Bu sitelerden bazıları bütün bunun bir reklam numarası olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | بعض من هذه المواقع الإلكترونية ترى أن الأمر برمّته حيلة دعائية |
reklam, reklam, çöplük. | Open Subtitles | رسالة إلكترونية دعائية بريد غير مرغوب فيه |
Yazarlarla ve oyuncularla birlikte tanıtım turlarına çıkıyorum. | Open Subtitles | سوف اذهب فى جولة دعائية مع الكتاب و الفنانين |
Bölge kupasından sonra tanıtım turnesine mi çıkıyorsun? | Open Subtitles | حسنا اذا انت ستغادر في رحلة دعائية بعد الدوري؟ |
Çocukluğum 80'ler ve 90'larda Güney'de geçti ve o zamanlar okulda Kuzey Kore karşıtı propaganda müfredata dahildi. | TED | وأثناء نمونا في الجنوب خلال الثمانينات والتسعينات روّجوا حملات دعائية عن كوريا الشمالية. |
Biz bazı propaganda filmlerini kamyonlara koyup gece kasaba ve köylere , gönderdik. | Open Subtitles | فقمنا بإرسال بعض الشاحنات إلى المدن والقرى ،وقمنا بعرض الأفلام عليهم مساءً والتي كانت أفلام دعائية إنتخابية |
Soruşturmanıza yardımcı olmayı çok isterim ama burası ticari bakımdan hassas bir bölge. | Open Subtitles | يسعدني التعاون بالتحقيق لكن بما أنها منطقة دعائية حساسة |
Promosyon amaçlı. | Open Subtitles | لأغراض دعائية |
Ah, Tanrı aşkına! Bu bir reklam kampanyası! | Open Subtitles | بربكم، إنها مجازفة دعائية للصراخ بصوت عالي |
reklam panosunu 10,000 won'a mı aldın? | Open Subtitles | أنتٍ حقآ قمتي بشراء لوحة دعائية بقيمة 10000 وون ؟ |
Biri şarkımı çalıp reklam müziğine çevirmiş. | Open Subtitles | أحد ما سرق أغنيتي وحولها إلى أغنية دعائية |
Sahte olanı benim fikrimdi ve salt reklam içindi. | Open Subtitles | النزاع الوهمي هو فكرتي ولأجل أغراض دعائية تامة فقط |
O da yerel bir peyzaj şirketinin reklam kampanyası çıktı zaten. | Open Subtitles | والذي اتضح أنه مجرد حيلة دعائية لأعمال محلية للمناظر الطبيعية |
New York Times'da tam sayfa reklam satın alarak, primetime radyo ve TV reklamları ile, katılmak isteyen o kadar kişi var ki. | TED | لقد جمعنا تلك العددية لكي تشارك بشراء صفحات دعائية كاملة في جريدة النيو يورك تايمز في بوستن قلوب و في الاذاعات و الدعاية التلفزيونية |
İyi tanıtım yaparsak parti beni aday göstermek zorunda kalacaktır. | Open Subtitles | عليكم القيام بحملة دعائية حتى يضطر الحزب أن يرشحهم |
Sen bazen evde, bazen üniversitenin düzenlediği bir etkinlikte bazen bir tanıtım turunda oluyorsun. | Open Subtitles | وبعض الأحيان في مناسبة جامعية أو جولة دعائية , حسنا ؟ |
Yeni televizyon programım için tanıtım fotoğrafları çekmem lazım. | Open Subtitles | يجب أن أكون مثالية. سيلتقطون لي صور دعائية لأجل برنامجي التلفازي الجديد |
Ve bunun sadece şiir günü olduğuna, şiir adı altında, karşıdevrimci propaganda söylevi için... bir kılıf uydurulmadığına eminsiniz değil mi? | Open Subtitles | وهل أنت متيقن من كونها أمسية شعرية وليست مجرد فرصة لإلقاء خُطب دعائية مناهضة للثورة |
Bu bir tuzak. Kaçırılmış Amerikan federal ajanları, çok güçlü bir propaganda olur. | Open Subtitles | إنه فخ عميل أمريكي مقبوض عليه أداة دعائية قوية التأثير |
Planlanmış saldırılar ve tüm sürücüler propaganda amacıyla serbest bırakılmış. | Open Subtitles | إنها ضربات موجهة، وكل السائقون... تم تسليمهم منشورات دعائية للمنظمة. |
ticari amaçlar için kullanılan mallarda emlak vergilerini ödemediğini söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أنه لم يدفع ضرائب عقاراته على ملكية مستخدمة لأهداف دعائية |