Margaret Marianne'ı davet etti. Marianne gelmediğine çok üzüldü. | Open Subtitles | مارجريت دعت ماريان وشعرت كاريان بخيبة أمل |
Lesbiyen arkadaşlarından birini üçlü yapmanız için davet etti mi? | Open Subtitles | هل دعت أيّاً من صديقاتها السّحاقيّاتِ إلى الفراشِ معك؟ |
Sürgündeki Flaman hükûmeti, demiryolu çalışanlarını greve çağırdı ve Alman desteğinin kesilmesini istedi. | Open Subtitles | الحكومة الهولندية فى منفاها دعت عمال السكك الحديدية للأضراب لشل حركة الأمداد للجيوش الألمانية |
Ekim 61'de, FLN bütün Cezayirliler'i Paris'teki gösteriye çağırdı. | Open Subtitles | في أكتوبر عام 1961 دعت الجبهة الحرة الجزائريين لمظاهرة بباريس |
Ve yine maddi durumunuz, gerekirse bu şekilde devam edebilmeniz için de yeterli. | Open Subtitles | وأنت كذلك في وضع مادي إن دعت الحاجة بأن تكون كذلك بشكل دائم؟ |
Ertesi gün acil bir seans için psikologunu aradı. | Open Subtitles | وفي اليوم التالي، دعت لها يتقلص لعقد جلسة طارئة. |
K.ltak hayatının aşkını ve bir kaç arkadaşını Cadılar Bayramı'nda yemeğe çağırmış. | Open Subtitles | تلك العاهرة دعت الى هنا عشيقها وبعض اصدقائها للعشاء في عيد القدسين |
Ev arkadaşım apartmanın yarısını davet etti. | Open Subtitles | رفيقتي بالسكن دعت أكثر صف المبنى ليشاهدوا التلفاز |
Cora, Edith ve Mary'yi Perşembe günü öğle yemeğine davet etti. | Open Subtitles | لقد دعت لتوها "كورا" و "إيديث" و"ماري" لتناول الغداء يوم الخميس |
Neden benim dışımda herkesi davet etti hâlâ anlamıyorum. | Open Subtitles | لا زلت لا أفهم لماذا دعت الكل ما عاد أنا. |
Kehanete hükmetmek amacıyla şeytanı aramıza davet etti. | Open Subtitles | هي من دعت الشيطان إلى المجتمع على أمل التأثير في النبوءة. |
Yahudi Soykırımı'ndan kurtulanları çağırdı. | Open Subtitles | لقد دعت ناجون حقيقيون من المحرقة من المتحف للقائنا |
O da gidip 60 kişi çağırdı ve kaz hazırlamaya koyuldu. | Open Subtitles | لذا فقد دعت 60 شخصاً، وبدأت بالعمل على تلك الأوزة |
Bütün tüylü arkadaşlarını çağırdı diye o kafayı yemiş, değil mi? | Open Subtitles | هي غبية فقط لأنها دعت كل أصدقائه الصغيرين |
Biz sadece işgalin maliyetini karşılamaya çalışıyoruz, ve gerekirse bu halkı koruyoruz. | Open Subtitles | إننا ببساطة نحاول دفع تكاليفالإحتلال.. وإن دعت الضرورة، فحماية هذه الجالية |
Yoluma kim çıkarsa yok edeceğim gerekirse kalbimi bile. | Open Subtitles | سأحطّم أي شخص يقف في طريقي000 حتى قلبي إذا دعت الحاجة |
Bunu ruhumun derinliklerinde hissediyorum... ve eğer gerekirse... | Open Subtitles | أعرف أن هذا ضمن أعماق روحي وإذا دعت الضرورة |
Beachcomber'da kaldığını onaylamam için kredi kartı şirketi aradı? | Open Subtitles | دعت شركة بطاقات الائتمان للتحقق أنك البقاء على البائع المتجول؟ |
Komşulardan biri bizi aradı ve şahsın ilk adının Chuck olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | إن لدينا جار التي دعت في، ونحن نعتقد أن الاسم الأول للزوج هو تشاك. |
Derken bir gece bebek kıza çok kötü davranırken kız, yardım etmeleri için cinleri çağırmış. | Open Subtitles | حتى ليلة واحدة... ... عند الطفل كان قاسية بشكل خاص لها... ... دعت العفاريت للمساعدة. |
Binbaşı, gördünüz mü? Leydi Tamplin katili de davet etmiş. | Open Subtitles | هل رايت يا ميجور ,السيدة تمبلين قد دعت القاتل ؟ |
Gerek görülürse başka sorulara da cevap vermeniz gerekecek. | Open Subtitles | في الوقت الحاضر لكن سوف تجهزي نفسك وتستعدي للإجابة عن أسئلة آخرى إذا دعت الحاجة إلى ذلك |
Ve ninen kendini yemeğe davet ettirdi. | Open Subtitles | و جدتكم دعت نفسها لتناول العشاء |
Bir defasında oraları büyüyecek mi diye görmek için çocukları eve davet etmişti. | Open Subtitles | ذات مرة دعت أولادٌ لديها لترى إن كان أحدهم بلغ |