"ذاهباً" - Traduction Arabe en Turc

    • gittiğini
        
    • gidiyordum
        
    • gitmiyorum
        
    • gidiyordu
        
    • giderken
        
    • gideceğini
        
    • gidiyorsun
        
    • gidiyorum
        
    • gidecektim
        
    • gidiyormuş
        
    • gidiyordun
        
    • yere
        
    • gidecekti
        
    • gittigini
        
    Yani sana Adalet Bakanlığı'na gittiğini söylemedi ? Open Subtitles اذا لم يذكر بأنه كان ذاهباً إلى وزارة العدل؟
    Nereye gittiğini sanıyorsun? Open Subtitles أين تظن نفسك ذاهباً بحق الجحيم؟ لا بأس ، انصرف من هنا.
    Elbiselerim uygun değil. Berbere gidiyordum. Open Subtitles لست مرتدياً الملابس المناسبة لقد كنت ذاهباً إلى الحلاق
    Tuvalete gitmiyorum. Gösteri dünyasına giriyorum! Open Subtitles لست ذاهباً إلى الحمام بل سأذهب إلى عالم الفن
    Ama salı günü öğle vakti kiliseye gidiyordu. Open Subtitles لقد كان ذاهباً الى الكنيسة في منتصف يوم الثلاثاء
    Boston'a Lisedeki arkadaşlarıyla buluşmaya gittiğini düşünüyorsan, onu yerine koy ve eve gelmeden önce buradan gidelim. Open Subtitles إلا إن كنتِ تظنينه ذاهباً إلى اجتماع مع أصدقاء المدرسة ضعيه مكانه و دعينا نخرج قبل عودته
    Paranın yanında olduğunu, şantajcıyla buluşmaya gittiğini söyledi. Open Subtitles أنّه كان بحوزته المال. وأنّه كان ذاهباً للقاء الرجل.
    Konsere gittiğini sanıyordum. Open Subtitles ماذا تفعل بالمنزل؟ ظننتك ذاهباً لحفلة موسيقية
    Önüme dikildi ve "Neredeye gittiğini sanıyorsun?" dedi. Open Subtitles لكنه وقف في وجهي وقال اين تظن نفسك ذاهباً
    Katil Butler'ın plaj yolunda olacağını ve nereye gittiğini biliyordu. Open Subtitles كان القاتل يعلم أن بتلر كان ذاهباً إلى ذلك الشارع وأين كان متجهاً.
    Patladığında koridordaydım, tuvalete gidiyordum! Open Subtitles يا يسوع,كالاهان, كنت أسير في الرواق ذاهباً لأبول عندما انفجر كل شيئ
    Ben Florida'ya gidiyordum. Ya sen? Open Subtitles كنت ذاهباً إلى البيت إلى فلوريدا وأنت أين كنت ذهاباً؟
    Ben bir yere gitmiyorum. Hiçbiriniz gitmemelisiniz. Open Subtitles لستُ ذاهباً لأيَ مكان, ولا يجدر بأيٍّ منكم الذهاب
    Hiçbir yere gitmiyorum eğer kastettiğin buysa. Open Subtitles أنا لست ذاهباً لأي مكان لو كان هذا ما تعنيه
    Peki, böyle başıboş nereye gidiyordu? Open Subtitles و إلى أين كان ذاهباً في مثل هذه الساعة المتأخرة ؟
    Beni bir moda evine cipimle giderken düşünsene. Open Subtitles هل تتخلينى وانا أقود السيارة ذاهباً إلى صالون أزياء ؟
    - Taksici hiç para almadı çünkü başka bir işe gideceğini söyledi. Open Subtitles سائق الأجرة ... لميأخذأيمال لأنه قال كان ذاهباً إلى عمل آخر
    Bir de bowlinge mi gidiyorsun şimdi? Open Subtitles أتحسب أنك ذاهباً للعب البولنغ؟
    Ben gidiyorum. Geliyor musun? Hayır. Open Subtitles لا يمكنني تحمّل هذا, انا ذاهباً, هل انتِ آتية؟
    Yani, o zaman dünyanın bu kısmından ayrılamaya karar verdim. Ve ben orta batıya gidecektim. TED إذاً، بعد ذلك قررت مغادرة ذلك الجزء من العالم. وكنت ذاهباً الى وسط الغرب.
    Birisi ters viteste gidiyormuş. Burada ani fren yapmış. Open Subtitles شخصٌ ما كان ذاهباً عكس الإتجاه ثم فرمل بشدة هُنا.
    Mahkumla nereye gidiyordun? Open Subtitles الى أين كنت ذاهباً مع شريتك عندما حوصرتم هنا
    Evet kısa bir süre için hiçbir yere gidemeyecek gibiyim. Bu umrumda mı ki? Open Subtitles يبدو أنني لست ذاهباً لأي مكان لبرهة قليلة, لكن لمَ أهتم؟
    Şey... O karnavala gidecekti. Yanında da ördek gibi bir şey götürüyordu. Open Subtitles لقد كان ذاهباً إلى الكرنفال و سيحضر معه بطاً
    - Nereye gittigini saniyorsun? Open Subtitles اين تظن نفسك ذاهباً بحق الجحيم ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus