Hayatınıza devam edebilmenizi sağlayacak bir şans vermek için sizi davet ettim. | Open Subtitles | أترون , لقد دعوتكما هنا لأعطيكما فرصة للمضي قدما في حياتكما |
Dinleyin, bücürler davet etmeye mecbur kaldığım için buradasınız. | Open Subtitles | إسمعوا أيها الأقزام .. السبب الوحيد لوجودكما هنا إنني أجبرت على دعوتكما |
Asıl mesele ikinizin neden davet edilmediği değil en başından neden davet edildiği. | Open Subtitles | .السؤال ليس هو سبب عدم دعوتكما .بل هو سبب دعوتكما أصلاً |
Sizi ve Bay Bonesteel'i masamda bir öğlen yemeğine şahsen davet etmek istedim. | Open Subtitles | لقد أردتُ دعوتكما شخصياً للإنضمام إليّ على طاولتي للغداء. |
Keşke bunu ikinizi davet etmeden önce söyleseydin. | Open Subtitles | لقد تمنيت انك ذكرت هذا لي قبل ان دعوتكما للقدوم معي |
Sizi şehirdeki evime davet ediyorum, | Open Subtitles | أود دعوتكما للذهاب ..... إلى المدينة معى |
Biliyorum, ama ağzın laf yapıyor ve bu yüzden bu partiye davet edildin o büyük, kara kasayı çene çalarak açmak için. | Open Subtitles | أعلم ذلك , لكنكما تتحدثان , ولهذا ... دعوتكما إلى هذة الحفلة لتشقا طريقكما إلى تلك الخزنة السوداء ... أيها الرقيب |
Şerif Becker sizi McBain davasına resmen davet etmek istiyor. | Open Subtitles | يريد الشريف (بيكر) دعوتكما رسمياً للمشاركة بالتحقيق في قضية (ماكباين) |
Ve ödül olarak da sizi benimle birlikte, burada yaşamanız için davet etmeye karar verdim. | Open Subtitles | و مكافأةً لكما... قرّرتُ دعوتكما للإقامة معي... هنا. |
Siz ikinizi davet ettiğimi hiç hatırlamıyorum. - Kapalıyız. | Open Subtitles | -قطعاً لا أتذكّر دعوتكما لكنّ المتجر مغلق |
- Sizi partiye davet edecektim. | Open Subtitles | -أردت دعوتكما لحفل الختام فحسب |
Sizi davet etmeyi çok istedik ama Tim'in akrabaları çok kalabalık. Rahat ol. | Open Subtitles | أردنا حقاً دعوتكما للحفل , لكن عائلة (تيم) كبيرة |
- Hayır, seni bu nedenle davet ettim. | Open Subtitles | كلا. لهذا دعوتكما إلى هنا |
Sizi davet etmeyi çok istedik ama Tim'in akrabalari çok kalabalik. Rahat ol. | Open Subtitles | أردنا حقاً دعوتكما للحفل , لكن عائلة (تيم) كبيرة |