Bu tek versiyondu, içerinde kaldı ve bu senin hatan! | Open Subtitles | ..إنها النسخة الوحيدة، وقد علقت داخل الجراب ..وهذا كله خطؤك |
senin hatan olmadığını söyleyebilirdim, ama yapmayacağım. | Open Subtitles | يمكنني القول أنه ليس خطؤك , لكنني لن أفعل |
senin hatan deli olsun olmasın, Hidetora'nın hayatını bağışlamak oldu. | Open Subtitles | ...كان خطؤك هو اطلاقك سراح أبيك فقط لأنه أصيب بالجنون |
Her şey senin suçun, çok ciddi bir sorunun var? | Open Subtitles | بأن كل هذا خطؤك, بأن هنالك شيء خطير قد أصابك؟ |
Tüm arkadaşlarının işten atılmasının sebebinin, bir şekilde senin suçun olması mı? | Open Subtitles | هل لأنّ كلّ أصدقائك سرّحوا من العمل وذلك هو خطؤك نوعًا ما؟ |
senin hatan değildi. | Open Subtitles | لا تعبث معى يا شون, ليس أنت إنه ليس خطؤك |
Bu senin hatan.Sadece eve gelip akşam yemeği yemek istemiştim. | Open Subtitles | إنه خطؤك ، أنا أريد فقط المجيء إلى المنزل وأكل العشاء |
Genellikle bir şeylerin senin hatan... olduğunu düşündüğünde böyle esip gürlersin. | Open Subtitles | عادة عندما تصبح متهيّجاً لأنّك تعتقد أنّه خطؤك |
senin hatan. Ona kazadan bahsetmemeliydin. - Bitirdin mi? | Open Subtitles | هذا خطؤك ما كان يجب أن تخبرها عن الحادث الذي ما كان ليضرّني |
Dün gece nasıl davrandığımı düşünüyordum da, farkına vardım ki, Mordor'un vurulması senin hatan değil. | Open Subtitles | كنتُ أفكر في تصرُفي الليلة الماضية وأدركت أنه لم يكن خطؤك أن موردور قد أُصيب |
Senden hoşlandığım için bunların hepsi senin hatan. | Open Subtitles | و هذا كله خطؤك لأنه من الواضح انك تعجبني حقاً |
Hepsi senin hatan! Neden hala buraya geliyorsun? | Open Subtitles | كل هذا خطؤك , لمَ تستمرين بالمجيء إلى هنا؟ |
Hiçbiri senin suçun değildi, eminim bay Slate bunu anlayacaktır. | Open Subtitles | لا شيء من هذا كان خطؤك السيد سليت سيتفهم |
Bu senin suçun değil. Sen yanlış bir şey yapmadın. | Open Subtitles | حسناً ، هذا ليس خطؤك . أنت لم تفعلي أي شيء خطأ |
Bu biraz da senin suçun, bu yüzden aramama yardım edeceksin. | Open Subtitles | هذا جزئياً خطؤك لذا ستساعدني في العثور عليه |
...söylemeye çalıştığım şey bunun tamamen senin suçun olmadığını anlıyorum. | Open Subtitles | ما أحاول أن أقوله هو أنني أفهم أن هذا كله ليس خطؤك |
Kendini salak gibi hissediyor. Ve aptalca davranıyor. Ama senin suçun yok. | Open Subtitles | انه يشعر بالغباء, ويتصرف كمغفل, لكن ذلك ليس خطؤك |
Bir gecede teslim aldığını düşünürsek bu senin suçun değil. | Open Subtitles | إعتبر المزيد إن كان سيكون التسليم في ليلة وضحاها ليس خطؤك |
- Bu senin hatandı. - Benim mi? Yargıcı tehdit ettin. | Open Subtitles | كان ذلك خطؤك - خطئي , لقد هددت القاضية - |
Bu sizin suçunuz. | Open Subtitles | انه خطؤك يا مستر كارتر كان يجب ألا تسمح به |
Kahretsin, senin yüzünden ona vurdum! | Open Subtitles | اللعنه ، لقد كان خطؤك أننى ضربته |
Her şey senin hatanmış gibi anlattı. | Open Subtitles | وجعل الأمر يبد وكأنه خطؤك ِ |
Bu sizin hatanız değildir belki. Bütün beklenmedik şeyler beni bulur zaten! | Open Subtitles | على الأرجح لم يكن خطؤك انا حتى لم أدفع فاتورة المطعم |
Tüm bunlara bulaşması benim hatam, senin değil. | Open Subtitles | الحقيقة أنه مُشترِك بأي مِن هذه المعمعه يكون خطأي وليس خطؤك |
Çok zorladın, o da dayanamadı. Şu an aramızda değilse senin suçundur bu. | Open Subtitles | ضغطت عليها بشدة ودمرتها والآن إن كانت ميتة فهو خطؤك |
Burada yazdığına göre, kazanın senin kabahatin olduğunu ispatlamaya çalışıyormuş. | Open Subtitles | طيقاً لما هو مكتوب هنا كانت تحاول بأن تثبت بأن الحادث خطؤك |