"ذلك من أجلك" - Traduction Arabe en Turc

• Bunu senin için
• Senin için bunu
• senin için yaptım

Sevgilin olması konusunda anlaşmıştık biliyorum ama Bunu senin için yaptım, acı duyma diye.
أَعْرفُ بأنّنا إتّفقنَا على أن يكون لك حبيب لَكنِّي فعَلتُ ذلك من أجلك لإنْقاذك من الألمِ

Ama Bunu senin için değil, takım için yapıyorum.
ولكني لن أفعل ذلك من أجلك , بل من أجل الفريق.

Bunu senin için yaptım. o adam sana saygı duymadı.
لقد فعلت ذلك من أجلك ذلك الرجل أظهر عدم إحترامه لك

Kötü bir iş biliyorum ama Bunu senin için yapmak istiyorum.
، إنه سخيف ، أنا أعلم لكنّي أريد أن أفعل ذلك من أجلك

Senin için bunu yapmanın nasıI olacağını hayal ederdik.
حلمنا دائما بما يمكن أن يفعله ذلك من أجلك

Neden, bebeğim, senin için yaptım her şeyi! Hoşuna gideceğini düşündüm, sevgilim.
لقد فعلت كل ذلك من أجلك يا حبيبتى ظننت أن هذا سوف يعجبك

Biliyorsun para olmasa bile Bunu senin için yapardım.
تعرفين أني كنت لأفعل ذلك من أجلك حتى بدون المال

Bunu senin için yapacak biri olmadığı için asıl.
ذلك بسبب أنك لم يكن لديك شخص بجانبك ليحقق ذلك من أجلك

Bunu senin için yaptım. Senin için her şeyden vazgeçtim.
لقد فعلت ذلك من أجلك تخليت عن كل شيء من أجلك

Sen bebekken annen Bunu senin için yapmıştı.
والدتك قامت بصنع ذلك من أجلك عندما كنت طفلاَ.

- Bunu senin için yapıyorum.
أنا أفعل هذا بالنسبة لك. وأفعل ذلك من أجلك.

Lanet olsun. David, Bunu senin için yaptım.
هذا هراء ديفيد , أنا فعلت ذلك من أجلك

Bunu senin için değil, kötü geçmişinle barış yapman için yaptım.
شكراً لك لم أفعل ذلك من أجلك يا بني

Bunu senin için yapmak zorunda değilim.
ليس لدي المصادر لأتعامل مع ذلك من أجلك

İyi bir dostsun, bu yüzden Bunu senin için yaptım.
انت صديق جيد لذلك انا فعلت ذلك من أجلك

Bunu senin için yaptım, herşeyi senin için yaptım.
فعلت ذلك من أجلك. كل شيء كان من أجلك.

Ama unutma, Bunu senin için yapıyorum.
لكن تذكر، أنا أفعل ذلك من أجلك.

Cesur görünüyor. Bunu senin için yapıyor.
انها تظهر نفسها شجاعة تفعل ذلك من أجلك

Bunu senin için, Libby için ya da başka biri için yapmadım.
لم أفعل ذلك من أجلك... أو ليبي أو أي شخص آخر.

Olivia'nın Senin için bunu yaptığına inanamıyorum. Elle'den bir editörle görüşme ayarlaması...
لا أصدق ان "اوليفيا" فعلت ذلك من أجلك "رتبت لتعاون بينك وبين مدير تحرير في مجلة "هي