Tek bildiğim elinde ilahı bir kitle imha silahı ile kayboldu. | Open Subtitles | كل ما اعرفه انه هرب بعيداً مع سلاح دمار شامل سماوي |
Danışmanı olduğunuz kişi kitle imha silahı saldırısıyla ilgili bir depoda bulundu teröristlerin tehdit savurduğu teknolojide uzmanlığınız var. | Open Subtitles | ظهرت أطروحتك في منطقة عبور لهجوم وشيك بأسلحة دمار شامل تملك الخبرة في التكنولوجيا نفسها التي يهدد الإرهابيون باستخدامها |
Çevresel yıkım, kaynakların boşa harcanması, gereksiz rekâbet ve savaş. | Open Subtitles | دمار بيئي ، مصادر مهدرة ، منافسات بلا جدوى والحروب |
Fiziksel yıkım ve can kayıpları büyük bir zayifet algısı oluşturdu. | Open Subtitles | دمار ملموس, وخسارة في الأرواح ويخلق إحساساً عميقاً جديداً بضعف الإمكانيات |
Araştırmacılar, katılımcılara bir gazete haberi sundular. Haberde, hiçbir kitle imha silahının bulunmadığı yazmakta. | TED | قدم الباحثان للمشاركين مقالات إخبارية توضح أنه لم يُعثر على أسلحة دمار شامل هناك. |
Saddam Hüseyin büyük çaba ve inanılmaz paralar harcayarak kitle imha silahları üretti ve riskleri göze alıp sakladı. | Open Subtitles | أنفق أموالا كثيرة وخاطر بالكثير من أجل بناء والحفاظ على أسلحة دمار شامل صدام حسين عقد العزم على |
Kitle imha silahlarına sahip terörist devletlerin Amerikan şehirlerine saldırması an meselesi. | Open Subtitles | بأسلحة دمار شامل يطورا قدراتهم على توصيل هذه الأسلحة لمدن أمريكية |
İnanıyoruz ki bu sığınaklar kitle imha silahları içeriyor. | Open Subtitles | تلك خنادق, نعتقد ان تلك الخنادق تحتوي على أسلحة دمار شامل |
Senin AK-47'lerin, gerçek toplu imha silahları işte onlar. | Open Subtitles | تبقى في مستودعاتها ،اى.كى 47 هذا سلاح دمار شامل حقيقى |
Aşikar olan tehlikeler bir binaya çarpması veya Allah korusun kitle imha silahı kullanması. | Open Subtitles | المخاطر واضحة وغير اذا تعطل نحو مبنى او لا سمح الله نشر اسلحة دمار شامل. |
Yine de nelerden kaçtıklarına bakın: Büyük bir yıkım, binalar, endüstri, okullar, yollar, evler. | TED | انظروا ما الذي فروا منه: دمار شامل، مبان ومصانع ومدارس وطرقات ومنازل، |
Vakit geliyor felaket, kaos, yıkım | Open Subtitles | ساعة الابادة قُرْبت ضوضاء، فوضى، دمار كليّ |
Bir şehri yok etmek ve devam etmek arasındaki zamanı hesaplayabilirseniz önümüzdeki 36 saat içinde, tüm başkentleri dünya çapında bir yıkım bekliyor. | Open Subtitles | سنرى على مستوى العالم دمار كل المدن الرئيسيه خلال الـ 36 ساعة القادمة |
Yani doğal seleksiyon zarar verme ihtimali daha yüksek olan canlıları destekleyecektir. | TED | لذا فالانتقاء الطبيعى سوف يحفز الكائنات التى تسبب أكبر دمار محتمل. |
Yuvaya çok hasar verir... ...bu durumda dağınıklığı toparlamak için fazladan işçi gerekir. | TED | ومن ثم يترتب على ذلك دمار العش، ولذلك فهم بحاجة إلى المزيد من النمل لتنظيف هذا الدمار. |
Geçen Mayıs'ta, Çin'in Sichuan bölgesinde Richter ölçeğinde 7.9 büyüklüğünde korkunç bir deprem oldu. Geniş bir alanda müthiş bir yıkıma yol açtı. | TED | حصل زلزال عظيم بقوة 7.9 درجات دمار شامل في مناطق واسعه ، كما رصدها ريختر وقد رصدت الهزة الأرضية بأنها حدثت |
Amerika'nın en büyük yıkımına karşın insanlar tekrar inşa ediyor. | TED | ولمواجهة أسوأ دمار حل بأمريكا يعيد الناس البناء و التعمير |
İçin rahat olsun, Bidwell. 20 yıl içinde ya da o civarda, yılların tahrip edici etkisi bizim yapacağımızdan daha etkili bir şekilde ayının üstesinden gelecektir. | Open Subtitles | كن مطمئنا يا بدول في خلال 20 عام فان دمار الشيخوخة سوف يتعامل مع الدب بشكل اقسي مما يمكن لنا ان نعامله |
Dünya çapında alternatif bir felaket yaşıyorken başka seçeneğim var mı? | Open Subtitles | ما دام دمار العالم هو البديل الحتميّ فهل أملك خيارًا آخر؟ |
"Adam dünyanın yıkılacağını belirtti." Anlayamadım. | Open Subtitles | "الإنسان يُحدّد دمار الأرض." لم أفهم ذلك. |
Şu an, beni daha çok beyin hasarı endişelendiriyor. | Open Subtitles | فى هذه اللحظة , أنا أكثر قلقاً عن دمار المخ |
Asıl kişi olmadan, kıyamet de olmaz. | Open Subtitles | لا يمكن الحصول على دمار بدون الخيّال الرئيسي |
Baelor Septi'nin yıkılması çok trajik bir olaydı. | Open Subtitles | دمار معبد "بيلور" كان حادثاً مأساوياً. |
Evet ve aynı zamanda yaratıcı bir güç, üretebilme anlamında iki bireyin yıkımından ortaya yeni bir varlık çıkarıyor. | Open Subtitles | نعم ، و فى نفس الوقت هي قوه خلاقه وناتجه من دمار الشخصيتين |
İnsanın metal açlığını tatmin etmek için 1000 milyar deniz yaratığının yok olması delilik. | Open Subtitles | دمار 1000 بليون من مخلوقات بحرِ لإرْضاء شهيةِ الرجلِ للمعادنِ لهو جنونُ |