Hey Peyton, Gerçekten böyle biri miydin? | Open Subtitles | بيتون ، هل ذلك حقا ما كنت عليه ؟ |
Bunu gerçekten istedimi bilmiyorum ama böylede oldu. | TED | لا أعرف ما اذا كان يعني ذلك حقا ، ولكن هذا ما حدث. |
Gerçekten öyle mi düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | كنت أعتقد ذلك حقا ؟ |
Gerçekten bunu istediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدّق أنك تريدين ذلك حقا إذهب الآن |
Bu gerçekten sorduğu tek soruydu. | TED | كان ذلك حقا السّؤال الوحيد لديه. |
Buna gerçekten inanmıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | كسر اللعنة آه أنت لا تصدق ذلك حقا هل تصدقه ؟ |
Gerçekten böyle mi düşünüyorlar? | Open Subtitles | انهم لا يظنون ذلك حقا اليس كذلك؟ |
- Gerçekten böyle mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تظنين ذلك حقا ؟ بالطبع , عزيزي |
Gerçekten böyle mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعني ذلك حقا ؟ |
Biliyorum, bütün gece bebekle uğraştın, ve Bunu gerçekten takdir ediyorum. | Open Subtitles | لا بأس بذلك, أعرف أنكِ كنتي طوال الليل مع الطفلة وأقدر ذلك حقا |
İçki sohbetini severim ama Bunu gerçekten bitirmem lazım. | Open Subtitles | انا احب وقت السكران ولكنني يجب عليك انهاء ذلك حقا |
Sanırım Bunu gerçekten yapacaksam sonra karbonhidratlara ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | انا اعتقد اننى اذا كنت سافعل ذلك حقا سأحتاج فيما بعد الى كربوهيدرات |
- Gerçekten öyle mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد ذلك حقا ؟ |
- Gerçekten öyle mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد ذلك حقا ؟ |
Gerçekten bunu kabul edeceğini düşünüyor olamazsın. | Open Subtitles | لا يمكن ان تظن انهم سيوافقون على ذلك حقا يجب على الناس ان يعرفوا ان الشريط ليس هو السبب |
Ama onda sanırım Gerçekten bunu yapmasını istedim. | Open Subtitles | لكن في تلك اللحطة أعتقد أردتها لتفعل ذلك حقا |
Bu gerçekten kıymetli. Bu gerçekten,gerçekten kıymetli,Dylan. | Open Subtitles | ذلك حقا ثمين ذلك حقا، ثمين حقا، ديلان. |
Ama şiddet çözüm değildir. Bu gerçekten inanılmaz bir şey. | Open Subtitles | وبعدها لن يتمكن القدوم - ذلك حقا شيء لا يصدق - |
Buna gerçekten inanıyorsanız, belki de geldiğiniz yere dönmelisiniz. | Open Subtitles | . لو انتى مصدقه ذلك حقا . ربما فى هذه الحاله يتحتم عليكى . الرجوع من حيث اتيتى |
Buna gerçekten inanmıyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تعتقد ذلك حقا, أليس كذلك؟ |
Musa'yla liseye gidecek kadar yaşlı hamile bir kadın için Ciddi bir başarı. | Open Subtitles | ذلك حقا إنجاز لإمرة حامل لها مؤخرة عجوز جداً فتذهب إلى المدرسة بالعكاز. |
Fena acıttı Cidden çünkü gerçek bıyıktı. | Open Subtitles | ذلك حقا يؤذي لأنه كان شارب حقيقي |
- Evet, daha iyisi olamazdı! - Öyle. Yeah. | Open Subtitles | نعم،لا تستطيعُ فِعْل أحسن مِنْ ذلك حقا نعم. |
- Biliyor musun? Bence bunu bana soramazsın. | Open Subtitles | ليس بوسعكي سؤالي ذلك حقا |