Kollarını öne doğru uzat. Avuçlarını yukarı çevir, pizza taşırmış gibi. | Open Subtitles | ارفعي ذراعيكِ اماميكِ و افردي كفيكِ كما لو أنكِ تحملين بيتزا |
O Kollarını tutar ben de seni döverim. Ta ki giydiğin korse gövdeni bir arada tutan tek şey olana kadar. | Open Subtitles | ستمسك ذراعيكِ وسوف أضربكِ حتى حتى يكون عمودكِ الفقري هو من يمسك بفخذيكِ فقط |
Sen de felçli halde bodrumda kilitli olduğun için Kollarını oynatamıyordun. | Open Subtitles | و أنتِ لم تستطيعِ تحريك ذراعيكِ لأن كنتِ مشلولة و مقفل عليكِ في القبو |
Dönüşlerin için çalışman gerek. Kolların fazla hareket ediyor. | Open Subtitles | تحتاجين أن تأثري على صفاء ذهنكِ ذراعيكِ ترفعينها بإفراط معبر |
Ve onu çağırdığında koşarak kollarına geleceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | وتظنين أنكِ ستتصلين به و سوف يأتي راكضا إلى ذراعيكِ |
kollarında bir bebek tutmanın vakti geldi. | Open Subtitles | بأن يكون لديكِ طفل تحملينه بين ذراعيكِ ليس من أولوياتكِ |
Demek oluyor ki, orada Kollarını kavuşturmuş bana seksi dudak bükme hareketini yaparken duyman gereken şey muhtemelen-fena-olmayan şarkının bu versiyonunun "berbat" olduğu. | Open Subtitles | هذا يعني بأنكِ تقفين هناك طاويةً ذراعيكِ تنظرين ألي بشكل مثير جدا و بأشمئزاز عندما يتوجب عليكِ أن تسمعي بأن هذه الأغنية |
Sonra Kollarını okşamaya geçerdim .ve arkana yönelirdim sonra o uzun, upuzun bacaklarını okşardım. | Open Subtitles | وبعد ذلك سوف أُكمِل بتدليل ذراعيكِ وظهرُكِ وهاتين القدمين الطويلتين للغاية. |
Hayır, hayır, hayır, hayır. Kollarını doğru kullanmıyorsun. İşte. | Open Subtitles | كلا، كلا، أنتِ لا تستخدمين ذراعيكِ بطريقة صحيحة، إنظري |
Ve eğer 4 gün sonra gemide olacaksan o Kollarını güçlendirmeliyiz. | Open Subtitles | و نشد ذراعيكِ إذا كنتِ تتوقعي الصعود على متن ذلك القارب بعد اربعة أيام |
Dikkatli ol, kendini sağlama almak için Kollarını kullan. | Open Subtitles | كوني حذرةً فحسب، استعملي ذراعيكِ لتثبيت نفسكِ. أجل، هذا هو الطريق. |
Sesini çıkarırsan, Kollarını parçalarım. | Open Subtitles | إذا صرختي فسأطلق النار على ذراعيكِ |
İstediğimi itiraf etmeye hazır olduğumdan emin değilim ama bu süre içinde Kollarını bana dolamana ve sıkıca sarmana razı olacağım böylelikle el ve ayaklarımdaki hissizleşme belki giderilebilir. | Open Subtitles | لست واثقاً إن كان باستطاعتي الإعتراف بما أريده ...لكن، في الوقت الحالي سأقبل بوضع ذراعيكِ حولي و إمساكي بشدة |
Gözlerini kapat ve müziği duyar duymaz Kollarını aç ve atla. | Open Subtitles | غطّي عينيكِ ... وبمجرد أن تسمعي موسيقى ! افردي ذراعيكِ واقفزي |
Bir, iki, üç. Kollarını kıpırdat. | Open Subtitles | واحد، إثنين، ثلاثة حركِ ذراعيكِ |
İşte böyle. Kollarını kaldır. | Open Subtitles | ها نحنُ هُنا ، حسناً فلترفعي ذراعيكِ |
Kolların kilitlenmiş şekildeler. | Open Subtitles | آبقي ذراعيكِ مغلقين. أريدكِ أن تطلقي على تلك الزجاجة الكبيرة. |
Oğlunun ailesinin yanında büyümesini sağlayacağım. Bugün onu kollarına vereceğim. Söz veriyorum. | Open Subtitles | لن أدع ولدكِ يكبر بدون والديه، سأضعه بين ذراعيكِ اليوم، أعدكِ.. |
Eğer çocuğunu tekrar kollarında tutmak istiyorsan, birbirimize güvenmeliyiz. | Open Subtitles | ، إذا كُنتِ تودين حمل طفلتك بين ذراعيكِ مُجدداً فنحنُ بحاجة لأن نثق ببعضنا البعض |
- Pekala, bacaklar içeri. Kollar dışarıda mı? - Dışarıda. | Open Subtitles | - حسناً , أدخلي قدميكِ, هل تريدين ذراعيكِ بالداخل أم بالخارج؟ |
O gümüş sofra takımını aldığın yere usulca koyacaksın, yoksa iki Kolunu da kıracağım. | Open Subtitles | أخرجي الملعقة الفضيّة التي وضعتيها بالحقيبة وأعيديها إلى مكانها، بلطف، وإلاّ سأكسر كلتا ذراعيكِ. |
kollarınla gözlerini kapat ve çığlık at. Hayatın için çığlık at. | Open Subtitles | ألقي ذراعيكِ لتغمي عينيكِ و أصرخي، أصرخي لأجل حياتكِ |
Kollarınız çok güçlüymüş! | Open Subtitles | ذراعيكِ قويتان للغاية! |