"درعاً" - Traduction Arabe en Turc

    • zırh
        
    • kalkan
        
    • zırhı
        
    • yelek
        
    • zırhlı
        
    Ana gezegenlerinin dondurucu soğuğunda yaşayabilmek için bir zırh geliştirdiler... Open Subtitles صنعوا درعاً للنجاة كي يستطيعوا العيش في كوكبهم الشديد البرودة
    Ahlaksızlığın oldukça kalın bir zırh giydiğini far etmiştim. Open Subtitles وأسمح للشر بأن ينمو؟ لاحظت أن الشر يرتدي درعاً غليظة جداً
    Bir zırh yaparım, giydiğini bile anlamazsın. Open Subtitles يمكننى أن أصنع لك درعاً لا تشعر حتى بأنك ترتديه
    Orospu çocuğu küçük kızı kendine kalkan yaptı. Open Subtitles أتعرفين انه اتخذ من طفلة درعاً ضد الرصاص؟
    Silah olabilir. Yeni bir kalkan ya da zırh. Open Subtitles قد تكون سلاحاً، وقد تكون حجاباً أو درعاً
    Ne istediğimi söyleyeyim sana. Çamura bulanmış ağır Fransız zırhı istiyorum. Open Subtitles سأخبرك بما لا أريده، لا أريد درعاً فرنسياً ملقىً في الوحل
    Aileleri kurşun geçirmez yelek gönderiyor. Open Subtitles أمهاتهم و آبائهم عليهم أن يبتاعو لهم درعاً
    Bana; zincirden zırh giymiş, antik dövüş sanatlarında iyi biri saldırdı. Open Subtitles ولكنّي تعرُضتُ لهجوم من قبل شخص مُحترف في الفنون القتالية القديمة يرتدي درعاً مزرداً.
    O ceketin altına zırh giymiş olmalısın. Open Subtitles حتماً أنت ترتدي درعاً واقياً تحت هذه السترة
    Bu garip yaratık, ölü ejderhaların kemiklerini toplar ve kendisine alışılmadık bir zırh yapar. Open Subtitles هذا التنين الغريب يجمع عظام التنانين الموتى ويجلع لنفسه درعاً
    zırh, payetler ve kırılmış mücevherlerden yapıldı ve Oliver Cromwell'in 17. yüzyılda yasaklamasından sonra parlamentoda giyen ilk kişi bendim. TED إنه مصنوع من درع وترتر ومجوهرات مكسورة وقد كنت أول شخص يرتدي درعاً في البرلمان منذ أن منع اوليفر كرومويل ذلك في القرن السابع عشر
    zırh falan giymen gerekmiyor mu? Open Subtitles ألا يجب أن ترتدي درعاً أو شيئ كذلك ؟
    Geri koy öyleyse. Senden harika bir canlı kalkan olur. Open Subtitles إرتديهامرةأخرى، ستكون درعاً بشرياً رائعاً
    Civismo en Marcha, kötülüğe karşı bir kalkan olup, sizi koruyacaktır. Open Subtitles والتربية الجيّدة سوف تمنحكم درعاً الذي يحميكم من أيّ أذى.
    Ama ejderha, elinde aynadan bir kalkan olan salak bir adam görmüş. Open Subtitles لكن التنين رأى رجل أحمقاً يحمل درعاً كالمرآة
    8000 yıldır, Gece Nöbeti krallığın insanlarını koruyan kalkan olacağına yemin ediyor. Open Subtitles طيلة 8 ألاف سنة، الحراسة الليلية حلفت قسماً لتكون درعاً لحماية مملكة الرجال
    Onun karşısına çıkacak her türlü musibete ve oka karşı bir kalkan olarak kullanıldın. Open Subtitles لقد كنت درعاً لأيّ أسهم أو مصيبة التي .من الممكن لها أن تأتي من هذه الطريق
    Tüfeğin hava basıncını yükseltmek menzili ve atış doğruluğunu yükseltiyor ama zırhı olmayan bir şeyi kesin öldürür. Open Subtitles حسناً, زيادة ضغط هواء البندقية يُحسّن الدقّة والمدى. لكنَّهُ بكل تأكيد يقتل أي شيء لا يرتدي درعاً.
    Sadece kurşun geçirmez yelek giymemeni geçtim halka açık bir yerde ateş edildi. Open Subtitles ليس أنك كنت ترتدي درعاً فحسب، لكنك حملت سلاح ناري بحديقة عامة
    Bak Max, O da senin parlak zırhlı şovalyen. Open Subtitles انظر ماكس ، إنها فارستك ترتدي درعاً لامعاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus