O makbuzu aldım ve hiç kimseye söylemeden sakladım. | Open Subtitles | أخذت الورقة واحتفظت بها دون إخبار أحد على الإطلاق |
Şampiyona söylemeden çekip gidebileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | تبا للبطل. هل تظن حقا أنه يمكنك الرحيل من دون إخبار البطل? |
Hiç kimseye bir şey söylemeden oraya neden gittiğini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف، مالذي كنتِ تفكرين به بحق الجحيم، بذهابك إلى هناك دون إخبار أحد |
Bu First Lady'nin gidip Kuzey Kore'yle Başkan'a söylemeden konuşması gibi bir şey. | Open Subtitles | هذا أشبه بتحدث السيدة الأولي لكوريا الشمالية دون إخبار الرئيس |
Şimdi sevgili karına söylemeden eşyalarını al ve beni takip et. | Open Subtitles | الآن، دون إخبار زوجتك العزيزة.. احزم معداتك و اتبعني |
17. yıldönümünden birkaç gün önce ve kimseye söylemeden gidiyorsun. | Open Subtitles | وزامن الوقت أقل من اسبوع على الذكرى السابعة وأنت هربتَ فحسب دون إخبار أحد. |
Kimseye söylemeden telefonunu aşırmıştım. | Open Subtitles | لقد رفعت هاتفه دون إخبار أي أحد |
Neden kimseye söylemeden öylece ayrıldın? | Open Subtitles | لماذا رحلتِ هكذا دون إخبار أحد؟ |
Fakat Ducky, neden Gibbs'e söylemeden mezardan ceset çıkardı, söyleyebilirsin. | Open Subtitles | لكن يمكنك أن تخبرنا عما كان يفعله (داكي) بإستخراج جثّة دون إخبار (غيبز). |
Eğer, her bir beynin kontrol ettiği eksenleri, maymunlara söylemeden değiştirirseniz, x ve y eksenini kontrol eden bu maymunun, şimdi y ve z eksenini kontrol etmesi gibi, hayvanın beyni eski eksenleri hemen unutacak ve yeni eksenlere konsantre olmaya başlayacak. | TED | والآن عندما تُجري تبديلاً دون إخبار القرد عن الأبعاد التي ينبغي أن يتحكم بها كل دماغ، مثل هذا القرد يتحكم في (x) و (y)، ولكن عليه أن يتحكم الآن في (y) و (z)، ينسى دماغ ذلك الحيوان الأبعاد السابقة فورًا ويبدأ في التركيز على الأبعاد الجديدة. |