"خطؤك" - Traduction Arabe en Turc

• senin hatan
• senin suçun
• hatandı
• suçunuz
• senin yüzünden
• hatanmış
• sizin hatanız
• hatam
• suçun değil
• senin suçundur
• senin kabahatin

Bu tek versiyondu, içerinde kaldı ve bu senin hatan!
..إنها النسخة الوحيدة، وقد علقت داخل الجراب ..وهذا كله خطؤك

senin hatan olmadığını söyleyebilirdim, ama yapmayacağım.
يمكنني القول أنه ليس خطؤك , لكنني لن أفعل

senin hatan deli olsun olmasın, Hidetora'nın hayatını bağışlamak oldu.
...كان خطؤك هو اطلاقك سراح أبيك فقط لأنه أصيب بالجنون

Her şey senin suçun, çok ciddi bir sorunun var?
بأن كل هذا خطؤك, بأن هنالك شيء خطير قد أصابك؟

Tüm arkadaşlarının işten atılmasının sebebinin, bir şekilde senin suçun olması mı?
هل لأنّ كلّ أصدقائك سرّحوا من العمل وذلك هو خطؤك نوعًا ما؟

senin hatan değildi.
لا تعبث معى يا شون, ليس أنت إنه ليس خطؤك

Bu senin hatan.Sadece eve gelip akşam yemeği yemek istemiştim.
إنه خطؤك ، أنا أريد فقط المجيء إلى المنزل وأكل العشاء

Genellikle bir şeylerin senin hatan... olduğunu düşündüğünde böyle esip gürlersin.
عادة عندما تصبح متهيّجاً لأنّك تعتقد أنّه خطؤك

senin hatan. Ona kazadan bahsetmemeliydin. - Bitirdin mi?
هذا خطؤك ما كان يجب أن تخبرها عن الحادث الذي ما كان ليضرّني

Dün gece nasıl davrandığımı düşünüyordum da, farkına vardım ki, Mordor'un vurulması senin hatan değil.
كنتُ أفكر في تصرُفي الليلة الماضية وأدركت أنه لم يكن خطؤك أن موردور قد أُصيب

Senden hoşlandığım için bunların hepsi senin hatan.
و هذا كله خطؤك لأنه من الواضح انك تعجبني حقاً

Hepsi senin hatan! Neden hala buraya geliyorsun?
كل هذا خطؤك , لمَ تستمرين بالمجيء إلى هنا؟

Hiçbiri senin suçun değildi, eminim bay Slate bunu anlayacaktır.
لا شيء من هذا كان خطؤك السيد سليت سيتفهم

Bu senin suçun değil. Sen yanlış bir şey yapmadın.
حسناً ، هذا ليس خطؤك . أنت لم تفعلي أي شيء خطأ

Bu biraz da senin suçun, bu yüzden aramama yardım edeceksin.
هذا جزئياً خطؤك لذا ستساعدني في العثور عليه

...söylemeye çalıştığım şey bunun tamamen senin suçun olmadığını anlıyorum.
ما أحاول أن أقوله هو أنني أفهم أن هذا كله ليس خطؤك

Kendini salak gibi hissediyor. Ve aptalca davranıyor. Ama senin suçun yok.
انه يشعر بالغباء, ويتصرف كمغفل, لكن ذلك ليس خطؤك

Bir gecede teslim aldığını düşünürsek bu senin suçun değil.
إعتبر المزيد إن كان سيكون التسليم في ليلة وضحاها ليس خطؤك

- Bu senin hatandı. - Benim mi? Yargıcı tehdit ettin.
كان ذلك خطؤك - خطئي , لقد هددت القاضية -

Bu sizin suçunuz.
انه خطؤك يا مستر كارتر كان يجب ألا تسمح به

Kahretsin, senin yüzünden ona vurdum!
اللعنه ، لقد كان خطؤك أننى ضربته

Her şey senin hatanmış gibi anlattı.
وجعل الأمر يبد وكأنه خطؤك ِ

Bu sizin hatanız değildir belki. Bütün beklenmedik şeyler beni bulur zaten!
على الأرجح لم يكن خطؤك انا حتى لم أدفع فاتورة المطعم

Tüm bunlara bulaşması benim hatam, senin değil.
الحقيقة أنه مُشترِك بأي مِن هذه المعمعه يكون خطأي وليس خطؤك

Çok zorladın, o da dayanamadı. Şu an aramızda değilse senin suçundur bu.
ضغطت عليها بشدة ودمرتها والآن إن كانت ميتة فهو خطؤك

Burada yazdığına göre, kazanın senin kabahatin olduğunu ispatlamaya çalışıyormuş.
طيقاً لما هو مكتوب هنا كانت تحاول بأن تثبت بأن الحادث خطؤك