"خياراً آخر" - Traduction Arabe en Turc

    • Başka şansım
        
    • Başka seçeneğim
        
    • başka bir seçenek
        
    • Başka şansımız
        
    • başka seçeneğimiz
        
    • fazla seçenek
        
    • bir seçim
        
    • başka çare
        
    • Başka çaremiz
        
    • Başka seçenek
        
    • Başka seçeneğin
        
    • Başka bir seçeneğim
        
    • başka seçeneği
        
    - Sorun değil, senin hatan değildi. - Başka şansım yoktu. Open Subtitles لا توجد مشكلة ، إنه ليس خطئك لم أملك خياراً آخر
    Peşimden ayrılmıyordun, Başka seçeneğim yoktu. Open Subtitles عندما لم تترك لي مجال, لم تترك لي خياراً آخر
    Bunun imkansız bir seçenek olduğunu biliyorum. Size danışmak istediğim başka bir seçenek daha var. Open Subtitles أفهم أن هذا خيار مستحيل لدىّ خياراً آخر لك
    Öyle ya da böyle. Başka şansımız yok. Open Subtitles شئت أمّ أبيت، لا نملك خياراً آخر
    Ulusal yarışma yaklaştığı için ideal bir durum olmadığını biliyorum ama başka seçeneğimiz yok. Open Subtitles أنا أعلم بأنه ليس مثالياً. مع أقتراب التصفيات الوطنية ولكننا لا نملك خياراً آخر.
    Maalesef bize fazla seçenek bırakmadı. Böyle bir şeyi senden saklaması onun için de kolay olmamıştır. Open Subtitles . للأسف، لم يترك بيدينا خياراً آخر - . حسنٌ، لم يكن سهلاً عليه -
    - Başka şansım olsa seni aramazdım. Open Subtitles تعلم أني ماكنت لأتصل بك ان كنت أملك خياراً آخر
    Başka şansım yok. Adamlar nerede yaşadığımı biliyor. Open Subtitles لا أملكُ خياراً آخر هؤلاء الناس يعلمون أين أعيش
    Başka şansım varmış gibi görünmüyor, değil mi? Open Subtitles يبدو أنّي لا أملك خياراً آخر , أليس كذلك؟
    Bu koşullar altında Başka seçeneğim yok. Open Subtitles لكن تحت الظروف الحالية لا أملك خياراً آخر
    Başka seçeneğim yoktu. Open Subtitles لقد كانوا داخل حلقة معلوماتي لم أملك خياراً آخر.
    Başka seçeneğim olmadığı için sizi arıyorum. Open Subtitles أنني فقط أتصل بك لأن ليس لديّ خياراً آخر
    Tahammül sınırlarını aşan davranışları bana onları asmaktan başka bir seçenek bırakmadı. Open Subtitles لكن سلوكهما السيء لا يعطيني خياراً آخر إلا بقتلهما
    İçinizden bazıları yani. Ama başka bir seçenek göremedim. Open Subtitles بعضكم، ولكنني لم أجد خياراً آخر لقد كنتُ أُفكر بالأمر طوال اليوم
    Riskli ameliyattan başka bir seçenek olmalı. Open Subtitles جسناً ، يجب أن يكون هناك خياراً . آخر عدا عن الجراحة الخطيرة
    Başka şansımız olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أن لدينا خياراً آخر.
    Aslında Başka şansımız yok. Open Subtitles نحن ليس لدينا خياراً آخر بحق.
    Bu durum benim de hoşuma gitmiyor ama başka seçeneğimiz de yok. Open Subtitles لا يعجبني الأمر أيضاً. لكن لا نملكُ خياراً آخر.
    - "Bana fazla seçenek bırakmadın." Open Subtitles - "أنت لم تترك لي خياراً آخر" - أعرف جملتي
    Kylie, bu evde yaşadığın sürece, bir seçim şansın olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles كايلي, طالما أنكِ تعيشين في هذا المنزل لست واثقاً من أن لديكِ خياراً آخر
    Pek uygun değil ama başka çare de yok. Open Subtitles حسناً، هذا ليس أمراً مثالياً ولكننا لا نملك خياراً آخر
    Başka çaremiz yok. Open Subtitles لا نملك خياراً آخر
    Biliyor musun, bunu söylemek zorunda kalmamayı umuyordum ama, ...bana Başka seçenek bırakmadın. Open Subtitles أوتعلمي، كنت آمل ألا أقول هذا لكن لا أظن أنك تعطيني خياراً آخر
    Başka seçeneğin yok. Open Subtitles لا تملكين خياراً آخر
    Başka bir seçeneğim gerçekten yok. Open Subtitles لا أملك خياراً آخر
    Bana başka seçeneği yokmuş gibi geldi. Open Subtitles حسناً، لقد بدا وكأنه لم يملك خياراً آخر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus