| Ona ödeme yapıldığını gösterebilirsek, hakkında gelir vergisi kaçırmaktan soruşturma açtırabiliriz. | Open Subtitles | إن اثبتنا انه تلقى اى دفعات نستطيع محاكمته بتهمة التهرب من دفع الضرائب |
| Anlaşmayı iptal etmeye karar verdiğimde, iki misli ödeme yapmam gerekiyordu. | Open Subtitles | ترى لو قمت بإلغاء العقد ، هل سيتسنى لي تسديد دفعات مزدوجة |
| Banka Bölümü'nden düzenli ödemeler yaptın mı? | Open Subtitles | هل قمت بسداد دفعات منتظمة من القسم المصرفي ؟ |
| Bu şifreli kayıtların herhangi biri Capone'a yapılan ödemeleri gösteriyorsa, o zaman Capone'u içeri tıkabiliriz. | Open Subtitles | إن كانت هذه الإدخالات المرمزة تبين دفعات إلى كابون فسنتمكن عندئذ من سجنه |
| Daha büyük bir ödemeyi içermiyorlarsa tabii. | Open Subtitles | إلاّ لو كانت هناك دفعات ماليّة كبيرة في مكان ما. |
| Bu tekneyi kesin almam lâzım. Olmadı Taksitle öderiz. | Open Subtitles | يجب أن أشتري هذا القارب نستطيع أن ندفع له المبلغ على دفعات |
| Şehrin yarın yarım milyondan fazla bir maaş ödemesi yapması gerek. | Open Subtitles | دفعات تقاعد المدينة غداً بمليون ونصف دولار |
| Davalı üç yıl boyunca müvekkilime tam ödeme yapmamıştır. | Open Subtitles | الحقيقة أن موكلي خطب عميلتك لثلاث سنوات بدون دفعات كاملة |
| 200 bin dolar. Sana 80 olur. Ocak'a kadar ödeme yok. | Open Subtitles | مائتان ألف , سأعطيك اياها بمقدم 80 ألف لا توجد أي دفعات حتي يناير |
| - Biraz gecikme kötü değildir. - Dört ödeme. | Open Subtitles | القليل منها ليس سيئا لقد فوتوا أربع دفعات |
| Ama yöntemimiz kulaktan kulağa yayıIdığında internetten kredi kartıyla ödeme yani, resmen müşteri yağmaya başladı... | Open Subtitles | لكن عندما انتشرت الكلمه عن ما نستطيع عمله اخذ دفعات البطاقات المصرفيه من على الانترنت تدفق العديد من الزبائن |
| Devletten sakladığı yarım milyon dolar ödeme ve C4 blokları mı? | Open Subtitles | هناك دفعات بنصف مليون دولار يخبّئها عن الحكومة، ومتفجّرات "سي 4"؟ |
| Peşinat yok. İlk üç ay ödeme yok. | Open Subtitles | لا دفعات مقدمة, ولا أية دفعات لأول ثلاث شهور |
| Banka hesabı bomboş durumda çünkü geçtiğimiz yıl yüklü meblağda birkaç kez Bay Cornelius'a ödemeler yaptığı ortada. | Open Subtitles | حسابه البنكى عمليا فارغا, وذلك لانه قام بعمل دفعات كبيرة فى السنة الاخيرة لشخص معين يدعى السيد كورنياس |
| Yaptığım anlaşmalar, akreditifler, özel ödemeler. | Open Subtitles | انا وضعت الإلتزاماتَ، رسائل الإعتماد، دفعات خاصّة. |
| Yalnız ödemeler Zoning Komisyonunun... hesabından yapılmış gözüküyor. | Open Subtitles | كانت تبدو مثل الدفعات كانت دفعات إلى لجنة التقسيم |
| Ama gerçek şu ki evimin ödemeleri beni perilerden daha çok rahatsız ediyor. | Open Subtitles | لكن الحقيقة، أنا أكثر مطاردة بحجم دفعات رهني. |
| İki misli mi? ödemeyi ay sonunda yapamaz mıyım? | Open Subtitles | هل بإمكاني تقسيمها على دفعات شهرية إذن؟ |
| 19.99' a 3 Taksitle alabilmek için para biriktiriyordum. | Open Subtitles | أنا أدّخر أكثر من 3 دفعات سهلة من 1990 لأجل هذا الولد |
| Geliş sebebim onun son beş mortgage ödemesi. | Open Subtitles | إنني هنا مِن أجل دفعات الرهن الماضية. |
| Anlaşmamız haftalık taksitler üzerineydi. | Open Subtitles | نعم اتفاقنا هو تقديم دفعات أسبوعية |
| Zoning Komisyonundan önemli kişilerin ödemelerine kayıtlı. | Open Subtitles | سجلات دفعات إلى مختلف الشعب على لجنة التقسيم |
| Kendisinin bilgisi ve istegi disinda Bayan Laverty'nin kizlarinin Edge Park okulundaki yerini garantilemek icin ilk dönem ödemelerini yaptigini ve | Open Subtitles | وأعلن أن السيدة أجرت تسديد واحد لتأمين استهلال دفعات مدرسة فتياته دفعات بدون أي موافقة أو علم منه |