"دمّروا" - Traduction Arabe en Turc

• mahveden
• mahvettiler
• yok ettiler
• yok edin
• mahvetti
• harap edip

Ölmeden önce, intikam için bana bir harita bıraktı ve bu harita beni hayatlarımızı mahveden kişilere yönlendirdi.
قبل موته، ترك خريطة طريق للانتقام قادتني إلى الأشخاص الذين دمّروا حياتنا.

Ölmeden önce, intikam için bana bir harita bıraktı ve bu harita beni hayatlarımızı mahveden kişilere yönlendirdi.
قبل موته، ترك خريطة طريق للانتقام قادتني إلى الأشخاص الذين دمّروا حياتنا

Rüyamızı mahvettiler ve sen buna yaratıcı diyorsun.
لقد دمّروا احلامنا وتطلقين على عملهم إبتكار.

Koloniyi yok ettiler çünkü yollarının üzerindeydik.
لقد دمّروا المأربة فحسب لأنهم كانوا ماضين فى طريقهم

Pekala, o gemiyi yok edin.
دمّروا تلك السفينة. أعيدوا تنضيد توافق دروعنا.

Köpeklerinin dişleri LeBaron'un boyasını mahvetti.
كلاب منطقتك قد دمّروا تمامًا دهان ليبارون .

Ölmeden önce, intikam için bana bir harita birakti ve bu harita beni hayatlarimizi mahveden kisilere yönlendirdi.
قبل موته ترك خريطة طريق للانتقام قادتني إلى الأشخاص الذين دمّروا حياتنا.

Ölmeden önce, intikam için bana bir harita bıraktı ve bu harita beni hayatlarımızı mahveden kişilere yönlendirdi
قبل موته، ترك خريطة طريق للانتقام قادتني إلى الأشخاص الذين دمّروا حياتنا

Hayır, onlar terörist. Dağdaki hizmet mülklerini yaktılar. Şehirdeki birçok lüks arabayı mahvettiler.
لقد قاموا بإحراق شقق العطلات التي على الجبل وقد دمّروا مواقف سيارات فخمة بالبلدة المجاورة

Katie Connor da dahil olmak üzere insanların hayatlarını mahvettiler.
(لقد دمّروا حياة أناس، من ضمنهم حياة (كيتي كونر

Zaten konseri mahvettiler.
بجانب أنهم دمّروا الحفلة

Ayımızı ve onunla birlikte gezegenin yarısını yok ettiler.
لقد دمّروا قمرنا وكان نتاج ذلك أن تدمر نصف الكوكب

Aletlerimi yok ettiler ama sigortam yanımda.
دمّروا جهازي، لكن لديّ تأمين احترازيّ قادم.

Onlarla binlerce yıl boyunca savaştık ama bütün gemilerimizi yok ettiler.
حاربناهم لآلاف السنين لكنهم دمّروا كل سُفُننا

Aşama 1 de Tokyo'yu yok edin.
دمّروا "طوكيو" ضمن المرحلة الأولى.

Laboratuvarı yok edin!
دمّروا المختبر!

- Arkadaşlarım partini mahvetti, üzgünüm.
أسفة أن أصدقائي دمّروا مكانك

Çocuklar, benimkileri mahvetti.
أطفالي دمّروا خاصّتي

Yağmur ormanlarını harap edip onlar için çalışmayan yerlileri öldürdüler.
إذّ دمّروا الغابات الاستوائيّة المُمطرة، وذبحوا السكّان الأصليين ما لم يعملوا لديهم بالسُخرة.