"خطر محدق" - Traduction Arabe en Turc

    • tehlike
        
    • tehlikeye
        
    • tehlikede
        
    • bir tehdit
        
    • çok büyük
        
    • tehlikedeler
        
    Halkayı kırdığım ve seni vaktinden önce uyandırdığım için özür dilerim... ama hepimizin büyük bir tehlike altında olduğundan endişeliyim. Open Subtitles أعتذر عن ايقاظك و عدم احترامي للنظام لكني اخشي اننا كلنا في خطر محدق
    Eğer bu fırtınaya hazırlanmazsanız, hepiniz çok büyük bir tehlike içine gireceksiniz. Open Subtitles اذا لم تتجهزي لهذه العاصفة فستكونون جميعا في خطر محدق
    Alfa yeteneğinin gelişmesini sağladı ve bu da seni ve ekibi tehlikeye soktu. Open Subtitles انها تعظم من قدره الالفا لديه مما يضعك انت والفريق فى خطر محدق.
    Mektupları bir yabancıya verecek olmak, beni ve arkadaşlarımı çok büyük bir tehlikeye sokuyordu. Open Subtitles إعطاء خطاباتي لشخص غريب وضعني ومجموعتي في خطر محدق.
    İkiniz de sakinleşir misiniz? Tamam mı, ben herhangi bir tehlikede değilim. Open Subtitles أولاَ تهدئوا . حسناً ، لم أكن في خطر محدق
    Ciddi bir tehlikede olan bir bebeğim olduğundan bahsetmiş miydim? Open Subtitles .. هل ذكرتُ أن لدي طفل رضيع في خطر محدق ؟
    O, gördüğü herkesin gizli bir tehdit altında olduğunu biliyor. Open Subtitles إكتشف أن كل شخص يراه كان تحت خطر محدق لا مرئي
    Bu işe dahil olursa kızınız daha büyük bir tehlike içine girebilir. Open Subtitles ،إن كانت متورطة بهذا ربما تكون ابنتكم في خطر محدق
    Yani büyük bir tehlike olmadıkça içeri girmezler. Open Subtitles لذا فما لم يكن هناك تهديد أو خطر محدق فلن يدخلوا.
    Bilesin diye söylüyorum, aradığım kız çok büyük tehlike altında. Open Subtitles كي تعلمي فقط, هذه الفتاة التي أبحث عنها, في خطر محدق.
    Majeste, hayati tehlike içindesiniz. Open Subtitles يا صاحب الجلالة, أنت في خطر محدق.
    Ama bu casus burada olduğunu... öğrenirse hayatın tehlikeye girer. Open Subtitles ولكن , دارتانيان , إذا كان هذا الجاسوس اكتشف انك هنا حياتك يمكن أن تكون في خطر محدق
    Seni çok büyük tehlikeye attım seninle bir daha konuşmayarak ve çekip giderek buna son vermeliyim. Open Subtitles ، لقد وضعتك في خطر محدق و يجب أن أنهي الأمر بالإبتعاد و عدم التحدث معك ثانية
    Baba çıldırıp ailesini katlediyor ve yakındaki akrabaları tehlikeye atıyor. Open Subtitles الأب ينفجر و يقضي على الجميع ذلك يضع أي من الأقارب في خطر محدق
    Herkesi hayatını tehlikeye atıyorsun ki böylece büyük Nate Ford gelip günü kurtarabilir. Open Subtitles وضعت الجميع في خطر محدق حتي يتمكن نايثان العظيم من انقاذ اليوم
    Dinleyin, Bayan Harper, eğer Aubrey hala bu çocukla takılıyorsa, tehlikede olabilir. Open Subtitles مع هذا الشاب، فمن الممكن أن تكون في خطر محدق
    Onun yerine onları çalmaya başladı. Bu da çocuğun çok daha büyük bir tehlikede olduğu anlamına geliyor. Open Subtitles بدأت تخطفهم عوض ذلك ما يعني أنّ ذلك الطفل في خطر محدق
    Karın büyük tehlikede. Gelmezsen ölecek. Open Subtitles زوجتك في خطر محدق ستموت إن لم تأت
    Bir kızın kaçmasıyla Carrie muhtemelen aşırı tehlikede. Open Subtitles بهروب فتاة, فـ" كارى " على الاغلب فى خطر محدق
    Yani, komşularının açık bir tehdit olabileceğine dair insanları uyarmanın bir suç olduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles إذاً ، فأنت تقول أن تحذير الناس بأنهم ربما يعيشون بجانب... خطر محدق ، يعد جريمة ؟ ...
    Büyük tehlikedeler dede ve bize ihtiyaçları var Open Subtitles إنهم في خطر محدق ويحتاجون إلينا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus