"خلال الزجاج" - Traduction Arabe en Turc

• camdan
• camın arkasından
• Buzlu camın arkasında
• cama
• camın arkasındayken

Kurban başının ön kısmından vurulmuş, mermi camdan geçmişti.
تم إطلاق النار على الضحية في الصدغ الأمامي من خلال الزجاج الأمامي

Eğer sen arabanı sürerken, bir ağaca çarparsan ve camdan dışarı uçarsan ne olur?
ماذا لو أنك كنت تقود سيارتك وإصطدمت بشجرة و طرت من خلال الزجاج الأمامي؟

Kirk Holloway, 100 metre karışık stil şampiyonu camdan dışarı fırladı.
"كيرك هولواي الفائز ب 100 متر مختلط" اندفع من خلال الزجاج

Son iki yıldır insanları bir camın arkasından görüyordum.
لمدة عامين كنت أرى الناس من خلال الزجاج.

"Buzlu camın arkasında inanç ve yaşamla birlikte umut ve aşk vardır.
الآن سنرى.. خلال الزجاج على نحو مظلم.. والإيمان..

Dil kemiğindeki kesik, ön cama fırladığında boğazının kesildiğini ve büyük kan kaybını gösteriyor.
وقطع لها عظم اللغات يوحي أن الحلق لدينا الضحية تم قطع عندما ألقيت من خلال الزجاج الأمامي،

Beni bu camın arkasındayken vuramazsın.
أنت لا يمكنك إصابتي من خلال الزجاج

Ön tarafta camdan içeriye sızmıştı.
إنها تتسرب من خلال الزجاج في الواجهة الأمامية

İşte, ayağa kalkıp demire uzandığı sırada gün ışığı tam ön camdan geliyordu ve koltuk altını gördüm.
وحينما وقفت لتصل الى الممسكة جاء نور الشمس من خلال الزجاج الأمامي

Kızın cesedi hiç bulunamadı demek ki, çarpmanın etkisiyle camdan fırlamış olmalı.
على اية حال لم نجد جثتها من الممكن انها سقطت من خلال الزجاج الامامي

camdan derinin kokusunu alabiliyorum.
أوه , أظن بأنه يمكنني شم الجلد من خلال الزجاج

Şimdiyse kendimi, geceleri kendi evimin dışında camdan çocuklara bakarken buluyorum.
الآن ، أجد نفسى بخارج منزلى فى الليل أنظر إلى أطفالى من خلال الزجاج

Arabaya yaklaştığımı, ve doğruca ön camdan içeri baktığımı hatırlıyorum.
.. أتذكر استدعائي لمكان سيارته ومشيت ثم نظرت من خلال الزجاج الخلفي

Ön camdan fırlamış gibi duran bir adam gördüm.
رأيت الرجل الذي يشبه ذهب من خلال الزجاج الأمامي.

- Belki, eğer ön camdan fırladıysa odur.
ربما، إذا كنت ألقى له من خلال الزجاج الأمامي.

Kıpırdama, Yoksa seni camın arkasından vururum.
لا تتحرك والا سأطلق عليك النار خلال الزجاج

Yıl dönümümüzü bir camın arkasından telefonla konuşarak geçirmekten hoşlandığımı mı düşünüyorsun?
أتظن أنني أريد قضاء ذكرى زواجنا أتطلع لك من خلال الزجاج وأتحدث لك من خلال الهاتف؟

Küçük bir fanusun içinde suda yaşamanın ve hiçbir şey duymadan camın arkasından bakmanın ne olduğunu anlıyorum.
لا أستطيع السماع و لكن أستطيع النظر من خلال الزجاج

"Buzlu camın arkasında inanç ve yaşamla beraber umut ve aşk vardır.
الآن سنرى.. خلال الزجاج على نحو مظلم.. والإيمان..

"Buzlu camın arkasında inanç ve yaşamla birlikte umut ve aşk vardır.
"خلال الزجاج المظلم.. والآن الإيمان... .

Ve şoför ön cama bir taş gibi çarpar.
و سائق تحلق من خلال الزجاج الأمامي مثل حجر .