Bence "sıfıra sıfır" oynayalım. Sizin Kaybınız benim kazancımdır. Bunu takım oyununa uyarlayamayız. | Open Subtitles | أقترح أنها مباراة فردية، خسارتك مكسب بي ليست مباراة جماعية |
Anlıyorum. Kaybınız için çok üzgünüm. Başka seçenekleri düşündünüz mü? | Open Subtitles | أنا أفهم، وأنا آسفٌ حقاً حول خسارتك هل وضعتَ خيارات آخرى باعتبارك؟ |
Suçluluk duygusu yüzünden kalıp bunu kaçırmak istiyorsan senin Kaybın. | Open Subtitles | تريد أن تقضي و قتك و تلعب فقط لأنك عرفت إنك تملك ضمير مأنب هذه خسارتك |
Tamam. Ama seni daha yeni buldum. Hemen kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً، لكنّي استعدتك للتو في حياتي، لا أريد خسارتك الآن. |
Bırak gitsin. Seni tamamen kaybedemem. | Open Subtitles | سينسى الأمر لكن لم أتغلب أبداً على خسارتك |
Seni cezalandırmalıyız ama Kaybınız yüzünden bu seferlik affedeceğiz. | Open Subtitles | من المُفترَض أن أعاقبك, ولكن في ضوء خسارتك, سوف أكون متساهلاً هذه المرة. |
- Kaybınız için üzgünüz, teğmen. | Open Subtitles | نحن نشعر ببالغ الأسف حيال خسارتك أيها الملازم |
Ama şimdilerde öyle bir dünyada yaşıyoruz ki gezegensel sınırlara ulaştık ve sadece birbirimize bağlı değil ve fakat artan bir şekilde birbirimize bağımlıyız, sizin Kaybınız artık benim kazancım değil. | TED | حسنا، و بما أننا في عالم وصلنا فيه إلى حدود الكواكب وبأننا لسنا فقط مترابطين بل معتمدين على بعضنا بشكل متزايد، فإن خسارتك لا تعني بعد الآن ربحا لي. |
Kaybın için üzgünüm ama günü felaket gibi geçen bir sen yoksun. | Open Subtitles | أنا آسف على خسارتك ولكنك لست الوحيد الذي كان يومه كارثياً |
Kaybın için çok üzgünüm. Baban benim hastamdı. | Open Subtitles | أنا آسف بصدق على خسارتك والدك كان أحد مرضاي |
Yersiz Kaybın için ne kadar üzüldüğümü ifade dahi edemem lütfen baş sağlığı dileklerimi kabul et. | Open Subtitles | ، بُنى العزيز لا يُمكنني ببساطة أن أنقل لك مدى عُمق تعازيّ بشأن خسارتك المهولة التي لا معنى لها |
- İlk kez dava kaybetmek nasıl bir his? | Open Subtitles | لا أعرف كيف تشعر بعد خسارتك لقضيتك الأولى؟ |
O, seni kaybetmek üzere olduğumu hatırlatmamı sağladı. | Open Subtitles | لقد جعلتني ادرك أنني كنت على وشك خسارتك. |
Babamın ayağı kaydıysa ve popona sarılarak tutunduysa bu yüzden seni kaybetmek istemem. | Open Subtitles | هل شيء على مايرام؟ لأنني لا اريد خسارتك بسبب ان والدي قد تجاوز حدوده عن طريق الخطأ |
Her doldurulmuş hayvanımı kaybettim, senide kaybedemem. | Open Subtitles | لقد خسرت كل حيواناتي المحشوه لا اريد خسارتك ايضا |
Bu birini kaybetme durumunu sonuna kadar kullanıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | يا إلهي، أنت تستفيد كثيراً من موضوع خسارتك هذا، أليس كذلك؟ |
Sen kaybedersin, bebeğim. Senden ne haber? Parti vermek ister misin? | Open Subtitles | إنها خسارتك عزيزي ، ماذا عنك هل تود الإحتفال؟ |
Geldiğiniz için teşekkür ederim. Başınız sağ olsun. | Open Subtitles | شكراً على قدومك أنا متأسفة للغاية على خسارتك |
Üvey kızınızla çok yakın olmadığınızı biliyorum ama, ...başınız sağolsun. | Open Subtitles | أعلم أنك وإبنتها لم تكونوا مقربين لكن مازلت آسف على خسارتك |
Seni ve paylaştığımızı kaybetmekten. | Open Subtitles | ومن خسارتك وخسارة علاقتنا ومن خسارتك وخسارة علاقتنا |
Hem seni, hem de babamı aynı gün kaybetmeyi kaldırabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد بأنني أستطيع تحمل خسارتك ِ وخسارة والدي بنفس اليوم |
Yürekleriyle oy verdiler. Yani kaybettin. | Open Subtitles | تركناهم يقترعون من قلوبهم وهذا يعني خسارتك.. |
Eline ne geçtiyse bunu kaybetmeye değer miydi? | Open Subtitles | اياً كان ما تحصلت علي هل يساوي خسارتك هذه ؟ |
Teselli olmayacak ama bil ki kaybının tüm yükünü taşıyorum. | Open Subtitles | لا أواسيك ولكني أريدك أن تعرفي اني اعرف حجم خسارتك |
-Seni öptüğüm için özür dilerim ama yaptım. Çünkü, seni kaybetmenin ne olduğunu görmesini istedim. | Open Subtitles | اسف لأني قبلتك , لكني فعلت ذلك ليعرف كيف هي خسارتك |
Davalardaki hatalarla ilgili bir inceleme yapıyorlarmış ve senin kaybettiğin davayı duymuşlar Bu konuda onlar kısa bir şeyler söylemek istermisin? | Open Subtitles | لقد سمعوا عن خسارتك الكبيرة. هل ستقتبس عنهم؟ هل يمكنني أن أعطيك إياها؟ |