Ve Bunu birlikte inşa edeceğiz. Bunu isterim. Mia'yı arıyordum. | Open Subtitles | من يشعرون بالخوف والوحدة سنرحب بهم هنا، سنحقق ذلك معاً |
Ve en kötü durumda bebeği yakacağız ve Bunu birlikte yapacağız. | Open Subtitles | وبأي سيناريو نحرق هذا الطفل ونفعل ذلك معاً |
Bekleyebilirsin. Herkes geldiğinde Bunu birlikte yapacağız. | Open Subtitles | يمكنكِ الإنتظار، سنفعل ذلك معاً عندما يأتي الجميع |
Eğer ortada bir problem varsa, Bunu beraber çözmeliyiz. | Open Subtitles | لو كانت لدينا مُشكلة، فإن علينا فعل ذلك معاً. |
Bunu beraber halledebiliriz. | Open Subtitles | ــ كلـا, كلـا ــ من فضلك, سنحلّ ذلك معاً |
Eğer Bunu birlikte yapacaksak, şöyle olacak. | Open Subtitles | إذا كنا مجبرين على فعل ذلك معاً هذه هي الطريقة التي ستسير بها الأمور |
Bu piçi cehenneme gönderebiliriz, ama Bunu birlikte yapmalıyız. | Open Subtitles | بوسعنا إرسال هذا السافل إلى الجحيم، ولكن علينا فعل ذلك معاً. |
Charles ve benimle gel Rod'u özgürlüğüne kavuşturalım. Bunu birlikte yapalım. | Open Subtitles | وسنضعه ليرتاح مع بعضنا البعض , هيا نفعل ذلك معاً |
Yaptığın şeylerin hesabını ödemek zorundasın aynı şekilde ben de. Ve Bunu birlikte yapacağız. | Open Subtitles | عليك أن تدفعي ثمن أفعالك وأنا كذلك، سنفعل ذلك معاً |
Peki Bunu birlikte yapmaya ne dersin? | Open Subtitles | انظر, ما رأيك بأن نفعل ذلك معاً ؟ |
Bunu birlikte yapalım, Babam çok gurur duyacak." - Burası ne yeri ne de zamanı. | Open Subtitles | سنفعل ذلك معاً"؟"أبي سيكون فخورا للغاية"؟"- هذا ليس المكان ولا الوقت المناسبين- |
Bu çölden kurtulacağız ve Bunu birlikte başaracağız. | Open Subtitles | سنخرج من هذه الصحراء و سنفعل ذلك معاً |
Bunu birlikte yapabiliriz, seni çalıştırırım. | Open Subtitles | سنفعل ذلك معاً, سأتكفل بتدريبك |
Bununla ilgileniyorum ve sen benim kardeşimsin, Bunu birlikte yapabiliriz diye düşünmüştüm, o kadar. | Open Subtitles | وأنت أخي، فقط فكرت بأن نفعل ذلك معاً |
Hayatta kalmanın hep bir yolunu bulduk. Bunu beraber yaptık. | Open Subtitles | لطالما وجدنا طرقاً للنجاة وكنّا نفعل ذلك معاً |
Ve merak ediyordum da Bunu beraber yapmak ister misin diye. | Open Subtitles | وتساءلت إن كنت تريد أن نفعل ذلك معاً |
Ve merak ediyordum da Bunu beraber yapmak ister misin diye. | Open Subtitles | وتساءلت إن كنت تريد أن نفعل ذلك معاً |
Bunu beraber yapmayı kabul etmiştik. Biz bir takımız. | Open Subtitles | لقد أتفقنا أن نفعل ذلك معاً نحنُ فريق |
Hadi tarih yazalım. Bunu beraber yapabiliriz. | Open Subtitles | دعينا نصنع التاريخ نستطيع فعل ذلك معاً |
Bunu beraber yaparız diye umut ediyordum! | Open Subtitles | كنتُ آمل أنّه يمكننا أن نفعل ذلك معاً! |
Sorun yok, hep birlikte bunun üstesinden gelebiliriz. | Open Subtitles | الأمر بخير ، سنتعامل مع ذلك معاً |