"ذلك فقط" - Traduction Arabe en Turc

    • Bu sadece
        
    • Bunu sadece
        
    • sadece bu
        
    • Sadece o
        
    • O sadece
        
    • Bu kadar
        
    • Hepsi bu
        
    • işte
        
    • Sadece bir
        
    • sadece bunu
        
    • bu yalnızca
        
    Ve Bu sadece uzaktaki gelişmekte olan dünyada değil, her yerde. TED وليس ذلك فقط في عالم نامي بعيد، إنه في كل مكان.
    Konuşursa, muhtemelen nükleer savaş başlar. Bu sadece bir ihtimal. Open Subtitles ولو تكلم,ربما يمكن أن يبدأ حرب نووية ذلك فقط محتمل
    Bunu sadece sen ona ilacı verdikten sonra hastaneye gittiği için söylüyorsun. Open Subtitles تعتقدين ذلك فقط لأنها ذهبت إلى المستشفى بعد أن أعطيتها جرعة الدواء
    Bazı araştırmalar yapabilirim ancak Bunu sadece çok özel bir arkadaş için yaparım. Open Subtitles ربما أستطيع القيام ببعض الإستفسارات لكن بمكنني عمل ذلك فقط لصديق مميز جداً
    sadece bu da değil toplantılarda, nerede, kimin ve kaç kişi olacağı konusunda. Open Subtitles ليس ذلك فقط في الإجتماع , كم عدد الأشخاص , من , إين
    Sadece o da değil, görünüşe bakılırsa silahları onlara kendisi vermiş. Open Subtitles وليس ذلك فقط ولكنه اكتشف انه قد أعطاهم الأسلحة بنفسه
    Hayir, hayir tatlim, O sadece supermarkette geçirdikleri kılıf ... hani supermarket . Open Subtitles لا لا عزيزتي ذلك فقط . . طريقة لف الأغراض التي بالسوبرماركت
    Sizce Bu sadece hastanın onayıyla yapılması gereken bir şey değil mi? Open Subtitles الا تعتقد انه كان يجب ان يتم ذلك فقط بموافقة المريض ؟
    Bir çok açıdan, Bu sadece bir hayatta kalma olayı. TED الآن بطرق مختلفة، ذلك فقط مرتبط بالبقاء.
    Bu sadece sert dini fetvalarla kabul edilmiş ve kadınlara empoze edilmiş bir gelenek ve görenekti. TED لقد كان ذلك فقط جزءا من العادات والتقاليد والتي تكرسّت بالفتاوى الدينية الصارمة وطُبقّت على النساء.
    Sadece biraz kibarlık, yoksa Bu sadece zenginlere mi mahsus? Open Subtitles توقعت لباقة في الحديث أو أن ذلك فقط لذوي السيارات الفارهة، صحيح؟
    Bu sadece insanları ağlatmaya ve çığlık attırmaya ve altıma işememe yarar. Open Subtitles ذلك فقط يجعل الناس تبكي وتصرخ وبللتُ نفسي
    Diyelim ki New York gibi büyük bir şehrin işleyişini anlamaya çaılışıyorsunuz ama Bunu sadece ortalama bir New Yorklunun istatistiklerine bakarak yapıyorsunuz. TED تخليوا أنكم كنتم تحاولون فهم كيفية عمل مدينة كبيرة كنيويورك، يمكنكم عمل ذلك فقط من خلال مراجعة بعض الإحصائيات عن المواطن العادي لنيويورك.
    Bunu sadece eğlenmek için yaptık, neler olduğunu görmek için. TED فعلنا ذلك فقط من أجل المرح لنرى ماذا سيحدث.
    Bence bunu, sadece kısa bir süre için kendini tekrar normal hissetmek için yapmıştı. Open Subtitles أعتقد أنه فعل ذلك فقط ليشعر انه طبيعى مره أخرى حتى و لو لفتره قصيره
    sadece bu da değil, eğer kasırga olmasaydı ... ... sonuncu daha uzun olabilir. TED وليس ذلك فقط .ويمكنه ان يستمر لوقت اطول حتى لو لم يكن هناك اعصار
    Fakat "buz" sadece bu basınç altında oluşuyor. Open Subtitles في بنية شبيهة بالثلج ، ولكن ذلك فقط بسبب ضغطها المرتفع
    Sadece o da değil. Bunu yapmaya hakkımız var. Open Subtitles . وليس ذلك فقط . سيكون لدينا الحق بجانبنا
    Şu anki koşullarınız ne olursa olsun O sadece şu anki gerçekliğinizdir, ve şu anki gerçeklik, bu "sır"rı öğrenmenizle beraber değişmeye başlayacak. Open Subtitles فإن ذلك فقط هو واقعك الحالي وسيبدأ الواقع الحالي بالتغير كنتيجة لمشاهدة هذا والبدء باستعمال السر
    Jack'in Bu kadar başarılı olduğu bu endüstri - kabul edelim ki - ...çoğu zaman acımasız yıkıcılığı ve cezalandırmasıyla bilinir. Open Subtitles وقد كان جاك شخص يفي بوعوده وقد كان قوياً أمام الصعاب وقد شاهده الكثير وهو غاضب لكن كان ذلك فقط كي ينجز ما يعد به
    Birkaç heykele katlanabilirler, ama Hepsi bu. TED لأنها قد تتضمن منحوتة أو اثنتين ولكن ذلك فقط ما تحتويه.
    Çok adama ihtiyacımız olacak, şef. Bu işte çokluk önemli değil. Önemli olan, kalite. Open Subtitles ليس لدينا الكثير من الرجال لعمل ذلك فقط الجيدين منهم
    Şikayet etmiyorum, sadece bunu konuşmalıyız diyorum. Open Subtitles أنا لا اتذمر. اظن انه يجدر بنا التحدث عن ذلك فقط.
    Benim torunum olabilirsin, bu yalnızca uzunca bir zaman korunmana yarayacaktır. Open Subtitles قد تكون حفيدة بلدي ، ولكن ذلك فقط حمايتك لفترة طويلة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus