Başka ne kanıtlayabilirler bilmiyorum, fakat eğer jüri, Hammond'u kendini savunmak için öldürmediğin sonucuna varırsa... | Open Subtitles | ولا اعرف ما قد يثبتوه ايضا, ولكن, لو وصل المحلفون الى الأستنتاج بأنك لم تقتلى هاموند دفاعا عن النفس |
12- 15 kadar, kendimi savunmak için engellediklerim dahil. | Open Subtitles | حسنا ، من اثناعشر الى خمسة عشر ، دفاعا عن النفس |
Üstüne üstlük nefsi müdafaa için yaptığım büyüleri de kaldırmamı istiyorsun. | Open Subtitles | وتطلب مني أن أزيل التعويذات التي ألقيتها عليهم دفاعا عن النفس. |
Ve sonra diğerlerini korumak için öldürmek zorunda kaldın. | Open Subtitles | و فيما بعد احتجت ان تقتل دفاعا عن الاخرين |
Fakat Muhammed cesur bir savunma keşfetti. | Open Subtitles | وأتجهوا به إلى المدينة محمد كان قد أقام دفاعا حصينا |
Ve sadakat demek, krallığın savunması için üzerine düşen payı ödemek demektir. | Open Subtitles | والولاء يعني أن تدفع نصيبك دفاعا عن المملكة |
Buraya sana saldırmaya gelen bir adamı vurdun. Nefsi müdafaaydı. | Open Subtitles | لقد أطلقت النار على رجل جاء إليك هنا لكي يهاجمك لقد كان دفاعا عن النفس |
Hastings'i kendini savunmak için vurdu. | Open Subtitles | انه أطلق النار على هاستينغس دفاعا عن النفس |
Haksız yere memleketlerinden sürülen ve dinsel inançları nedeniyle kendilerine savaş açılanlara kendilerini savunmak için savaşa izin verilmiştir. | Open Subtitles | الذين أخرجوا من بيوتهم ظلما وعدوانا وتعرضوا للإعتداء بسبب معتقداتهم نقر ونسمح لهم بالحرب دفاعا عن النفس |
Bölgeyi savunmak için hayatlarını tehlikeye atmaya hazırdılar. | Open Subtitles | إنهم مستعدون للتضحية بحياتهم دفاعا عن المنطقة |
Yiyecek burada çok kıt çöl fareleri acımasızca kendi bölgelerini savunmak için savaşacaklar. | Open Subtitles | الغذاء هنا نادر جدا و الجرذان ستقاتل بكل ضراوة دفاعا عن مقاطعتها |
Bana ateş etti ve ben de kendimi savunmak için ateş ettim. | Open Subtitles | أطلقت علي النار وأنا رددت عليك دفاعا عن نفسي |
Annen denizciyi kendisinin öldürdüğünü söyledi. Nefsi müdafaa olarak. | Open Subtitles | أخبرت أمك الشرطة بأنها قتلت البحار دفاعا عن النفس |
Sadece bir soru daha. Öldürdüğün ilk adam mıydı, Talby? Yani demek bu bir nefsi müdafaa, ha? | Open Subtitles | سؤال واحد ، أهو الرجل الأول الذي قتلته دفاعا عن النفس |
Senden kolaylıkla kurtulabilirim. Meşru müdafaa hakkı. | Open Subtitles | يمكنني القضاء عليكِ بسهولة وتكون دفاعا عن النفس |
Onu sadece kendimi korumak için çiğnedim ama asla yutmadım. | Open Subtitles | أنا فقط مضغته فقط دفاعا عن النفس ولم أبلعه |
Onu sadece kendimi korumak için çiğnedim ama asla yutmadım. | Open Subtitles | أنا فقط مضغته فقط دفاعا عن النفس ولم أبلعه |
Artık birinin kendini savunma zamanı gelmişti. | Open Subtitles | إخيرا حان الوقت أن يقف شخص ما دفاعا عن نفسه |
Tanrı'nın savunması adına söyleyecek sözü olan var mı? | Open Subtitles | هل لدى احدكم اي شيء يقوله دفاعا عن الرب |
Ama bu nefsi müdafaaydı. Yani, benim silahım ondaydı. | Open Subtitles | ولكنه كان دفاعا عن النفس اقصد, كان معه مسدسي |
Tam anlamıyla söylüyorum. Mümkün değil. Meşru müdafaydı. | Open Subtitles | هذا ما اقوله بالضبط ليس هناك قضيه كان الامر دفاعا عن النفس |
Hiç degilse tegmenin kendini savunacak bir hikaye bulmasna yardm et. | Open Subtitles | ربما انك تدين للملاوم بفرصة لايجاد دفاعا |
- Ama kendimi savunmam gerekirse... | Open Subtitles | -لكن دفاعا عن موقفي... |