| Tamam, Diyelim ki Tanrı yok ve herkes her istediğini yapmakta tamamen özgür. | Open Subtitles | دعنا نفترض أنه لا رب هناك، وأن كل إنسان حر في أن يفعل أي شيء يريده. ما الذي يمنعك من قتل شخص ما؟ |
| Diyelim ki salondaki olayı gördünüz. | Open Subtitles | دعنا نفترض انك كنت خارجه على سطح السفينة في ذلك الوقت لاطلاق النار ورأيت ما جرى |
| Fakat Diyelim ki, katil onun dün gece dışarı çıkmayacağına bel bağlamıştı. | Open Subtitles | ولكن, دعنا نفترض ان القاتل, كان يخطط على انها لن تذهب للحفل ليلة امس, |
| Hepsi iyi niyetli büyük insanlar olarak görünüyorlar-- böyle olduğunu varsayalım. | TED | كلهم يبدون أشخاص رائعين ذو نوايا طيبة دعنا نفترض ذلك. |
| Bir cinayet için üç zanlı tutuklayıp hapse attığını varsayalım. | Open Subtitles | كيف تتعرف علي القاتل دعنا نفترض اننا سجنا ثلاثة اشخاص بتهمة القتل |
| Orada birisi olduğunu farz edelim. Niye bir sene sonra mektup göndersin? | Open Subtitles | دعنا نفترض أنّ شخص ما كان هناك لماذا يرسل رسالة بعد سنة من الحادثة؟ |
| Bir an için bir plan olmadan iş yapacak bir salak olmadığımı farz edelim, tamam mı ? | Open Subtitles | دعنا نفترض إنني مُجرد أحمق بلا خطة، إتفقنا؟ |
| Karından kurtulmak istediğini farzedelim. | Open Subtitles | دعنا نفترض أنك تريد التخلص من زوجتك |
| Diyelim ki, hiçbir ziyaret nedeni olmadan | Open Subtitles | دعنا نفترض, انها ذهبت للقاء اللورد ادجوار |
| Diyelim ki seni dinledi. Yine de ona vurur muydun? | Open Subtitles | دعنا نفترض بأنّه إستمع إليك فهـل سـتظل تضربـه؟ |
| Neyse, Diyelim ki bu kadının kızı Amerikan vatandaşı. | Open Subtitles | والآن، دعنا نفترض أن ابنة تلك المرأة مواطنة أمريكية |
| Tamam, Diyelim ki katilimiz suçu baskasina yikan biri. | Open Subtitles | حسناً، دعنا نفترض إذاً أنّ قاتلنا هو مُنتحل الهويّة. |
| Suçu akıllıca başkasına atan biri? Tamam, Diyelim ki katilimiz suçu başkasına yıkan biri. | Open Subtitles | حسناً، دعنا نفترض إذاً أنّ قاتلنا هو مُنتحل الهويّة. |
| Diyelim ki bu anlaşmayı kabul ettik. | Open Subtitles | لذا , دعنا نفترض أننا نتفق علي هذا الشيئ |
| Diyelim ki 3-4 milyon açığımız var rakamı ne kadar düşürebileceğimize bağlı olarak. | Open Subtitles | دعنا نفترض أنه ينقصنا 3 أو 4 ملايين. وهذا يتوقف على ما نحتاجه للإيقاع بهؤلاء القوم. |
| Telefon geldiği sırada evde olduğunu varsayalım. | Open Subtitles | دعنا نفترض انه كان في مكانه لدى استلامه المكالمة |
| varsayalım ki burada yasadışı yaşayan bir kadın tanıyorum. | Open Subtitles | .. إذاً، دعنا نفترض أنني أعرف امرأة تعيش داخل الدولة بشكل غير شرعي |
| varsayalım ki, benim hakikaten yani gerçek hayatta karşılaştığım bir şey garip olsun... | Open Subtitles | .. لكن دعنا نفترض بأني في الحقيقة أعني ، في الواقع ، أواجه .. شيئاً ما من أكثر الـ |
| farz edelim ki bu saçma deneylerin gerçekten bir işe yaradı. | Open Subtitles | أعني، دعنا نفترض نجاح إحدَ هذهِ التجارب السخيفة |
| Doktor, farz edelim ki bu ruh bize televizyon vasıtasıyla ulaşıyor. | Open Subtitles | دكتور,دعنا نفترض بأن الاشباح والاوراح ...تستطيع ان تتصل بنا بالتلفاز |
| Bir saniyeliğine farz edelim ki, morgunuz havaya uçmadı. | Open Subtitles | دعنا نفترض للحظه ,أن مشرحتكم لم تنفجر |
| 200 tane açtığını farzedelim. | Open Subtitles | لذا دعنا نفترض أنك فتحت مائتين |