"خرقت" - Traduction Arabe en Turc

• çiğnedin
• çiğnedim
• ihlal
• bozdun
• bozdum
• çiğnedi
• çiğnediniz
• çiğnersen
• ihlâl
• çiğnemiş
• çiğnediğim
• çiğnediğin
• çiğnediğini
• uymadın
• bozarsan

İşini bırakarak şartlı tahliye kurallarını çiğnedin.
لقد خرقت شروط الاِفراج بالفعل بتركك الوظيفة.

Doktor, ev kurallarını çiğnedin. BBG seni evden çıkarmak zorunda.
الدكتور، لقد خرقت قواعد البيت . وليس لدينا خيارٌ سوى طردك

Komutadaki ilk üç günümde, en az yarım düzine temel güvenlik protokolünü çiğnedim.
انه فى اول ثلاثة ايام لي كقائد, قد خرقت على الاقل نصف دستة من اجراءات الامن الاساسية.

Pentagon, Çin, bütün Afrika ülkeleri ve Orta Doğu'da sistemler ihlal edilmiş.
خرقت الأنظمة في وزارة الدفاع الأمريكيةِ، الصين، كُل أمة أفريقية الشرق الأوسط

Dokunulmazlık anlaşmasını bozdun, yani hapse gireceksin.
لقد خرقت اتفاق حصانة ما يعني أنك ستذهب إلى السجن

Benim için tek önemli şey dostluktu. Onu da bozdum.
القانون الوحيد الذي اهتممت بشأنه هو الصداقة ولكن يبدو أنني خرقت هذا القانون أيضا

Cadıların burada sihir yapmaları yasak. O kuralları çiğnedi.
لا يُسمح للساحرات باستخدام السّحر هنا، وهي خرقت القوانين.

Galaksiler arası olan 90210. Yasayı çiğnediniz!
لقد خرقت القانون الدولي المجَري رقم90210!

Eminim şimdiye kadar bazı kuralları çiğnedin.
انا واثق انك قد خرقت بعض القوانين حتى الآن

Ne yaptığın umrumda değil, kanunları çiğnedin.
لا أهتم بما كنت تفعله ، لقد خرقت القانون

Ama bir kamyon heyecan dolu ve söylemediği kuralı var ve sen birini çiğnedin, değil mi?
ولكن لديها مجموعة من القواعد وانت خرقت واحد ,صحيح

Hayır bir gece içinde yeteri kadar kural çiğnedim, teşekkürler.
-كلا خرقت ما يكفي من القواعد في هذه الليلة، شكراً

Bana öğrettikleri hemen hemen her ilahi buyruğu çiğnedim.
لقد خرقت جميع الوصايا التي تم تعليمها لي

Sana söyleyeceğim herşeyde, anlaşmayı ihlal kabul edecekler ve beni dava edecekler.
أي شي قد أقوله لك سيفترضون اني خرقت بنود عقدي و سيقاضوني

Bense şartlı tahliyesini defalarca ihlal etmiş adamım, o yüzden kimse beni dinlemez.
وأنا خرقت إطلاق سراحي المشروط بطرائق لا تحصى لذا لا أحد سيصغي إلي

İsa'nın huzurunu bozdun ve kutsal bir yere silahla girdin.
لقد خرقت مراسم سلام المسيح وأتيت بأسلحة بمكان مُقدس

Anahtar sözleşmesini bozdum.
خرقت ميثاق المفاتيح

Senato'nun etik kurallarını çiğnedi. Kanıtlayabiliriz.
لقد خرقت قواعد مجلس الشيوخ الأخلاقية، بإمكاننا إثباتُ ذلك.

Eh, doğru, ama eğer kuralları çiğnersen, Günah çıkarma törenininde daima affedilme şansı bulabilirsin.
صحيح لكن لو خرقت قاعدة يمكنك دائماً أن تجد الغفران في الاعتراف

Bu gizliliği ihlâl ettin demektir.
يعني أنك خرقت حق الصمت لمنع إلصاق التهمة

Geri gelmek istememesinde değil birçok kuralı çiğnemiş olduğundan dolayı ona izin vermeyeceklerinden.
وهذا ليس لأنها لا ترغب في العودة، بل لأنهم لن يتركوها، لأنها خرقت الكثير من القواعد

Ben avladım ama savunmam gereken kanunları çiğnediğim için artık tövbe ettim.
قطعت على نفسى عهدا خرقت قانين اقسمت على حمايتها

Sırf çatışma kurallarını çiğnediğin için kazandığını belirttim.
أعتقد أنك مدين لي بمعروف لأنك خرقت قواعد المناورة.

Dört federal yasayı ve bir ya da iki etik değeri çiğnediğini hemen söyleyebilirim.
أرى أنك خرقت أربعة قوانين جنائية وقانونين أخلاقيين

Hayır, anlaşmaya önce sen uymadın. Bize yalan söyledin.
.كلا، أنت من خرقت الإتفاق أولاً .لقد كذبت علينا

Patrick planı bir daha bozarsan seni öldürmem gerekecek.
باتريك، إن خرقت القوانين ثانية سأضطر لقتلك