Bu nedenle Oma gibi yardımsever bir yaratık, onun anılarını gömmesine yardım ediyor, böylece normal bir hayat sürebilecek. | Open Subtitles | و لماذا كائن خيّر مثل أوما تساعده على دفن ذكرياتهم لكى يمكنه أن يحيا حياة طبيعية |
Daha yaşlıların, devirlerinin uyum içindeki bir görünümünü, anılarını ve düşüncelerini bir bütün olarak düzenleme güçleri var. | Open Subtitles | الأكبر سناً هو من يملك القوة لينظم ذكرياتهم و أفكارهم برؤية متماسكة فريدة مسجلين كل تفاصيل عهدهم |
Onlar sanki benim içimde yaşıyorlar, anıları her günüme anlam veriyor. | TED | إنهم يعيشون في أعماقي، ذكرياتهم تمنح حياتي معنى كل يوم. |
İnsanlar hafızalarını kaybedebilir ama tabiatlarını kaybetmezler. | Open Subtitles | الناس يمكن ان ينسوا ذكرياتهم لكنهم لا ينسوا طبيعتهم |
Bu evin başka bir ailenin anılarına tanıklık etme zamanı geldi. | Open Subtitles | لقد حان الوقت ل الأسرة الجديد لبدء ذكرياتهم هنا. |
Ailesi, hatıralarını paylaşabilirler bizimle. | Open Subtitles | عائلتها تود أن تشارك بعضًا من ذكرياتهم الآن |
Onların hatıraları görünmez bir köprü gibi eski ve yeni hayatımızı birbirine bağlıyor. | Open Subtitles | مثل جسر غير مرئي، من ذكرياتهم القديمة تربط حياتنا القديمة بالحديثة. |
Ölümünden kısa süre sonra, varisleri onun anılarını hayatıyla ilgili bir kitapta topladı. | Open Subtitles | . . بعد فترة قليلة من موته قام ورثته بجمع ذكرياتهم عن قصة حياته الملحمية |
Bu kırışıklık torbaları unuttukları anılarını yeniden hatırlıyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الحقائب المتجعدة يعيشون ذكرياتهم للعام المنصرم مجدداً |
anılarını bizim gibi depolamadıklarını öğrendim. | Open Subtitles | .. لذا اكتشفت بأنهم لا يخزنون ذكرياتهم بالطريقة التي يفعلونها |
Ölmeye hazırlanan birinin yanında olup da o değerleri anılarını kayıt altına almak gibi kutsal bir ayrıcalığınız var. | Open Subtitles | وتسجلون ذكرياتهم الثمينة بينما يستعدون لمفارقة الحياة أنا أموت؟ |
Onların anılarını Jedi akıl oyunu benzeri bir yöntemle alacaksın. | Open Subtitles | وأنت تستخرج ذكرياتهم باستعمال قدراتك للتحكم بعقولهم. |
anıları aldığı diğer ruhlara katılarak derisine işledi. | Open Subtitles | والآن ذكرياتهم قد أزهقت على يديه أنضموا لمن قتلهم من قبل |
Onlar gideli çok oldu, anıları da solup gidiyor. | Open Subtitles | كلما مر زمن على رحيلهم، كلما تلاشت ذكرياتهم. |
Kasabadaki diğer kişilerin aksine onların sadece hafızalarını almayacağım. Hayır. | Open Subtitles | و بخلاف بقيّة سكّان هذه البلدة لن أنتزع ذكرياتهم فقط، لا |
Durağan aşamadayken hafızalarını silmeyi planlayan bir program yazmıştı ancak onun yerine herkesin hafızası silindi. | Open Subtitles | لقد برمجَتْ برنامجًا لاستهداف ذكرياتهم خلال السُبات، لكن بدلًا من ذلك، محى ذكريات الطاقم أجمع. |
İnsanların travmatik anılarına geri dönmesini ve yeniden işlemesini sağlar. | Open Subtitles | هذا يساعد الناس على استرجاع ذكرياتهم نوعًا ما وإعادة معالجة الصدمات. |
Cesetlerin beynine sızıp anılarına okuyan gizli bir hükümet dairesi için çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعمل لحساب وكالة حكومية سرية التي تخترق أدمغة الجثث وتقوم بقراءة ذكرياتهم |
Belki de hatıralarını canlı tutmaya çalışıyordur. | Open Subtitles | ربما يحاول أبقاء ذكرياتهم حيّة |
Eşyaları ve hatıraları yanlarındaydı. | Open Subtitles | انتماءتهم و ذكرياتهم متقاربة |
Benimle ilgili anılarının... | Open Subtitles | أتعلم؟ تُريد ذكرياتهم عنك ..أن تكون |
Çocuklar eve gönderilmeden önce hafızaları siliniyor mu? | Open Subtitles | قبل هؤلاء الأطفال يرسلون للبيت، ذكرياتهم هل يعيد؟ |
Sadece onlara yardım eden kişi hafızalarına ulaşıp baskılayabilir bu baskıda onları hergün yaşatır.. | Open Subtitles | حسناً , فقط لسماح لهم للدخول الى ذكرياتهم المكبوتة التي تؤثر سلبا على حياتهم اليومية |