| Evet, Size insanların yaptıkları deneyler ile ilgili bir örnek vereyim ve bu sizin değerlendirme dediğiniz alan içerisinde. | TED | حسناً، دعوني أعطيكم مثالا لأنواع التجارب التي يجريها الناس، وهو في مجال ما نسمّيه بالتّقييم. |
| Bununla ilgili bir örnek vereyim. | TED | دعوني أعطيكم مثالًا عن كيفية الشعور بهذا |
| Sizlere, etkin ve yapıcı algı sürecimizden bir örnek daha vereyim. | TED | دعوني أعطيكم مثالاً آخر عن الإدراك بهذه العملية البنائية الفعالة. |
| Bu teknolojinin neler yapabileceğine dair üç örnek daha vermek istiyorum. | TED | دعوني أعطيكم ثلاثة أمثلة أخرى لما يمكنُ أن تقوم به تقنيتنا. |
| Phoenix Adalarının korunan bölgeleri hakkında Size biraz bilgi vermeme izin verin. | TED | دعوني أعطيكم نبذة صغيرة عن محمية جزر فينكس. |
| Size üç kısa vadeli trendi tanıtayım ve dünyayı değiştireceklerini göstereyim. | TED | دعوني أعطيكم ثلاثة اتجاهات قصيرة المدى من حيث كيف ستغير العالم. |
| Şimdi Size hayatımızı değiştirecek potansiyel uygulamalar hakkında üç örnek vereyim. | TED | لذلك، دعوني أعطيكم ثلاثة أمثلة عن تطبيقات محتملة والتي يمكن أن تغير حياتنا. |
| Sizlere galaksileri kullanarak yapabileceğimiz ölçümlerden iki örnek vereyim. | TED | دعوني أعطيكم مثالين عن أنواع القياسات التي يمكننا أن نستخدم فيها المجرات. |
| Kendini yönetme ile ilgili bazı radikal kavramlara dair örnekler vereyim. | TED | دعوني أعطيكم بعض الأمثلة عن بعض المفاهيم الراديكالية للحكم الذاتي. |
| Bende cevap yok. Fakat Size şöyle basit bir mesele ya da belki bir beyanay vereyim. | TED | لا أملك إجابة، لكن دعوني أعطيكم ملاحظة أو عبارة بسيطة. |
| Sizlere meşhur bir örnek vereyim, yenilik dağılım yasası'nın meşhur bir başarısızlık ve de başarı örneği. | TED | دعوني أعطيكم مثالاً شهيراً، مثالاً شهيراً عن نجاح وفشل قانون نشر الابتكار. |
| Gitmeden önce gizem konusunda bir ders vereyim. | Open Subtitles | اتصلوا ان احتجتم. قبل أن أذهب، دعوني أعطيكم درسا في الغموض. |
| Size Lenny'nin işini nasıl yaptığı hakkında bir örnek vereyim. | Open Subtitles | دعوني أعطيكم مثالاً عن طريقة عمل سحر ليني |
| Aslında en iyisi ben Size özel ofis numaramı vereyim, belki sormak istediğiniz başka sorular da olur. | Open Subtitles | في الواقع، دعوني أعطيكم رقم هاتف مكتبي الخاص في حال كانت لديكم المزيد من الأسئلة. |
| Size duygusal sağlığa bir örnek vereyim. | Open Subtitles | حسناً، دعوني أعطيكم مثالاً عن الكبت العاطفي. |
| Nasıl çalıştığına yönelik olarak Size bir örnek vereyim. | TED | دعوني أعطيكم مثالًا لطريقة عمله. |
| İzin verin Size birkaç örnek vereyim. | TED | لذا دعوني أعطيكم بعض الأمثلة هنا. |
| Size bu yetenekli makinelerin nasıl çalıştıkları hakkında birkaç örnek vereyim. Örneklerden bazıları önemsiz gözükebilir, bazıları şüphesiz daha derin, ama hepsinin etkileri çok güçlü olacak. | TED | لذلك، دعوني أعطيكم بعض الأمثلة لكيفية عمل هذه الآلات الرائعة، وبعض الأمثلة قد تبدو ساذجة ، بعضها تبدو أكثر عمقا، ولكن كل منهم سيكون له له تأثير قوي جدا. |
| Batı Şeria'da birlikte zaman geçirdiğim eski teröristi örnek vermek istiyorum. | TED | دعوني أعطيكم مثالاً واحداً عن الإرهابي السابق الذي قضيت وقتاً معه في الضفة الغربية. |
| Size basit ticari bir örnek vermeme izin verin. | TED | دعوني أعطيكم مثالا تجاريّا بسيطا. |