"دون ان" - Traduction Arabe en Turc

    • olmadan
        
    • etmeden
        
    • edilmeden
        
    • yapmadan
        
    • ettirmeden
        
    Haberimiz olmadan gemide eşyalarının arasında bir şey saklanmış olabilir. Open Subtitles شيئا ما قد يكون جاء في معداتهم دون ان نعرف
    Sonra adam yatağa girmiş ve farkında olmadan bütün gece cesedin yanında uyumuş. Open Subtitles ثم عاد الى الفراش ونام الى جوار جثتها طيلة الليل دون ان يعرف
    Sadece işini yapıyor, şikayet etmeden, yalnız ve sessiz bir biçimde. Open Subtitles هو فقط يستمر في شغله دون ان يشتكي ويبقى وحده صامتا
    Bana tek kelime etmeden aylar geçiriyorsun. Open Subtitles يمكنني أن امضي شهوراً دون ان تنطقي بكلمة معي
    Hiç fark edilmeden kaybolmayı nasıl başarmış olabilir? Open Subtitles كيف استطاع ان يأخذ فتاة صغيرة دون ان يلاحظ احد
    Test yapmadan her şeyi vermeye hazır olduğunu anladı çünkü. Open Subtitles لأنها تعرف انك ستمنحها ماتريد من دون ان تجري الفحص
    Senin beni acele ettirmeden, olanları anlamam için biraz zaman istememdendir. Open Subtitles ربما انا فقط بحاجة لبعض الوقت لأكتشفت ذلك , دون ان تعجلني
    Onların haberi olmadan bir geğirmeyi dene bakalım ne oluyor? Open Subtitles والنفق؟ لماذا لانستطيع ان نتجشأ هنا,دون ان يعلموا بذلك؟
    Bana ihtiyacı olmadan bunlar doğru kişilere iletebilir. Open Subtitles ستوصله الي المسئولين دون ان اظهر في الصوره
    Bugün öğlen yemeğinde, hatırlatma olmadan "teşekkürler" diyen şu Crispin'le. Open Subtitles كريسبين قال شكرا لك على الغداء اليوم دون ان يخبره احد
    Bazen kimsenin haberi olmadan kopyaları gösterirler. Open Subtitles واحيانا يعرضون النسخه المقلده دون ان يكتشف احد
    Senin onayın olmadan kimseyle çıkmayacağımı biliyorsun, değil mi? Open Subtitles اسمع, أنا لن أواعد أي فتاة من دون ان أكون موافق على الوضع, صحيح؟
    Şu harika çocuk, sakın bir şey yapma ki, çocuk yarın anneciği olmadan uyanmasın. Open Subtitles انه ولد رائع إذاً ، لاتفعلي شيئاً يجعله يستيقظ صباحاً دون ان يجد أمه
    İnsanlar bir şey feda etmeden, hiç bir şey kazanamazlar. Open Subtitles الناس لا يحصلون على شئ دون ان يضحوا بشئ في المقابل
    İnsanların bir şey feda etmeden bir şey kazanamayacaklarını. Open Subtitles المرء لا يحصل على شئ دون ان يخسر شيئا اخر
    İnsanlar bir şey feda etmeden, hiç bir şey kazanamazlar. Open Subtitles الناس لا يحصلون على شئ دون ان يضحوا بشئ في المقابل
    İnsanlar bir şey feda etmeden, hiç bir şey kazanamazlar. Open Subtitles الشخص لا يحصل على شئ دون ان يخسر شيئا في المقابل
    İnsanlar bir şey feda etmeden, hiç bir şey kazanamazlar. Open Subtitles الشخص لا يحصل على شئ دون ان يخسر شئ في المقابل
    Fark edilmeden çadıra kadar yaklaşıyor. Open Subtitles ولكنه تمكن من الوصول للخيمة دون ان يكشف أمره
    Fark edilmeden elektronik aletleri kullanıyor Open Subtitles ويتنصت علي الأجهزة الإلكترونية دون ان يتم إكتشافه
    Hiçbirşey yapmadan adaletsizliğe tanık olamayacağını ya da teslim olamayacağını söyledi. TED وقال لي انه لم يكن بمقدوره ان يشاهد او يعلم بالظلم دون ان يتصرف حيال ذلك
    Bu, hiç kimseye fark ettirmeden yaptığım ikinci kilot. Open Subtitles هذه هي ثاني طقم صنعته من دون ان يلاحظ احد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus