Beni sırt üstü yatır. Damar bulmak daha kolay olur. | Open Subtitles | إستلقني على ظهري سيكون ذلك أسهل للعثور على الوريد المناسب |
Burada işimiz bitti. Diğer taraftan gel, daha kolay. | Open Subtitles | انتهى كل شيء هنا، اخرج من الجهة الأخرى، سيكون ذلك أسهل |
Çocuklar için mi daha kolay, senin için mi? | Open Subtitles | وسيكون ذلك أسهل تقبله للأطفال؟ أو بالنسبة لك؟ |
Kaskını çıkarırsan daha kolay olur, Jill. | Open Subtitles | سوف يكون ذلك أسهل إذا خلعت خوذتك ، يا جيل |
Sadece kocam hayattayken herşey daha kolaydı. | Open Subtitles | كان ذلك أسهل بكثير عندما كان زوجي على قيد الحياة |
Ve bu telefondaki bir sese aşık olmaktan daha kolay. | Open Subtitles | زيا: و ذلك أسهل من الوقوع فى الغرام مع صوت عشوائى على الهاتف |
Her şeyi küçük parçalarına kadar eziyor, çünkü onları tamir etmekten daha kolay. | Open Subtitles | يقوم بتدمير الأشياء لأنّ ذلك أسهل من إصلاحها |
Daha çok motosikletimiz olursa, çok daha kolay olur. | Open Subtitles | وسيكون ذلك أسهل بكثير عندما تتوفر لدينا دراجات نارية |
Çünkü burada kalıp olanlarla başa çıkmaktan daha kolay. | Open Subtitles | لأن ذلك أسهل من التواجد هنا و التعاطى مع كل الأمور |
GPS'den görebilseydik daha kolay ve güvenli olacaktı. | Open Subtitles | لكان ذلك أسهل وأئمن باستخدام جهاز الإحداثيّات. |
Sanırım bu senin bir uyuşturucu satıcısı olmanla yüzleşmekten daha kolay ve bu, hayatındaki güzel her şeyi mahvediyor. | Open Subtitles | أتعرفين؟ أظن ذلك أسهل من مواجهة حقيقة أنك تاجرة مخدرات |
Evet ama peşinde oldukları kadının kim olduğunu bilsek daha kolay olurdu. | Open Subtitles | كان سيكون ذلك أسهل لو عرفنا وراء من كانوا يسعون |
Birlikte yolculuk yapmak güzel. Farklı yerlere geri dönmekten daha kolay. | Open Subtitles | من الجميل أن نستقل السيارة معاً، ذلك أسهل من العودة إلى مكانين مختلفين. |
Bence böylesi, ailelerinizi kefaletinizi ödeyip çıkarmaları için arayıp neden içeri girdiğinizi açıklamaktan daha kolay olacaktır. | Open Subtitles | لأنّ ذلك أسهل من الإتصال بأهالينا وإخبارهم عن سبب تواجدنا في السجن.. |
Iyi, bir kez, o ı o olacaktı düşündüğümden daha kolay oldu. | Open Subtitles | حسنا، لمرة واحدة، وكان ذلك أسهل مما ظننت أنه كان على وشك أن. |
20 yaşında olsaydım daha kolay olurdu. | Open Subtitles | نعم، سيكون ذلك أسهل لي عندما كنتُ في الـ 20 من عُمري |
Geride bıraktığım tek aile üyesi olmasaydı daha kolay olurdu. | Open Subtitles | حسنا، سيكون ذلك أسهل إذا لم يكن هو عضو الأسرة الوحيد الذي هحرته |
Bunu yapmak kim olduğunuzu bulmaktan daha kolay. | TED | إن ذلك أسهل بالنسبة لهم لمعرفة من أنت. |
Oda bana "David sen bir sihirbazsın, nefes almama illüzyonu yarat, çok daha kolay olacaktır" dedi. | TED | فقال "ديفيد، أنت ساحر "أوهم الناس أنك لاتتنفس سيكون ذلك أسهل بكثير " |
O zamanlar daha kolaydı. Dünya daha güven dolu bir yerdi. | Open Subtitles | في تلك الأيام , كان ذلك أسهل بكثير العالم كان واثقاً أكثر |
Bak, böylesi ikimiz için de daha kolaydı. | Open Subtitles | اسمعي، كان ذلك أسهل علينا معاً |