"خلاله" - Traduction Arabe en Turc

    • içinden
        
    • sayesinde
        
    • içeri
        
    • içine
        
    • vasıtasıyla
        
    • aracılığıyla
        
    • yolu
        
    • geçip
        
    • geçiyor
        
    • içeriye
        
    • delik
        
    • şekilde
        
    • üzerinden
        
    • içerisinden
        
    Ben sadece alanda manevra yapmaktan bahsediyorum, içinden geçmeyi değil. Open Subtitles أنا أتحدث عن المناورة ضمن الحقل لا العبور من خلاله
    Anlamı taşıyan ortak bir kod sayesinde iletişim kurduğumuzu sanıyoruz. TED نعتقد أننا نتمكن من التواصل لامتلاكنا لهذا الرمز المشترك والذي من خلاله يتم طرح ومشاركة المعنى.
    - Bizi kırmızı halılarla karılayacaklar Büyük servetimiziıngırdatarak içeri gireceğiz, son model hidrolik makinalarda rüzgar gibi esip heriflerin bütün parasını söyüleyeceğiz. Open Subtitles 80 مليون نقدا إيداعات في خزانة على مصعد كهرومائي. كنّا خلاله.
    İçine girdiğimiz bilgi çağından rahatsız olabilirsiniz. TED قد يساورك الشعور بالضيق إزاء عصر المعلومات الذي نتحرك خلاله.
    İleri geri hareket edebilen bir delik saptadı bu deliğin ucundan hızlı bir şekilde ilerleyerek delik vasıtasıyla geçmişe gitti. Open Subtitles لقد استطاع تثبيت ثقب دودي قابل للعبور من خلاله وحفز المسرع في نهاية ذلك الثقب إلى الماضي وسافر من خلاله
    Onun aracılığıyla konuşmayı öğreneceksin... ve bundan böyle şiirlerin kanla yazılacak. Open Subtitles ستتعلم أن تتحدث من خلاله وشِعرك الآن سيُكتب بالدم
    Ama olay şu ki, bunu çözmek bize bağlı ve gideceğimiz yolu gösterecek bir yapıya ihtiyacımız var. TED ولكن نحن من يجب أن يقرر ذلك، لذا فإننا بحاجة لإطار محدد، وسبيل يمكننا من خلاله استكشاف ذلك.
    Ben sadece alanda manevra yapmaktan bahsediyorum, içinden geçmeyi değil. Open Subtitles أنا أتحدث عن المناورة ضمن الحقل لا العبور من خلاله
    Belki de etkisini arttırmak için içinden elektrik akımı geçiriyordur. Open Subtitles ربما مررت من خلاله تيار كهربائي كي تزيد من فعاليته
    Tek şansı kaskatı kesilip kalmak ve çekirgenin bakışlarının içinden geçip gitmesini ummak. Open Subtitles وأفضل فرصه هى فى البقاء ثابتاً وأن يثق بأن الصرصار ينظر من خلاله
    Ama, orası sayesinde olan bitenden anında haberdar oluyoruz. Open Subtitles لكنه المكان الوحيد الذي يمكن أن نحظى خلاله بإنذار مبكر..
    İşte hayaletler böyle geldiler. Her yere yayıldılar. Bu fay hatları sayesinde sürükleniyorlar. Open Subtitles وهكذا تعبر الأشباح من خلاله إنهم يتسربون عبر الشقوق
    Kapıdan içeri girdiğinde... sadece kapıdan girmiş olmamalısın. Open Subtitles تمام، لو خطوت من هذا الباب ليس فقط كانك تسير من خلاله
    İçeri girmek isteyen herkes onun denetiminden geçiyor. Open Subtitles يريد ألا يصل أحد للإمبراطور إلا من خلاله
    Solucan deliğini açık tutmak için içine bir şeyler göndermek gerekir. Open Subtitles يريدون إبقاء الثقب الدودي مفتوحا لإرسال أي شيء خلاله
    Harvey seni hep kollayacak. Onun vasıtasıyla ben de seninle temas halinde olacağım. Open Subtitles هارفي سوف يبقى ، وسأكون على اتصال معك من خلاله
    Onun aracılığıyla konuşmayı öğreneceksin... ve bundan böyle şiirlerin kanla yazılacak. Open Subtitles ستتعلم أن تتحدث من خلاله وشِعرك الآن سيُكتب بالدم
    Bu Ali denen adamla bağlantısını bulmamızın sadece birkaç yolu var. Open Subtitles انه الامر الوحيد الذى يمكننا من خلاله حقيقة اتصاله بعلي
    Eğer bakış açım beni içeriye sokabiliyorsa, o zaman içeriye girdiğimde tanrı onları korusun. Open Subtitles إذا كان الأمر هو أن أدخل عبر باب فليكن الله فى عونهم إذا مررت من خلاله
    Sanıyorum ki, o şeyin kendisi üzerinden nasıl işlediğini kesinlikle bilmiyordu. Open Subtitles لا أعتقد أنه كان يعلم تماما كيف كان يعمل من خلاله
    Şimdi bunların içerisinden uçacağız. TED الآن نحن في طريقنا للطيران من خلاله بقدر لفة تساوي مليون.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus