıktım ve öncesinde de Noel alışverişi yapmıştım. | Open Subtitles | لقد خرجتُ للتو من مناوبتي وكنتُ ذاهباً للتسوق لأجل عيد الميلاد |
Uzun süreli bir ilişkiden çıktım duygusal açıdan nasıl davrandığımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد خرجتُ لتويّ من علاقة طويلة ولا اعلم مالذي أفعله، عاطفياً |
Ben, şartlı tahliyeyle, bir sürü kötü bakış arasında çıktım. | Open Subtitles | "أمّا أنا, خرجتُ مع تعليق عقوبة والكثير من نظرات الشذر" |
Oradan ayrıldım ve oyunculuk seçmeleri yapan kişiyle tanıştığım bara gittim. | Open Subtitles | خرجتُ وتوجّهتُ إلى حانةٍ، أين قابلتُ أحد المنتجين. |
Bunlar için poz veren bir kızla çıkmıştım. | Open Subtitles | أعلم، لقد خرجتُ مع فتاة تكلفت بهذه الخنازير. |
Cezaevinden çıktığımda içimden bir ses dedi ki: "Geri dön. | TED | عندما خرجتُ من السجن كان هنالك صوت بداخلي ينادي: "ارجعي. |
Sonra dışarı çıktım sandalyeye takılıp, kafamı betona çarptım ve havuza yuvarlandım. | Open Subtitles | فـ خرجتُ تعثّرتُ بالأريكة، وارتطم رأسي بالإسفلت وتدحرجتٌ إلى بركة السباحة. |
Ben klüpten çıktım ve tip orada, yerdeydi. | Open Subtitles | خرجتُ من النادي وكان الأطفال يبكون في الشارع. |
Sizi tanımıyorum. Hapisten geçen hafta çıktım. | Open Subtitles | أنا لم أَرَكَ عنده من قبل لقد خرجتُ من السجن قريبا |
5 dakikalığına dışarıya çıktım. Kol ve bacaklarımı hissetmiyorum. | Open Subtitles | لقد خرجتُ لمدّة خمس دقائق قبل قليل ولم أستطع الشعور بأطراف أصابعي |
Tecritten çıktım ve dışarıda kalmak istiyorum, ben de düşündüm de bunu sağlamak için en iyi yöntem... kavga etmemem. | Open Subtitles | حسناً، لقد خرجتُ من الانفرادي و أُريدُ البقاء خارِجَه لِذا أظنُ أنَ أفضَل شيء عليَ فِعلَه هوَ تجنُّب أيَة... مُهاترات |
Ben senden çıktım! O çıkmadı! | Open Subtitles | كلاّ، إنّه ليس بأخي أنا خرجتُ منكٍ، بينما هو لم يخرج |
Bu sabah ilk kez çıktım, öğleden sonra arayacaktım. | Open Subtitles | خرجتُ اليوم فقط من المنزل. كنتُ سأتصل بكِ هذا المسـاء. |
...bakıyorlardı, belki de terörist olduğumu düşünüyorlardı, sonra oradan ayrıldım. | Open Subtitles | يعتقدون أنني إرهابي لذا خرجتُ من هناك |
İşten yeni çıkmıştım, bir gazoz almak için durduğumda birinin sokakatan koşarak çıktığını gördüm. | Open Subtitles | لقد خرجتُ للتو من العمل، وتوقّفت لشراء الصودا عندما رأيتُ شخص ما يهرب من الزقاق |
çıktığımda onunla birlikte gitmişti. | Open Subtitles | و حين خرجتُ منها كان قد رحل و كذلك الحاصد |
İyi olup olmadığına bakmak için arabadan indim. | Open Subtitles | لذا خرجتُ من السيارة واتجهتُ نحوها لأتأكّدَ من أنها بخير.. |
11 gibi kapattık. Sonra Kaydar Lounge'a gittim. | Open Subtitles | أغلقنا حوالي الساعة الـ 11، وبعدها خرجتُ |
Arabayı park ettim çıktım ama anahtarı kontakta bıraktım. | Open Subtitles | قمتُ بإيقافِ سيارتي. خرجتُ من السيارة، و تركتُ المفاتيح بداخلها، |
Dün akşam dışarı çıkıp bir kaç yer gezdim, eve geldim, birkaç kişi de takılmaya geldi, Bentley Azure kaçırıldı. | Open Subtitles | خرجتُ ليلة البارحة و ارتدتُ عدّة أماكن عدتُ للمنزل و أتاني بعض الشخاص و أخبروني بشأن تعرّض سيارتي البنتلي للسرقة |
Bunu... bunu yapamazsınız. Dışarı çıkarsam polislerle işbirliği yaptığımı düşünecektir. | Open Subtitles | لو خرجتُ من هنا الآن، سيعتقدون أنّي أتعاون مع الشرطة. |
Onunla çıktığıma hala inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أنْ أتخيل إنني خرجتُ معه |
Sonra işten önce içmeye başladım ve kontrolden çıktığımı fark ettim. | Open Subtitles | ثم بدأتُ الشرب قبل العمل، وأدركتُ أنّي خرجتُ عن نطاق السيطرة. |
Ama sonra oradan aceleyle kaçtım. | Open Subtitles | وبعدها خرجتُ من هناك مفزوعةً وكأن شعري يحترق |
Metrodan çıktım ve yaklaşık bir blok yürüdüm. | Open Subtitles | خرجتُ من مترو الأنفاق، ثمّ... سرتُ لمسافة جادّة |
Walt, dün gece hoş biriyle dışarıdaydım, ...kendisi bir mimarlık firmasında ayak işleri yapıyor, ...ve eve döndüğüm zaman aklıma ilk gelen şey, eski erkek arkadaşımı aramaktı. | Open Subtitles | والتر ألبارحه خرجتُ مع رجل لطيف الساعي لشركة الهندسة المعمارية بالسرعة الاولى كانت غريزتي أن أدعوهُ الى منزلنا السابق |