| Bak anne, bu akşam Ateşi normal. | Open Subtitles | انصتي، يا أمي، درجة حرارته طبيعية هذه الليلة. |
| En az 40 derece Ateşi var. | Open Subtitles | درجة حرارته على الأقل 105 ألا توقفت عندهــا، رجــاءً؟ |
| Ayrıca Ateşi varmış. Ben de omurilik sıvısını kontrol ettim. | Open Subtitles | لقد كانت درجة حرارته مرتفعة أيضاً لذا قمت بتحليل نخاعه الشوكي |
| Vücut ısısı 25 dereceye düşmüştü. | TED | وقد إنخفضت درجة حرارته الأساسية إلى 25 درجة مئوية |
| O zaman öldüğü zamanki Vücut ısısı 38,6 dereceymiş. | Open Subtitles | ذلك يعني أن درجة حرارته يجب أن تكون 101.6 ساعة وفاته |
| Ateşini kontrol edin, bu haftayı Ceftin vererek tamamlayacağız. | Open Subtitles | راقبي درجة حرارته وسننهي المضاد الحيوي هذا الأسبوع |
| Senmiş gibi davranıp sessizce 40 derecelik bir çadırda bir buçuk saat boyunca oturmaya devam edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع الذهاب وحسب أتظاهر بأنكَ أنت، وأجلس صامتاً في كوخ طيني درجة حرارته 100 درجة مئويه لمدة ساعة ونصف |
| Tam yola çıkacakken hastalandı, Ateşi kırk derecenin üstündeydi. | Open Subtitles | أصابته الحمى قبل إبحارنا حتى وصلت درجة حرارته فوق الـ40 درجة مؤية |
| Sakinleştirici verip orada tutun, vücut sıcaklığını denetleyin. | Open Subtitles | أبقيه مُخدراً في الداخل وحاولي معادلة درجة حرارته |
| Arkadaşları onu bir restoranın buzdolabında çırılçıplak bulmuşlar. Ateşi 41 dereceymiş. Ne tür uyuşturucu almış? | Open Subtitles | رفيقه وجده في ثلاجة مطعم ،وكانت درجة حرارته 102 مئوية |
| Ateşi 39'un altına düştüğü için çok fazla gerekli değil. | Open Subtitles | هذا لن يكون ضرورياً. درجة حرارته أقل من 100. |
| Parmakları daha da karardı, Ateşi 38 derece ve gittikçe artıyor. | Open Subtitles | ازداد اللون الداكن لأصابعه درجة حرارته 102 و تزداد |
| Ateşi hemen hemen normale döndü. Öğle yemeğine seni bekleyelim mi? | Open Subtitles | درجة حرارته طبيعية تقريبا هل أنتظرك في الغداء؟ |
| Ateşi hemen hemen normale indi. Öğle yemeğine gelecek misin? | Open Subtitles | درجة حرارته طبيعية تقريبا هل أنتظرك في الغداء؟ |
| Cinsel ilişki sırasında, Vücut ısısı tutarlı mıydı? | Open Subtitles | ،أثناء الجماع هل كانت درجة حرارته متناغمة ؟ |
| Vücut ısısı artıyor, bu odanın sıcaklığını en ufak derecede bile etkilerse kuantum çöker ve havaya uçarız. | Open Subtitles | درجة حرارته ترتفع التي تؤثر على حرارة الغرفة ولو بمقدار صغير الكوانتوم سيتدمر ونحن ننفجر |
| Ateşini bir kez daha ölçer misin? Termometre tezgâhta. | Open Subtitles | أيمكنكَ أن تقيس درجة حرارته ثانية؟ |
| İnsanların kollarını 600 derecelik fırına sokturamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تترك الناس يدخلون أيديهم في فرن درجة حرارته 600 درجة مئوية! |
| Her iki şekilde, vücut ısısını 36 derecenin üstüne çıkaramazsak bir anlamı olmayacak. | Open Subtitles | على كلا الحالتين ان لم نوصل درجة حرارته لأعلى من 95 فلن يكون الامر مهما |
| Eğer vücut sıcaklığını yükseltemezsek adam bir saat içinde ölecek. | Open Subtitles | إن لم نستطع رفع درجة حرارته هذا الرجل سيموت في غضون ساعة |
| Vücut ısısını kontrol edemediğinden sandalyesini havuza doğru sürdü. | Open Subtitles | سار بمقعده المتحرك للحمام لأنه لم يستطع تنظيم درجة حرارته |
| - Beyni çalışıyor. - Vücut ısısı normal. | Open Subtitles | مخه يعمل - درجة حرارته طبيعية - |