İçimde bir babalık ateşi uyandıramadın... çünkü içimde öyle bir şey yok. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تبثى فى ذلك الشعور الابوى لانه غير موجود فى داخلى أصلا |
İçimde kaçmaya çalıştığım bir ses var. | Open Subtitles | يوجد صوت داخلى احاول ان اطاردة بعيدا يقول |
Rahatlayabilirsiniz. İç kanamaya rastlanmadı. | Open Subtitles | يمكنك الأسترخاء لا يوجد أى علامات على نزيف داخلى |
Yaralar: ciddi göz travması, dalak yırtılması akciğerde delinme kırık kaburga kemiği, iç kanama. | Open Subtitles | الإصابات، ضرر كبير بالعين طحال ممزق، رئة مثقوبة ضلع مكسور، نزيف داخلى |
- Ama hala, içimden bir şey bana bunun doğru olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ولكن مازال هناك شىء داخلى يخبرنى أنهذاهو الشىءالصواب. |
Bu felaketi içimdeki iyiliği ortaya çıkarmak için kullanmayı. | Open Subtitles | عن إستغلال كل تلك الفوضى لإخراج الخير من داخلى |
Sanırım,... ..o şeylerden birinin içimde olduğunu düşününce, gayet iyi! | Open Subtitles | فى الواقع بإعتبار أن أحد هذه الأشياء داخلى فأنا بحالة رائعة |
O uçak kalktığında içimde bir şeylerin yırtıldığını hissettim. | Open Subtitles | عندما أقعلت تلك الطائرة, شعرت بشىء ما داخلى يتمزق |
İçimde bir babalık ateşi uyandıramadın... çünkü içimde öyle bir şey yok. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تبثى فى ذلك الشعور الابوى لانه غير موجود فى داخلى أصلا |
Ve ben içimde iyileşmemi hızlandıran bir ortakyaşam taşıyorum. | Open Subtitles | و أنا أملك داخلى سيمبيوت يمكنه الإسراع بمعدلات شفائى |
İçimde bu öfke var Bu ben değilim aslında | Open Subtitles | لدى هذا الغضب العميق داخلى وهذا لا يروق لي على الإطلاق |
Yaşım ilerledikçe içimde büyük bir boşluk olduğunu hissettim. | Open Subtitles | وعندما كنت أتقدم فى السن أحسست بأننى جوفاء وبفراغ داخلى |
Tüm bunları nasıl algıladığını bilmiyorum, ama benim algıladığım şey... mitolojik resimlerde gösterilmiş inançların yolundan gitmek insanın iç benliğini tahrip etmeye neden oluyor. | Open Subtitles | انا لا اعرف ماذا اقول لك ولكنى اقول لنفسى ان متابعة هذة المعتقدات تستند على شخصيات اسطورية يضمن دمار داخلى |
Üç kurşun yarası, 14 saat olmuş. İç kanaması var. | Open Subtitles | الجروح من طلق نارى, منذ 14 ساعة.يوجد نزيف داخلى. |
İç kanama, her iki ayakta ve uyluk kemiğinde kırılma, omurilikte zedelenme, kalça kemiği kırığı... | Open Subtitles | نزيف داخلى كسور بألاضلع,وكلتا ساقيه بعض الاضرار بالحبل الشوكى |
- İçimden gelen bir şey. İşverenimi her açıdan memnun etmek isterim. | Open Subtitles | شىء داخلى وهو ارضاء رب عملى باى طريقة ممكنة |
İçimdeki küçük dost konuşurken, o konuşuyormuş gibi mi görünüyorum? | Open Subtitles | هل عندما يتكلم الشخص الصغير داخلى هل يبدو صوتى مثلها ؟ |
Şöyle ki, harici incelemelerde daha iyi sonuçlar alabilecekken, burada bir iç referansla uğraşıyorsun. | Open Subtitles | حسنا,انه فقط هذا أنتى تستخدمين مرجع داخلى بينما يمكنك الحصول على نتائج أفضل بكثير |
Sanki bir şeyler içimi parçalıyor. | Open Subtitles | إن داخلى يبدو كأنه يتمزق قطعاً |
Geçen yıl içten yanmalı bir motor yapmıştım ve onunla bilim yarışmasına katılmıştım. | Open Subtitles | العام الماضى صنعت محرك احتراق داخلى ودخلت به معرض العلم |
Laboratuarların birinde, bağlantısı henüz yapılmamış dahili bir telefon vardı. | Open Subtitles | فى احد معامل اختبار الكاربون كان هناك هاتف داخلى ترك مفتوحا |
Aşağı Manhattan'ın ilk alışveriş kompleksi vizyonu ve üzerinde ona ait 1000 metrelik lunapark treni. | Open Subtitles | لشمال مانهاتن سيكون بها اول مركز تجارى داخلى بإرتفاع 100 متر |
İçimde bir şeyler yanıyor. Kendimi alazlar içinde hissediyorum ve bir türlü kurtulamadığım bir suçluluk duygusu var. | Open Subtitles | أشعر بنار فى داخلى تُحرقنى وأشعر أيضاّ بذنب لا أستطيع التخلّص منه |