"دامي" - Traduction Arabe en Turc

• kanlı
• kanli

kanlı bir cam parçasını delil torbasına koyuyordum. Kan kurumamıştı.
كنت أضع قطع زجاج دامي في كيس الأدلة وكان رطباً

Evet, ama tüm jüri de... cinayeti itiraf eden küçük kızın... kanlı elbisesini hatırlayacaktır.
بقمص دامي تعترف بجريمة هذا شك منطقي على طبق من فضة

Zorla açılmış bir kapı, kanlı bir elektrikli testere, iki ceset!
رَفسَ في البابِ، منشار سلسلة دامي واحد، جثّتان.

Testosteron pompalayıp duran, nikotin ve kafein yüklü, kanlı birşeyler olmasını bekleyen.
ومتدفقين العضلات ومليئين بالنيكوتين والقهوة ينتظرون حدوث أمر دامي

Ayaklarina uzandigin gibi özgürlüge uzaniyorsun ama tek eline geçen kanli bir gövde.
انتي تصلي اليه مثل الوصول الى القدم المفقودة ولكن ... كل ماتجديه هو جذع دامي

Shiring Kontluğunda There has been, in the County of Shiring, monarşiye karşı kanlı bir isyan oldu ve İngiltere Tacı için bir tehdit oluşturdu
لقد كان هناك , في مقاطعة شيرنغ تمرد دامي ضد القاعدة الأقطاعية وتهديد إلى التاج بذاته

Onu elinde kanlı bir hançerle bıraktın, tuzağın içine.
لقد تركته مع خنجر دامي في يديه يواجه حبل المشنقة

Hizmetçi çocuk onu baştan çıkarttığını, kanlı bir kıyafetle bir çeşit ritüel gerçekleştirdiğini söylüyor.
يدعي خادم بأنك أغويتيه ليكون جزء في طقس من نوع ما وعاشرتيه على قميص دامي

Bundan sonra, kanlı olacak. Adamlarına söyle bu işi bıraksınlar.
بعد هذا سيكون دامي قل لرجالك ان يبتعدوا

Ne yaşandığı besbelli. Orada kanlı bir balta var.
آليكس " واضح جداً ما حدث " يوجد فأس دامي هنا

Elinde kanlı bir bıçakla yakalandı.
لقد قبضوا عليها و معها سكينٌ دامي بيدها

Çatlağın biri takma eliyle, kafasında kanlı bir yarıkla elinde de bir silahla üzerime gelirse, istediği her şeyi veririm elbet.
شخص ذا وظيفة عنيفة وبجبهته جرح دامي -يأتي إليك شاهرًا سلاح ناري، لذًا أعطيته ما أراد

Birazcık kanlı da olsan karşımdasın.
رغم أنه دامي قليلاً إلا أنها معجزه

Neden kanlı bir cinayet silahının olduğu dolapta kilitli olduğunuzu açıklamada iyi şanslar
إن كان كذلك - حظاً موفقاً بتفسير - لماذا كنت حبيسة في خزانة مع سلاح جريمة دامي

Gazetelerde kanlı katiller olarak gösterilmek hoş birşey değil.
... إذانَظْهرُفيالورقةِ كقتلة دامي.

Midlands kanlı bir yerdir.
البلاد الوسطى مكان دامي

kanlı, bozulmuş.
.إنه دامي وفاسد

Şu gözü kanlı çocuk beni daha önce Dillon'a götürdü, belki tekrar götür.
الفتى دامي العينين قادني مرة إلى (ديلون) ربّما سيفعل ذلك مجدداً

O diyor ki, "Dr. Loomis'in kendi şişirilmiş egosunu ve hiç bitmeyen şan ve şöhret arayışını sunan, kanlı bir korku gösterisinden başka bir şey değil."
إنـّهيقول,"لاشيء أكثر, من عرض مـُرعب دامي... . يـُعلل الدكتور (لوميس), بغرور نفسه...

- Hiç kan olmayacak. - Çok kanlı olacak.
غير دامي كثيراً- دامي جداً-

Bu gece Luna Sanguineus, yani kanli ay.
الليلة هي "لونا سانجويس"، قمر دامي.