"خسرناها" - Traduction Arabe en Turc

• kaybettiğimiz
• kaybettik
• kaybedersek
• tjo

Nijmegen'de kaybettiğimiz botları yeniledik mi?
هل استبدلنا القوارب التي خسرناها في نيجمن؟

Şu anda birçoğunuz doğmadan önce kaybettiğimiz bir savaşa doğru gidiyoruz.
نحن على وشك خوض معركة خسرناها من قبل قيل أن يولد معظمكم

kaybettiğimiz tecavüz davasıydı.
كانت قضية الإغتصاب تلك ، تلك التي خسرناها

Bir tür bölge anlaşmazlığı ve belli ki biz kaybettik.
كانت نزاع حول منطقة وفيما يبدو اننا خسرناها.

Onları kovalarken çok sayıda adam kaybettik.
وأعداد كبيرة من رجالنا خسرناها في مسعانا

Eğer onu kaybedersek Mary, perişan olur.
"ماري" سوف تتحطم كلياً لو خسرناها.

"...ve bugün burada kaybettiğimiz masum insanlar için yas tutuyoruz."
"ونحن حزينون من أجل حياة الأبرياء التي خسرناها هنا اليوم.

terkettiğimiz değil, kaybettiğimiz toprak onda takıntı yaptı
هو مهووس بالأرض التي خسرناها ليس بالأرض التي تركناها

Bu anı kaybettiğimiz kitapları onurlandırmaya ayırdık.
لذا سنأخذ هذا الوقت لتكريم تلك العناوين التي خسرناها

96 yılındaki savaşta kaybettiğimiz sayısız hayat bir hiç uğruna yitirilmedi.
الحيوات التي لا تحصي التي خسرناها بحرب عام 1996 لم تفنى بلا سبب

Bunu düşünün; 2000 sene içinde ılıman ormanlarda kaybettiğimiz miktarla, aynı miktardaki ormanı 100 yıl içinde tropikal ormanlarda kaybettik.
يمكننا التفكير في 100 سنة, الكمية التي خسرناها من الغابة الواقعة في المناطق المدارية مشابهة للتي خسرناها منذ الفين سنة في غابات المنطقة المعتدلة.

O çarkıfelekte kaybettiğimiz 3.000 doları saymazsak.
بغض النظر عن الـ3 آلاف التي خسرناها... في عجلة الحظ

- David, ...bu balon ödemesi tam da en önemli müvekkilimizi kaybettiğimiz zamana denk geldi.
- ديفد " " دفعة البالون هذه تأتي بناءً على نفس الكمية التي خسرناها من أعلى عميل

ve ulusumuz hiç bir zaferi, o ruhlarımızı kaybettiğimiz o kötü sabahtan bu kadar uzun zamandır beklemiyordu.
بينما لاشيء, حتى مع هذا الانتصار الذي انتظرته دولتنا لمدةٍ طويلة, بإمكانه أن يعيد الأرواح التي خسرناها في ذلك الصباح المفزع

Ama onu kaybettiğimiz için asla onun babası olamadım.
-أعرف لكنْ لأنّنا خسرناها لمْ أكنْ أباها قطّ

Onu uzun zaman önce kaybettik.
لقد خسرناها منذ وقتٍ طويل جداً

Belki de şimdiden kaybettik.
ربّما خسرناها بالفعل

Onu ikimiz de kaybettik.
. نحن الإثنان خسرناها

Onu kaybettik.
.لقد خسرناها جميعاً

Eğer Liv satılırsa, onu kaybedersek kimseyi öldürmeyeceksin.
إذا تم بيع (ليف) إذا خسرناها لن تقوم بقتل أي شخص

- Ya onu kaybedersek?
-ماذا لو خسرناها ؟