Kalp atışının yavaşlamasından korkma, bu zaten en iyi kısmıdır. | Open Subtitles | لا تَخشى نَبضَ القَلبِ الخافِت لأنَ ذلك، ذلكَ هوَ الجُزءُ الأفضَل |
Çünkü bir kısmın ona âşık, ve önemli olan da bu kısmın. | Open Subtitles | لأنَ جزءاً مِنك واقعٌ في الحُب و ذلكَ هوَ الجُزء المُهِم |
Hayır değilim, değilim. Kimse değil. Sorun da bu zaten. | Open Subtitles | لا ، لم افعل ، لا ، لم افعل لا احد كذلك ،، ذلكَ هوَ القصد |
bu senin doğum günün, değil mi? | Open Subtitles | ذلكَ هوَ تاريخ ميلادكِ ،، اليسَ كذلك؟ |
48 kez ama evet, amacım bu. | Open Subtitles | ثمانٌ وأربعون ، لكن أجل ذلكَ هوَ الهدف |
- Anlaşmamız bu değil miydi? | Open Subtitles | - كانَ ذلكَ هوَ الاتفاق، صحيح؟ |
bu 2. Dünya Savaşı sırasında JFK'nin komuta ettiği ve bir Japon zırhlısı tarafından batırılan gemiydi. | Open Subtitles | و ذلكَ هوَ الطرّاد الذي كانَ قائدهُ (جون كينيدي) في الحرب العالمية الثانية |
Ama sanırım bunun olayı da bu. | Open Subtitles | - لا - لكن أظن أن ذلكَ هوَ القصد |
bu o. | Open Subtitles | ذلكَ هوَ أسفل اليسار |
İskeledeyken de Jake benden bu sayılara dikkat etmemi istemişti. | Open Subtitles | ذلكَ هوَ نفس الرقم الذي كانَ (جايك) يحاول أن يجعلني أركز عليهِ في المنتزه |
Gemiyle aynı numara bu. | Open Subtitles | ذلكَ هوَ نفس رقم السفينة |
Veronique ile Nandu'nun doğum günü bu. | Open Subtitles | (ذلكَ هوَ تاريخ ميلاد (فيرونيك) و (ناندو |
Demek İttifakın gerçek yüzü bu. | Open Subtitles | إذًا كانَ ذلكَ هوَ التحالف |
Sol altta ki. Angela'yı kaçıran adam bu. | Open Subtitles | (ذلكَ هوَ الرجل الذي إختطفَ (انجيلا |
bu Adam'ın büyükbabası. | Open Subtitles | ذلكَ هوَ جد (آدم) |