Herkeste var ve oldukça ucuz. ve onları özgürce, açık lisanslarla yaymak için gereken yazılımlar hiç bu kadar ucuz ve yaygın olmamıştı. | TED | إنه متاح في كل مكان ورخيص نوعًا ما. والأدوات لكي توزعه بحرية وبتراخيص مفتوحة لم تكن أيضًا أرخص من ذلك ولا أكثر توافرًا |
Kaybolup gitmek ve bir daha düşünmek zorunda kalmamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أنتهي من ذلك ولا أفكر به بعد الآن |
Bunu unutalım ve bir daha asla konuşmayalım olur mu? | Open Subtitles | فهل يمكننا أن ننسى ذلك ولا نتحدث عنه ثانية أبداً؟ |
- Bunu duyduktan hemen sonra kafamdan silmediğim tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنت أول شخص يقول ذلك ولا أقوم بمحيه فوراً من دماغي |
Bunu ne sen ne de ben istiyoruz. Çok yaklaştık. | Open Subtitles | لا تودّين حدوث ذلك ولا أنا أيضاً فنحنُ قريبون جداً |
Tüm gün bir kez bile olmadı, ama nedense şimdi başladı. | Open Subtitles | لم يحصل ذلك ولا مرة طوال اليوم، لكن حصل ذلك للتو. |
Onları tarif ettiğin gibi ayrı bir şekilde açmadım ve açabileceğime emin değilim. | Open Subtitles | لم يسبق لي ان فعلت ذلك ولا يمكنني تأكيد ان افتحه كما تصف |
Duyulara karşı duyarlı olmanı, ama sana söyleyene kadar hiçbir şey söylemeni ve söyleyene kadar gözlerini açmamanı istiyorum. | TED | ركزي على الأحاسيس ولكن لا تتحدثي قبل أن أطلب منك ذلك ولا تفتحي عينيك حتى أسمح لك |
Bunu nasıl yaptın ve bana söylemedin? | Open Subtitles | كَيْفَ يمكنك ان تَعمَلُى ذلك ولا تخبرَيني؟ |
Aciz veletlerden ya da zihinsel aptallardan da hoşlanmıyorum ve evinde bunların her birini barındırıyor. | Open Subtitles | والان علي التاقلم مع ذلك ولا احب المتخلفين عقليا |
Göremedim ve sakın bana gözlüğe ihtiyacım olduğunu söyleme çünkü onu kimse göremeyebilirdi. | Open Subtitles | لم أرى ذلك. ولا تقولي بأنّي أحتاج لنظارات لأنه يمكن لأي شخص تضييع هذا |
Bunu biliyorum ve o aptal yüzük de umurumda değil. | Open Subtitles | أنا أعرف ذلك ولا أهتم بالخاتم الغبى هل تسمعنى؟ |
Bu insanlar bize ateş ediyor, bizi öldürüyor ve havaya uçuruyorlar. | Open Subtitles | بجعل هؤلاء الناس يطلقون النار علينا، يقتلوننا، يفجروننا أو أى شئ، يستطيعون ذلك ولا يفهمونه |
Bunu yapmak konusunda çok fazla güçlük var. Bunun yakın zamanda çözüleceğini de sanmıyorum. | TED | لكنّ عدداً هائلاً من المشاكل تواجهنا في تحقيق ذلك ولا أتوقّع بأنّ نستطيع حلّها جميعها في القريب العاجل. |
Aynı anlama geliyor, Bunu biliyorsun. Sadece söylemiyorsun. | Open Subtitles | يعني نفسي الشي, وتعرف ذلك ولا تريد أن تقولها |
Ne bundan çıkar sağlayacak, ne de minnettarlık göstermenizi bekleyecektir. | Open Subtitles | لن يستغل ذلك ولا يتوقع منكم العرفان بالجميل |
Yine de... yaptığım en karlı, en inanılmaz anlaşma bile... şu iki sırtlanın başlarına gelecekleri... seyretmek kadar tatmin edici olamaz. | Open Subtitles | ومع ذلك ولا حتى أكبر تسوية سترضيني كمشاهدة هؤلاء الضباع |